ENKAZDAN KIZIYLA KURTARILAN EMİNE, ACI DOLU ANLARI ANLATTI
12 KASIM 1999'daki Düzce depreminde 8 kişinin öldüğü Yonca Apartmanı'ndan 3,5 saat sonra enkaz altından kızıyla birlikte çıkarılan Emine Satılmış (57), depremin yıl dönümde o anları gözyaşları içinde anlattı.
12 KASIM 1999'daki Düzce depreminde 8 kişinin öldüğü Yonca Apartmanı'ndan 3,5 saat sonra enkaz altından kızıyla birlikte çıkarılan Emine Satılmış (57), depremin yıl dönümde o anları gözyaşları içinde anlattı. Emine Satılmış, "Enkazdan çıktık, geriye doğru baktım. Eşime 'Anahtar evde kaldı' dedim. Yani bu kadar insanın bilinci gidiyor. O an bir şey düşünmüyorsun zaten. Ev yok ortada ben anahtarı unuttuğumu söylüyorum. Bizi o zaman mutfaktaki masa kurtardı. Masanın altına sığındık. O masayı sattım. O masa bize hep anılarımızı tekrar tekrar yaşatıyordu" dedi.
Düzce ve Bolu, 12 Kasım 1999'da saat 18.57'de 30 saniye süren 7.2 büyüklüğündeki depremle yıkımı yaşadı. Düzce'de 710, Bolu'da ise 48 kişinin yaşamını yitirdiği depremde, kızıyla birlikte enkaz altında kalan Emine Satılmış yaşadıklarını geçen 22 yıla rağmen unutamadı. Düzce'nin Aydınpınar Caddesi'nde yıkılan ve 8 kişinin hayatını kaybettiği Yonca Apartmanı'nın 4'üncü katında oturan Emine Satılmış kızıyla birlikte 3,5 saat enkaz altında kaldığı anları ve yaşadıkları zorlukları anlattı.
'ANNE ÖLDÜK BİZ, ÖLÜYORUZ DİYORDU'
Emine Satılmış her şeyin bir anda olduğunu belirterek, "17 yaşındaki kızım içeri geldi. Limon istedi. Dolabın kapısını ya tuttu ya tutmadı bir anda oldu her şey. Her şey birbirine girdi. Ben hemen "kızım neredesin yavrum" diye bağırmaya başladım. O anda dolabın kapısı çıktı, vurduğu gibi kızımı yere düşürdü. Ondan hiç ses çıkmadı. 'Annecim neredesin yavrum' diye bağırdım. Karanlık ve sürekli bir şeyler düşüyordu. Sonra ararken bir anda onu tuttum ayağından. Onu demir yemek masamızın altına çektim. İkimiz de oraya girdik. Orada 'Annem uyan' dedim ve masadan düşen kolayı onun yüzüne döktüm. 'Anne ben iyiyim' demeye başladı. 'Anne öldük biz, ölüyoruz biz' diye söylüyordu. Ben de 'Ölmeyeceğiz yavrum, baban gelip bizi alacak' diyorum ama söylediklerime kendim bile inanmıyorum. Çünkü eşim de 5 katlı bir binanın altında kahvehane işletiyor. Biz 4'üncü katta kaldıysak o çoktan kalmıştır, diye düşündüm. Kurtulmasına ihtimal bile vermedim. Hep şunu soruyorlar 'Deprem anında ne hissettin?' diye. Hiçbir şey hissetmiyorsun ki. Bir şey düşünemiyorsun zaten. Sadece o anlık yaşıyorsun her şeyi. Hemen oradan bizim yukarıda olduğumuzu fark eden karşı tarafımızda bir ablamız vardı. Hemen o seslendi. Kızım onun sesini duydu. Kızım 'Teyze biz evde kaldık' diye bağırdı. O da kızımı duydu. O da 'Korkma kızım itfaiyeye haber verdik' diye ona bağırdı" dedi.
'O MASA BİZİ KURTARDI'
3,5 saatlik sürenin ardından enkaz altından çıkarıldıklarını anlatan Satılmış, "Biz bağrışırken çağrışırken 3,5 saat geçmiş. Eşim çıkıp gelmiş, evin etrafında dolanmış. 'Allah'ım ben yandım, ben yandım' demiş. O arada bu Zonguldak'tan arama kurtarma ekibi gelmiş. Madenciler gelmiş. O madencilerle birlikte nihayet gelip bizi aldılar. Bina çökmüş. Komple çökmüş. Bir üst kat kalmış sadece o da bizimkinin üstündeydi. Çıktık dışarı. Herkes oraya gelmişti. Binadan çıktık, geriye doğru baktım. Eşime 'Anahtar evde kaldım' dedim. Yani bu kadar insanın bilinci gidiyor. O an bir şey düşünmüyorsun zaten. Ev yok ortada ben anahtarı unuttuğumu söylüyorum. Bizi o zaman mutfaktaki masa kurtardı. Masanın altına sığındık. O masa bizi kurtardı. Ben o masayı sattım. O masa bize hep anılarımızı tekrar tekrar yaşatıyordu" diye konuştu.