Engin Özkoç: "18 Ay Sonra Tank Çıkacak' Demiştin.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün Sakarya’da tank palet fabrikası ile ilgili sözlerine yanıt verdi. Özkoç, “Tank üretimi hiçbir zaman gerçekleşmedi. 2023’ün başındayız. Erdoğan, ‘iki Altay tankını testlerini gerçekleştirmek üzere, mayısta ordumuza teslim edeceğiz’ demişti. Şimdi ne diyor? 2025’te seri üretime geçeceğiz. İnsan Allah’tan korkar ya. Sen bu beceriksiz nitelikli dolandırıcıya Altay tankı ihalesini, Sakarya’nın Karasu ilçesinde 2 milyon metrekare araziyi bedavaya tahsis ettiğin gün, ‘18 ay sonra tank çıkacak’ demiştin. Peki çıktı mı, hayır. 2023’te banttan inecek demiştin, indi mi hayır. Bugün ne diyorsun ‘İnşallah 2025’te seri üretime geçeceğiz’ diyorsun. Kim yalancı? Kemal Kılıçdaroğlu mu Engin Özkoç mu Recep Tayyip Erdoğan mı” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Sakarya'da tank palet fabrikası ile ilgili sözlerine yanıt verdi. Özkoç, "Tank üretimi hiçbir zaman gerçekleşmedi. 2023'ün başındayız. Erdoğan, 'iki Altay tankını testlerini gerçekleştirmek üzere, mayısta ordumuza teslim edeceğiz' demişti. Şimdi ne diyor? 2025'te seri üretime geçeceğiz. İnsan Allah'tan korkar ya. Sen bu beceriksiz nitelikli dolandırıcıya Altay tankı ihalesini, Sakarya'nın Karasu ilçesinde 2 milyon metrekare araziyi bedavaya tahsis ettiğin gün, '18 ay sonra tank çıkacak' demiştin. Peki çıktı mı, hayır. 2023'te banttan inecek demiştin, indi mi hayır. Bugün ne diyorsun 'İnşallah 2025'te seri üretime geçeceğiz' diyorsun. Kim yalancı? Kemal Kılıçdaroğlu mu Engin Özkoç mu Recep Tayyip Erdoğan mı" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sakarya'daki tank palet fabrikasında bugün yaptığı açıklamalara yanıt verdi. Engin Özkoç'un konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"O BAHSETTİĞİN DAVA, TANK PALET İLE İLGİLİ BİR DAVA DEĞİL: AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Sakarya'daki tank palet fabrikasını ziyaret etmiş ve orada bir basın açıklaması yapmış. O basın açıklamasında şöyle bir söz kullanmış; 'Bu Sakarya'da milletvekili olarak bulunan kişiye ben 50 bin TL bir dava açtım. ve o davayı kazandım. O parayı da bir vakfa bağışladım. Allah benim yaptığım hayrı kabul eylesin' demiş. Şimdi birincisi o bahsettiğin dava, tank palet ile ilgili bir dava değil. İkincisi milletin gözünün içine baka baka yalan söyleme, AKP Genel Başkanı olsan bile bu sana yakışmaz. Doğru değildir. O dava daha bitmedi. İstinafa gitti. O parayı birinci, yerel mahkemede dava süreci devam ederken yatırmak zaruriyeti vardı. O yüzden yatırıldı. Onu alıp vakfa vermiş olabilirsin ama dava süreci bittiğinde o parayı ben senden alacağım, o para vakıfta kalacak, o para da senin cebinden çıkmış olacak.
DAHA ÇOK 50 BİN LİRAYI DA GÖZDEN ÇIKARIRIM: Ben bu sözleri senin söylediğin iğrenç sözlerin üzerine sana iade olarak söylemiştim. O mahkemenin bana herhangi bir şekilde bana ceza vermesi mümkün değil. Çünkü hakarete aynı hakaretle cevap verdim. Hukukta bunun karşılığı vardır. Senin eğer bu iğrenç sözlerin Genel Başkanımıza, milletimize, halkımıza, kadınlarımıza devam ederse sana cevap vermek için daha çok 50 bin lira da gözden çıkarırım.
SİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KOMUTANLARISINIZ, TAYYİP ERDOĞAN'IN DEĞİL: O basın açıklamasını yaparken orada Kemal Kılıçdaroğlu'nu yani ana muhalefet partisinin Genel Başkanını eleştiriyorsun ve bunu böyle bir tebessüm içerisinde yapıyorsun; bir milletvekilini eleştiriyorsun. Yanında duran Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait kişiler, komutanlar da seni alkışlıyorlar. Yazık. Ne noktaya geldi Türkiye. Siz Türkiye Cumhuriyeti'nin komutanlarısınız, Tayyip Erdoğan'ın değil. Siz bir siyasi partinin mensupları değilsiniz. Beni, milletimizi temsil ediyorsunuz. Çocuklarımızı gönderdiğimiz ocağı temsil ediyorsunuz. Bir siyasi parti liderinin yalanlarını alkışlayacak duruma ne zaman geldiniz? Şiddetle, bunu eleştiriyorum.
ARADAN KAÇ AY GEÇTİ BİLİYOR MUSUNUZ? TAM 50 AY GEÇTİ: Tank palet fabrikasını yıllardan beri anlatıyorum. Ben anlatıyorum, sevgili Genel Başkanımız anlatıyor. Milli tankın seri üretim ihalesini hiç alakası olmayan nitelikli dolandırıcı Ethem Sancak'a Recep Tayyip Erdoğan vermiştir. Ethem Sancak'ın elinde fabrikası yok, deneyimi yok. 9 Kasım 2018'de seri üretim ihalesi imzalanmış ve 18 ayda seri üretime geçileceği söylenmiştir. Aradan kaç ay geçti biliyor musunuz? Tam 50 ay geçti. Böyle bir yalan, defalarca söylenen yalan bir kere daha basının karşısına geçip milletin gözünün içine baka baka Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi tarafından, AKP Genel Başkanlığı sıfatıyla söylenebilir mi? Bu yalanları komutanlar alkışlayabilir mi? Türkiye gerçekten böyle bir ülke mi oldu? 50 ay geçti.
SÖZLEŞMEYE GÖRE MAYIS 2020'DE SERİ ÜRETİMDE İLK TANKIN TESLİM EDİLMESİ GEREKİYORDU: (Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Altay tankının seri üretimi üzerine yaptığı geçmişteki konuşmalara ilişkin videoyu izlettikten sonra) Ne diyor, 2023'ün başında orduya teslim törenini yapacağız, diyor. Kim diyor? Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan diyor. Sözleşmeye göre Mayıs 2020'de seri üretimde ilk tankın teslim edilmesi gerekiyordu. 2020'de teslim edildi mi? Hayır. 2021'de hayır, 2022'de hayır. Tank üretimi hiçbir zaman gerçekleşmedi. 2023'ün başındayız. Erdoğan, iki Altay tankının testlerinin gerçekleştirmek üzere mayısta ordumuza teslim edeceğiz demişti. Şimdi ne diyor, 2025'te seri üretime geçeceğiz diyor. İnsan Allah'tan korkar ya.
KİM YALANCI? KEMAL KILIÇDAROĞLU MU ENGİN ÖZKOÇ MU RECEP TAYYİP ERDOĞAN MI?: Sen bu beceriksiz nitelikli dolandırıcıya Altay tankı ihalesini Sakarya'nın Karasu ilçesinde 2 milyon metrekare araziyi bedavaya ona tahsis ettiğin gün 18 ay sonra tank çıkacak demiştin. Peki çıktı mı, hayır. 2023'te banttan inecek demiştin, indi mi hayır. Bugün ne diyorsun 'İnşallah 2025'te seri üretime geçeceğiz' diyorsun. Kim yalancı? Kemal Kılıçdaroğlu mu Engin Özkoç mu Recep Tayyip Erdoğan mı? Kim yalancı?
