Haberler

Ensar Vakfı'ndan Terör Olaylarına Tepki

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu'nun açıklamaları SEFA MUTLU - Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Türkiye'de yaşanan olayların tesadüf olmadığına vurgu yaparak, "Hepsi belli bir amaca matuf. Bilhassa 7 Haziran seçiminden sonra terörün tırmandırılmasıyla görmüş olduğumuz şey, adeta gizli bir el düğmeye bastı ve Türkiye asla istemediği bir durumun içinde kaldı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ- Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu'nun açıklamaları SEFA MUTLU - Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu, Türkiye'de yaşanan olayların tesadüf olmadığına vurgu yaparak, "Hepsi belli bir amaca matuf. Bilhassa 7 Haziran seçiminden sonra terörün tırmandırılmasıyla görmüş olduğumuz şey, adeta gizli bir el düğmeye bastı ve Türkiye asla istemediği bir durumun içinde kaldı" dedi. Dilberoğlu, vakıf olarak son dönemde tırmanan terör olayları karşısındaki duruşlarını AA muhabirine anlattı.Sivil toplum kuruluşlarının toplumun aynası olduğunu belirten Dilberoğlu, Milli İrade Platformu çatısı altında "Teröre karşıyız, büyük Türkiye'nin yanındayız" çağrısı yaptıklarını hatırlattı.Dilberoğlu, Türkiye'nin en büyük sorununun terör olduğunu dile getirerek, sivil toplum olarak tabanlarından gelen talepleri seslendirdiklerini söyledi.Terör durmadan büyük Türkiye hedefine varılamayacağını anlatan Dilberoğlu, şu şekilde konuştu: "Her şey çok güzel giderken, kalkınma, insan haklarıyla ilgili gelişmeler, Türkiye'nin dünya vizyonunda işgal ettiği yer, coğrafyamızdaki gelişmeler, her şey güzel giderken 30 yıllık geçmişi olan, Çözüm Süreci'yle belli bir aşamaya ulaşmış sorunun çözülmesi noktasında ciddi inisiyatifler alınmıştı. Terör sorunuyla ilgili yeniden silaha başvurulmasını çok yanlış buluyoruz. Teröre karşı olduğumuzla ilgili 150'ye yakın sivil toplum kuruluşuyla bir açıklama gerçekleştirdik. Açıklamada acilen teröre karşı her kesimin tepki koyarak inisiyatif alması gerektiğine vurgu yaptık." - "Gizli bir el, Türkiye'yi karıştırıyor"Terör sorununun ortadan kalkmasıyla, özlenen barış ortamının geri geleceğini kaydeden Dilberoğlu, terör saldırıları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: "Hayat tecrübemiz gösteriyor ki Türkiye'de yaşanan olayların hiçbiri tesadüfi değil. Hepsi, belli bir amaca matuf. Bilhassa 7 Haziran seçiminden sonra terörün tırmandırılmasıyla görmüş olduğumuz şey, adeta gizli bir el düğmeye bastı ve Türkiye asla istemediği bir durumun içinde kaldı. Biz, bunun tesadüf olmadığını biliyoruz. Bunu planlayan gerek medya içerisinde gerekse siyaseten Meclis çatısı altında yer alan gerekse de sivil toplum adı altında faaliyet gösteren gizli-açık teröre destek veren kişi ve kurumlarla ilgili olumsuz kanaatlerimizi belirttik. Bunun karşısında olan sivil toplum olarak ses vermek istedik. Basın toplantısı, sivil topluma yakışır bildiriler ya da eylemlerde buna olan karşı duruşumuzu sürdüreceğiz."