Enkaz altında yaşadığı diyalogla depremin acısını unutturan Ahmet ağabey, asrın felaketinin üzerinden yıllar geçse de söyledikleriyle gülümsetiyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Enkaz altında yaşadığı diyalogla depremin acısını unutturan Ahmet abi, asrın felaketinin üzerinden yıllar geçse de söyledikleri gülümsetiyor Depremzede Ahmet Erol Yılmaz " Enkaz altında yaşayıp yaşamadığımı merak eden bir arkadaşım devamlı kontrol etmek için ismimi söylemesinden artık gına...

Enkaz altında yaşadığı diyalogla depremin acısını unutturan Ahmet abi, asrın felaketinin üzerinden yıllar geçse de söyledikleri gülümsetiyor

Depremzede Ahmet Erol Yılmaz " Enkaz altında yaşayıp yaşamadığımı merak eden bir arkadaşım devamlı kontrol etmek için ismimi söylemesinden artık gına gelmişti devamlı ismimi söylemesinden dolayı artık küfür ettim"

-Yılmaz: "Hiç kıpırdamadım, kıpırdamış olsaydım paramparça olurdum ve o şekilde kurtardım kendimi"

HATAY - Hatay'da asrın felaketinde enkazdan 4. günde kurtarılan ve söyledikleriyle depremin acısını unutturan Ahmet Erol Yılmaz, enkaz altında yaşadıklarını anlattı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkımın yaşandığı kentlerden Hatay'da yaklaşık 25 bine yakın insan vefat etmiş ve binlerce yapı yerle bir olmuştu. İskenderun ilçesi Şehit Polis Murat Kaya caddesindeki iş hanında depreme yakalanan 45 yaşındaki Ahmet Erol Yılmaz, enkaz altından ekiplerin çalışmasıyla kurtarılmıştı. Yılmaz'ın arama kurtarma ekipleriyle yaşadıkları diyalog depremin acısını unutturmuş ve herkes tarafından tanınan 'Ahmet abi' olmuştu. Yaşadığı diyalogla Türkiye'yi gülümseten Ahmet abi, enkaz altında yaşadıklarını anlattı.

"Enkaz altında yaşayıp yaşamadığımı merak eden bir arkadaşım devamlı kontrol etmek için ismimi söylemesinden artık gına gelmişti devamlı ismimi söylemesinden dolayı artık küfür ettim"

Depremin ikinci yılında enkaz altındaki diyaloğuyla depremin acısını unutturan 45 yaşındaki Ahmet Erol Yılmaz, " "İskenderun'da bulunan en eski iş hanı olan Büyükçarşı iş hanında yakalandım depreme, 4 gün sonra enkazından çıkarıldım. Enkaz altında yaşayıp yaşamadığımı merak eden bir arkadaşım devamlı kontrol etmek için ismimi söylemesinden artık gına gelmişti devamlı ismini söylemesinden dolayı artık küfür ettim. Küfürde bulundum milletinde hoşuna gitti. Ayak parmaklarım yok, yara ve protez var bir yanda üç yerden darbe aldım bayağı bir sıkıntıya girdim daha da devam ediyor bu sıkıntım öyle çalışmıyorum da şu an bu şekilde tedavim devam ediyor" dedi.

"Ben oturup hiç kıpırdaman, kıpırdamış olsaydım paramparça olurdum ve o şekilde kurtardım kendimi"

Deprem anında yaşadıklarını ve enkaz altındaki zorlu süreci anlatan Yılmaz, "Deprem olduğunda ben oturuyordum orta tarafta susamıştım su İçmeye kalktım su içmeden önce dedim sigarayı yaktım deprem başladı. Ben oturup hiç kıpırdaman, kıpırdamış olsaydım paramparça olurdum ve o şekilde kurtardım kendimi. Deprem oldu bina çöktü bina çöktükten sonra işte kendimi videoya çekmiştim ondan sonra da olduğum yerde uzanıyorum ayağımda enkazın altında kalmıştı, ekipler ne zaman geldi onu hiç hatırlamıyorum yani saat ve süreç olarak öyle devam etti. Enkazdan sadece dört gün sonra çıkarıldığımı biliyorum. Enkaz altında susuzluk ve yemek olmadığından çok kötü oldum" ifadelerini kullandı.

Enkaz altında yaşadığı diyalogla depremin acısını unutturan Ahmet ağabey, asrın felaketinin üzerinden yıllar geçse de söyledikleriyle gülümsetiyor
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / OGÜN ASLAN - Güncel
title