MOTOR VE GÜÇ GRUBU DIŞINDA TÜMÜYLE BİZE AİTTİR: Fırtına obüsleri, nokta atışı yapan dünyada ender şekilde üretilmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri, tank palet fabrikası tarafından tasarlanıp üretime geçilmiştir. Motor ve güç grubu dışında tümüyle bize aittir. Tümüyle tank paletteki komutanlara ve askerlerimize aittir. Tank palet fabrikasında, tank palet fabrikasının işçileri tarafından üretimi gerçekleştirilmiştir. Erdoğan, bu konuda da yalan söyledi. Fabrikayı, BMC'ye peşkeş çekerken 'burası atıl bir yer, fırtına obüsleri burada üretiyorlar diyorlar ama Bay Kemal yalan söylüyor' dedi. Bugün bir kere daha gördük. (Erdoğan'ın fırtına obüsleri hakkında 2019 yılında yaptığı konuşmasının videosu)
SANCAK, 'HAYIR ONUN İHALESİ YAPILMADI, İHALESİ YAPILACAK VE BİZE TESLİM EDİLECEK' DİYOR: Ethem Sancak bile Fırtına obüsleri ile ilgili bir ulusal haber kanalında kendisine sorulan soru üzerine, 'bu size ihale ile mi verildi' soruyorlar, Ethem Sancak diyor ki 'Hayır onun ihalesi yapılmadı, ihalesi yapılacak ve bize teslim edilecek' diyor. (Ethem Sancak'ın HaberTürk TV'de katıldığı programda, sorulan soruya yanıtının videosu) Kim aldı? Ethem Sancak. Ne diyor daha ihaleyi almadan önce, 'Biz tüm hazırlıkları yaptık' diyor. Yani… Aynı tank palet fabrikasında olduğu gibi ihale cepte. İhaleyi ona verecekler. Nasıl verecekler, ihale yoluyla değil, sözleşme yoluyla. Tıpkı, Altay tankında olduğu gibi.
KATAR ORDUSU KAR, BİZ ZARAR ELDE ETTİK: Tank palet fabrikasında, fabrika BMC'ye peşkeş çekilmeden önce 281 adet Fırtına obüsü üretildi. Kim tarafından? Türkiye Cumhuriyeti ordusunun tank palet fabrikası tarafından. Bugün gösterdikleri 6 obüsün üretimi BMC'de değil. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tamamen kendi başarısıdır. Ancak faturayı ordumuz ve biz ödüyoruz. Bizim ordumuzun mühendislerinin tasarımı, işçilerimizin alın teri, fabrikamızın altyapısında üretilen 6 obüs için BMC'ye ne kadar fatura kesildi çok merak ediyorum. Milli Savunma Bakanı bugüne kadar benim sorduğum bütün soruları geçiştirdi. Buradan gözünün içine bakarak tekrarlıyorum. Kaç para BMC'ye para fatura edildi? Eğer biz üretseydik bundan ne kadar ordumuz kar edecekti? Yani Katar ordusu kar elde etti, biz zarar elde ettik.
