Engin Altay: 22 Gün Sonra Ulusal Egemenliği Haramilerden, Saraydan Alacağız
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "22 gün sonra ulusal egemenliği haramilerden, saraydan alacağız ve sahibi olduğu aziz milletimize yani Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, ulusal egemenliği teslim edeceğiz. Böyle 22 günlük bir sabır istiyoruz sizden. Bugün dini bayram, yarın milli bayram. İnşallah 15 Mayıs sabahı da hep birlikte özgürlük ve barış bayramını kutlayacağız" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "22 gün sonra ulusal egemenliği haramilerden, saraydan alacağız ve sahibi olduğu aziz milletimize yani Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, ulusal egemenliği teslim edeceğiz. Böyle 22 günlük bir sabır istiyoruz sizden. Bugün dini bayram, yarın milli bayram. İnşallah 15 Mayıs sabahı da hep birlikte özgürlük ve barış bayramını kutlayacağız" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul Avcılar Ambarlı Mahallesi ve Parseller Mustafa Kemalpaşa Mahallesi'nde Seçim Koordinasyon Ofisi'nde partililer ve vatandaşlarla bayramlaştı. Taksi durağı ziyareti, esnaf ziyareti ve ev ziyaretleri gerçekleştiren Altay, daha sonra 15. Dönem CHP Milletvekili Ali Kurtu'nun Yeşilkent Cemevi'nde cenazesine katıldı. Cenazeye Engin Altay, CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, CHP Avcılar İlçe başkanı Erdal Nas, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve Millet ittifakı Avcılar İlçe Başkanları katıldı.
Seçim Koordinasyon Ofisinde konuşan Altay, şunları söyledi:
"NİYE BİR ARAYA GELDİK? TÜRKİYE YORULDU. NİYE BİR ARAYA GELDİK? DEVLET SOYULDU: Bir söz veriyoruz millet iktidarında her günümüz bayram olacak. Millet İttifakı olarak birbirinden farklı altı siyasi partiyi bir araya getiren o kadar çok neden var ki... Eskiden bu partilerle murakıp ederdik, tartışırdık. DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Parti, Saadet Partisi, İYİ Parti ve CHP bir araya geldik. Niye geldik? Millet zorda, memleket dardaydı. Niye bir araya geldik? Türkiye yoruldu. Niye bir araya geldik? Devlet soyuldu. Niye bir araya geldik? Beş milyon insanın tuzu kuru, 80 milyon fakrü zaruret içindeydi. Bir avuç insan zenginliğine zenginlik katarken, 85 milyon insan her geçen gün daha da yoksullaştı. Niye bir araya geldik? Tiyatroların, konserlerin yasaklandığı bir ülke ile karşı karşıya kaldık. Rüşvet alanların büyükelçi yapıldığı, Süleyman Şah Türbemizden vatan toprağımızdan şanlı bayrağımızın direğinin ters çevrilip kaçırıldığı günleri gördüğümüz için bir araya geldik. Akdeniz'deki karbon yataklarında Türkiye hak ettiğini alamadığı için bir araya geldik. Bir araya gelmemiz için o kadar çok sebep vardı ki.
BEYEFENDİ KUTUPLAŞMAYI ÇOK SEVDİ: İşte bu altı büyük insan, altı büyük lider bütün tartışmaları ayrılıkları bitirdi ve dedi ki 'Devletin adalete, milletin refaha, ülkenin huzura ihtiyacı var gerisi teferruat kardeşim' dedi. Allah hepsinden razı olsun. Bu altı liderin bir büyük özelliği nedir? Ben size söyleyeyim. Hiçbirisi siyasetten zenginleşmedi. Ne sayın Kemal Kılıçdaroğlu ne Sayın Meral Akşener ne Sayın Ali Babacan ne Sayın Temel Karamollaoğlu ne Sayın Ahmet Davutoğlu ne Sayın Gültekin Uysal siyasetten zenginleşmedi. Onlar 'Siyaset bana ne verecek' diye değil 'Ben topluma, ben milletime, ben ülkeme ne vereceğim' diye çıktılar bu yola ve böyle siyaset yapıyorlar. Beyefendi kutuplaşmayı çok sevdi, bir dönem beslendi. Şimdi millet dedi ki ona 'Ben kutuplaşmak istemiyorum Erdoğan. Ben Alevi'yle, Sünni'yle, Kürt'le, Türk'le başı açıkla, başı kapalıyla ayrı ayrı uğraşmak istemiyorum. Biz tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi et, tırnak olup, koyun koyuna el ele Türkiye'nin karşısındaki tehlikelere karşı güç birliği, iş birliği yapmak istiyoruz' diyor. Hayır beyefendi diyor ki 'İlla kutuplaşacağız.' Nasıl kutuplaşacağız? Sen Alevi'sin diyeceğiz, sen bilmen başı açıksın diyeceğiz, sen gayrimüslimsin diyeceğiz. Artık yemiyor Erdoğan.