- "Ülkemizi böldürmeyeceğiz" Türkiye'nin problemli bir coğrafyada bulunduğuna dikkati çeken Dilberoğlu, tarihte çok fazla rahata kavuşulamadığını, bütün bunlara rağmen Türkiye'nin önderlik ve rol model olma durumu olduğunu aktararak, Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen odakların varlığına vurgu yaptı.Dilberoğlu, iç ve dış mihrakların bu tür faaliyetleri yürüttüğünü anlatarak, şöyle devam etti: "Bunlar bir araya gelerek, Türkiye'ye operasyon çekebiliyorlar. Biz de bu ülkenin sahipsiz olmadığını, herkesin istediğini yapabileceği bir yer olmadığını belirtmek ve 'Biz de burada varız' demek için açıklamalar yapıyoruz. Sivil toplum kuruluşları olarak milyonlarca üyemiz var. Çok etkin bir hinterlandımız var. Bunların duygularını basın toplantıları yaparak dile getiriyoruz. Yarın, öbür gün çok farklı eylemler ve söylemlerle Türkiye'de terör görüntüsü altında Cumhurbaşkanımıza, hükümete, Çözüm Süreci'nde inisiyatifi alan pek çok kişiye yöneltilen suçlamaların neye hizmet ettiğinin farkındayız. Bu ülkenin sahipsiz olmadığını, bu kişilere sahip çıkacağımızı, ülkemize sahip çıkacağımızı, bu insanları 'yedirmeyeceğimizi', ülkemizi böldürmeyeceğimizi vurgulamak isteriz."- "Erdoğan aleyhine bir algıya izin vermeyeceğiz"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik söylemleri de eleştiren Dilberoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanlığı makamının Türkiye'nin birleştirici ve bütünleştirici unsuru olduğunu söylüyoruz. Başkomutan olması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumları, vatandaşlarıyla birlikte bir temsil makamı olduğuna inanıyoruz. Burada makamda kim olursa sadece Erdoğan değil, kim olursa olsun sahip çıkılması gerektiği kanaatindeyiz. Son günlerdeki tartışmalarda terörün sebebi, Erdoğan ve söylemleri gibi bir algı oluşturulmasına asla izin vermeyeceğiz. Bunun böyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Erdoğan, Türk ve Kürt kardeşliğinin oluşturulmasında, Çözüm Süreci'nin başarıya ulaşmasında gerçekten bir markadır. Yapmış olduğu icraatlar, 'Gerekirse bu konu için baldıran zehri içmeye razıyım. Bu, bana çok büyük bir şeye mal olsa bile' demiş bir insana çok büyük haksızlık yapıldığı kanaatindeyim.Çözüm Süreci'ni sonuçlandırmak ve başarmak, gerçekten büyük bir inisiyatif istiyor. Sadece bir kesimle değil, uluslararası alanda sizin başarılı olmamanızı isteyen çok farklı odaklar var. Bu sürecin tekrar hayata döndürülmesi, terör örgütünün silahlarını bırakarak yurtdışına çekilmesi ve bir barış ortamının tesis edilmesini istiyoruz. Oradaki insanların haklarında makul olanların karşılanması ve kalkınmayla birlikte insanların refahının sağlanması neticesi... Hakkari'de yaşayanla Edirne'de yaşayan arasında bir fark kalmayıncaya kadar bu sürecin devamı için inisiyatif almaya razıyız." Dilberoğlu, Çözüm Süreci'nin devam etmesi gerektiğine olan kararlarını yineleyerek, "Bunu Türkiye'de devam ettirebilecek en büyük ve en güçlü figür, bunu hayata geçiren ve yol haritasını çıkaran, siyasi hayatını tehlikeye atan, şahsı ve ailesiyle ilgili pek çok tehdidi göz önüne alan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bize de düşen, ona sahip çıkmak, onun söylemlerini dillendirmektir. Erdoğan'ın bu ülke için bir şans olduğuna inanıyoruz. Bu manada kendisine desteğimiz tamdır" dedi.