BEN ARADIĞIMDA 'MAALESEF GELEMİYORUM. ARKADAŞLAR SENİ BİLGİLENDİRSİN' DEDİN: Milli Savunma Bakanı'na sordum, 231 bin 300 kalem mal; tank palet fabrikasında ordumuz tarafından üretilseydi 65 milyon 640 bin TL edecekti. Aynı malı BMC üretiyor ve hiç yasalarda olmayan, muhasebe sisteminde hiçbir şekilde gözükmeyen, 'bakiye genel yansıtma tutarı, kar dahil' diye, 65 milyonun üzerine 274 milyon 981 TL konup toplamda 292 milyon 673 TL para alıyorlar. Yazıklar olsun ya. Ben bunu sordum. Milli Savunma Bakanı dedi ki 'Ben bu sorunun cevabını burada vermeyeyim, seni tank palet fabrikasına davet ediyorum, orada sana bunu açıklayacak arkadaşlar, seni yanlış bilgilendirmiş olabilirler' dedi. Ben de 'Hayhay komutanım. Madem bu böyle, ordumuzun meselesi geleceğim' dedim. Ayın 27'sinde randevulaştık. Ben aradığımda bir gün öncesinde aradığımda 'maalesef gelemiyorum. Arkadaşlar seni bilgilendirsin' dedin. 'Daha ileriki tarihlerde' dedin. Tıpkı Fırtına obüslerinde olduğu gibi. Fırtına obüslerinde de Genel Kurul'da aynı şeyi söylemiştin ihalesi ile ilgili, aradan bir yıl geçti, cevap vermedin. Şimdi bunda da cevap vermiyorsun.
DOLANDIRICI İTİBARLI OLACAK, MİLLETVEKİLİNİ MAHKEMEYE VERECEKSİN…: Öyle Ethem Sancak'ın dediği gibi denetlenmiyor. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki nitelikli dolandırıcının sözü mü geçerli Türkiye Cumhuriyeti'nin milletvekilinin sözü mü geçerli? Şu anda Altay tankı ihalesini verdiniz. Tankı üretmeden çekip gitmiş, kaçmış, bir AKP'ye geçmiş, daha sonra gitmiş Doğu Perinçek ile beraber Suriye'de sözde dışişlerinin temsilciliğini yapma cüretini gösteren bu insanı televizyonlara çıkarıyorsunuz, bize beraber çıkarın dediğimizde kabul etmiyorsunuz. Nasıl anlatacağız. Dolandırıcı konuşacak, milletvekili konuşamayacak. Dolandırıcı itibarlı olacak, milletvekilini mahkemeye vereceksin. Bunun bir an önce açıklığa kavuşmasını istiyorum.
GERİ İSTİYORUZ: Tank palet fabrikasını biz ordumuza geri istiyoruz. ya bunu 6 ay içerisinde yaparsınız ya da 6 ay sonra millet, Millet İttifakı'nı iktidara taşır o zaman hem bunun hesabını hukuk karşısında sorarız hem de gereğini yaparız. Ethem Sancak, pişkin pişkin televizyona çıkıyor, 'Efendim motorunu Almanlar üretecekti, Engin Özkoç'un arkasında güçler…' Hangi güçler Engin Özkoç'un arkasında? Engin Özkoç'un arkasında ABD varmış, Engin Özkoç ABD'dekilere demiş ki; 'ya Ethem Sancak Almanya'dan motor alacak, onu engelleyin.' ya bu böyle bir adam böyle bir kişilik. Şimdi ulusal televizyonlarda boy gösteriyor. ABD'yi arkasına alan kim, ben şimdi size göstereyim. (Ethem Sancak'ın, 'Tayyip Erdoğan, Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanıydı. Aslında Amerika'nın desteğiyle geldik iktidara' dediği tape kayıtları) Kimmiş? Ethem Sancak diyor ki 'Tayyip Erdoğan, Amerika'yı arkasına alarak iktidar oldu.' Şimdi orada öyle diyor. Amerika'yı arkasına alan Tayyip Erdoğan, Amerika ile birlikte Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığını yapan Tayyip Erdoğan, 3 milyon 750 bin Müslüman katledilirken Amerikan askerlerinin Noel'ini kutlayan Recep Tayyip Erdoğan… Şimdi o duruyor köşede, Engin Özkoç'un arkasındaymış Amerika. Söyledikleri yalan bu.
BAKALIM O TELEVİZYON KANALINDAN YÜZÜ KIZARIP ÇIKAN KİM OLACAK. BUNA MİLLETİMİZ KARAR VERSİN: Ethem Sancak bir yalancıdır. Ethem Sancak gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan da maalesef gerçekleri söylememektedir. Bugün söylediği gerçek dışı beyanları ben videolarla, belgelerle birlikte kanıtladım. Bir kere daha Genel Başkamızın yani Bay Kemal'in sana seslenişini ben buradan seslendiriyorum: Çık karşısına, cesaretin varsa gerçekten bilgiye ve birikime sahipsen ve bu söylediğin sözlerde samimi olduğunu iddia ediyorsan çık karşısına bak televizyonlar sizleri davet ediyor, yanına Kemal Kılıçdaroğlu çıkacak, hangi televizyon kanalında istersen iste orada seninle beraber halkımızın karşısında olacak. Bakalım o televizyon kanalından yüzü kızarıp çıkan kim olacak. Buna milletimiz karar versin.
BU ÜLKE SANA HİÇBİR TECRÜBEN YOKKEN SAVUNMA SANAYİNİ TESLİM ETMEK ZORUNDA MI YA? SEN KİMSİN: Ethem Sancak'ın tank palet fabrikasının ihaleleri ile ilgili söylediği rakamlar kesinlikle doğru rakamlar değildir. Ethem Sancak, 'Katar'a 300 milyon TL'ye verdim hisselerimi' diyor, yüzde 49,9 hissesi. 'Bunun yarısı hissesini de Talip Öztürk'e yani 142 milyon TL'ye sattım' diyor. Sattıysa buradan Talip Öztürk, 71 milyon dolar yani yüzde 25 hissesi 71 milyon dolardır, 71 milyon doları toplayacak olursak 213 milyon dolar eder.
Şimdi Ethem Sancak diyor ki 'BMC'yi ben satın aldım, ama parasını ödememiştim, bu 213 milyon doları Öztürklerden aldım parayı topladım gittim borcumu ödedim' diyor. ya bu millet sana TMSF'den fabrika satın alıp da bu ülke sana hiçbir tecrüben yokken savunma sanayini teslim etmek zorunda mı ya? Sen kimsin? Türkiye Cumhuriyeti'nin teknolojisi ordumuzda en üst seviyede yapan ordumuza mensup fabrikalarımız var. Yetişmiş işçiler ve mühendisler var. Çok güzel şeylerin altında imza atıyorlar. Onların bilgileri ve birikimleri var. Hiçbir şeyin olmadan milyon dolarlardan bahsediyorsun. Daha sonradan da diyorsun ki ya biz bu işi beceremedik, Recep Tayyip Erdoğan, aradan bunca zaman geçtikten sonra bize dedi ki ya Ethem, sana 60 milyon TL verelim Öztürklere de 60 milyon TL verelim. 120 milyon TL, siz bu işi bırakın bunu Tosyalılar yapsın. Milletin 60 milyon TL'si ne kadar kolay konuşuluyor değil mi? Millet geçinemiyor. Yoksulluk içerisinde ama Ethem Sancak, 60 milyon TL'ye Tayyip verdi çekildim diyor. Takdir milletimizindir."
"YARIN CHP GRUP BAŞKANVEKİLLERİ, BU RANDEVU TALEBİNİ DEĞERLENDİRECEKLER SABAH"
Özkoç, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AKP Grubu'nun anayasa değişikliği teklifiyle ilgili randevu talep edip etmediği; ettiyse CHP Grubu'nun cevabının nasıl olduğuna yönelik sorulan soruya Özkoç, "Böyle bir randevu talebi var. Ancak bu randevu talebini diğer muhalefet partilerine de yapmışlar. Yarın CHP Grup Başkanvekilleri, bu randevu talebini değerlendirecekler sabah. Daha sonra da aldıkları kararı kamuoyuyla paylaşacaklar" yanıtını verdi.