- "Sokağa çıkmak, teşvik edilmemeli"Sivil toplumun gücünün küçümsenmemesi gerektiğini ifade eden Dilberoğlu, bu alanda yapılacak her türlü faaliyeti yapabileceklerini söyledi.Dilberoğlu, basın toplantılarının, bildirilerin ve kampanyaların devam edeceğini belirterek, 1 Kasım seçimlerinde halka 'Sandığa gidin' çağrısı yaptıklarını aktardı.Sandığa sahip çıkılması gerektiğine vurgu yapan Dilberoğlu, seçim güvenliği ve şeffaflığı için sahada olacakları bilgisini verdi.Dilberoğlu, şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını tekrar dile getirerek, şiddetin sorunların çözümüne hiçbir katkı sağlamayacağını anlattı. Irkçılığı "hastalık" olarak niteleyen Dilberoğlu, "Birkaç gün önce Türkiye'nin pek çok yerinde protestolar yapıldı. İstenmeyen olaylara şahit olduk. İnsanlarımız belki yaratılışları gereği çok kolay şekilde şiddete başvurabiliyorlar. Önemli olan, bu ortamların sağlanmaması. İnsanlarımızın sokağa çıkmasını teşvik etmemek gerekir. Protestonun demokratik bir hak olduğuna ama şiddetle beraber olduğunda büyük zararlar getireceğine inanıyoruz. Bu tarz eylemlerin kınanması gerektiğini ve gerçek eylemin bizim yaptığımız gibi şiddete başvurmadan, ikna yoluyla insanlara galebe çalmanın doğru olacağı inancındayız. Bu tarz eylemlerin karşısında olacağız" diye konuştu.- "Vakfın, o yörenin halkına ulaşmasını istemiyorlar"Dilberoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da pek çok şubeleri olduğunu belirterek, oradaki faaliyetlerin o bölgede yaşayan insanlar tarafından yürütüldüğünü söyledi. Dilberoğlu ayrıca, yurt içinde yurt dışında yapılan faaliyetlerde barış ortamının tesis edilmesinin, Çözüm Süreci'nin ne kadar önemli olduğunun anlatılması konusunda söylemleri harekete geçireceklerini kaydetti. Barış için çaba harcamanın zor olduğunu anlatan Dilberoğlu, şöyle konuştu: "Orada faaliyetlerimizi yaparken tehdit almıyor değiliz. Bugün şiddete başvuranlar, kendi fikirlerini kabul ettirmek için her türlü çirkinliği yapabilirler. Bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da faaliyet gösteren Ensar Vakfı şubeleri ve diğer sivil toplum kuruluşları bu anlamda tehdit altında. Orada faaliyette bulunmamıza, tabela asmamıza, o yörenin insanına ulaşmamıza ciddi tehditler var. Biz, faaliyetlerimize şiddetle destek veren, şiddeti aracı kılan bir vakıf değiliz. Biz, doğruyu, iyiliği ve doğru bildiğimiz şeyleri söylemlerimizle, icraatlarımızla ve yayımladığımız kitaplarımızla, eğitimlerle, yurt hizmetlerimizle hayata geçirmeye çalışıyoruz."

Ensar Vakfı'ndan Terör Olaylarına Tepki
Kaynak: AA / Güncel
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, 15 günlük ara sonrası yarın yeniden toplanıyor

Milyonların gözü Erdoğan'ın başkanlık edeceği bu toplantıda! Masada 2 kritik başlık var

3 adayın yarıştığı Saadet Partisi kongresinde büyük arbede

3 adayın yarıştığı kongrede "Saadet" maadet kalmadı

Ankara-İstanbul yolunda yoğun kar nedeniyle trafik durdu, vatandaşlar dakikalarca yolda bekledi

Kar etkisini artırdı, onlarca araç karayolunda mahsur kaldı

Konya'yı 4 ile bağlayan kara yollarında ulaşıma kar engeli

Kar yağışı şehri resmen hapsetti! 4 ile giden yolların tamamı kapandı

title