22 GÜN SONRA ULUSAL EGEMENLİĞİ HARAMİLERDEN ALACAĞIZ SARAYDAN ALACAĞIZ: Kutuplaşmayı beslemek için de şimdi tahriklere ve bazı işleri kaşımaya başladı. Bazı şeyleri tahrik ediyor. Hiçbiriniz oyuna gelmeyin. Hepinizden, herkesten sakin olmanızı bekliyoruz. Kışkırtmalara gelmeyin, tahriklere kapılmayın. Yarın, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ulusal egemenliğimizi 22 gün sonra, bugün Nisan'ın 22'si. Tam 22 gün sonra tekrar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne teslim etmemize tam 22 gün var. 22 gün sonra ulusal egemenliği haramilerden, saraydan alacağız ve sahibi olduğu aziz milletimize yani Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, ulusal egemenliği teslim edeceğiz. Böyle 22 günlük bir sabır istiyoruz sizden. Bugün dini bayram, yarın milli bayram. İnşallah 15 Mayıs sabahı da hep birlikte özgürlük ve barış bayramını kutlayacağız. Bunun için bizim acelemiz var. Bizim ayrışmaya, bölünmeye tahammülümüz yok. Bizim 15 güne tahammülümüz yok. Onun için seçimleri ilk turda bitirmek istiyoruz. İlk turda Bay Kemal'i helalleşmek ve hesaplaşmak üzere Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı yapmak istiyoruz. Hakkı yenenlerin hakkını vermek için, hak yiyenlerden de hesap sormak için 15 gün daha bekleyemeyiz. Sevgili gençler, ayrışmayalım. Türkiye'nin en iyi kadrosu, Türkiye'yi en çok seven bütün siyasi mülahazalarını geride bırakarak vatan ve bayrak diyen hak, hukuk, adalet, namus, ahlak, erdem diyen altı genel başkan yanlarına iki de santrafor kattı. İstanbul'un sevgilisi Ekrem İmamoğlu, Ankara'nın sevgilisi Mansur Yavaş. Muhteşem bir kadroyla 14 Mayıs'ta bu işi bitirelim. İkinci tura vaktimiz yok. İşimiz çok, acelemiz çok. Bütün gençlerden ricam, bu muhteşem kadroya destek verin. Ayrışmaya bölünmeye gerek yok ve bunu gençlerde de artık bunun oluştuğunu böyle bir algı olduğunu görüyorum. Gençlere buradan teşekkür ediyorum.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'YLE KADINI ERKEĞİ EŞİT BİR TÜRKİYE'Yİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ: Bu seçimin 14 Mayıs'ta bitirmesini sağlayacak olan gençlerdir. Gençler, artık Türkiye'de yaşamaktan gurur duyacak. Türkiye'den kaçmak için hesap plan yapmayacak. Türkiye'de yaşamaktan gurur duyacak. 14 Mayıs akşamından itibaren annelerimiz mutfakta dert değil, AŞ kaynatacak. Kadınlar daha güçlü olacak, kadınlar daha özgür olacak, kadınların başı dik olacak. İstanbul Sözleşmesi'yle yeniden hayata geçmesiyle birlikte kadını erkeği eşit bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Yolumuz kısa, hedefimiz büyük. Bu konuda CHP'lilerin seçim kampanyasındaki çalışmalarından ayrı olarak sandık günü özel bir gayret göstermeleri lazım. Sandık güvenliği endişelerine gerek yok. Sandıklar güvenli, görevliler atandı. Ama eşkıyanın gece ne yapacağı belli olmaz. Biz işimizi sağlam alacağız. CHP kadroları, sandıklara namusu gibi sahip çıkacak. O sandıklara sahip çıkmak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kutsal emaneti laik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmaktır. Bu anlayışla, bu yaklaşımla inşallah 14 Mayıs'ta büyük bir zafer kazanacağız.
ESKİDEN DEVLETTEN ÇALANLAR O BAŞKA ÜLKELERDEN EV SATIN ALIRDI BUNLARINKİLER MAHALLE SATIN ALIYOR: Muhalefet partileri de düşman görmüyoruz. O partiye oy veren, AK Parti'ye, MHP'ye oy veren aziz vatandaşlarımızı da buradan sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyoruz. Ama hepimiz biliyoruz ki işin tadı kaçtı. Kantarın topuzu kaçtı. Türkiye'nin borç yükü, vatandaşın borç yükü kabul edilebilir sınırların çok üstüne çıktı. Para nerede? Eskiden devletten çalanlar o başka ülkelerden ev satın alırdı. Bunlarınkiler mahalle satın alıyor. Londra'da mahalle ev değil villa değil, mahalle satın alıyorlar. O para 86 milyonun parasıdır. 418 milyarı getirip Türkiye'ye 86 milyon vatandaşımızın cebine, hanesine, sofrasına sokmak, iade etmek Bay Kemal'in bu millete namus ve şeref borcudur. Bunu yapmaya ant içtik. Velhasıl yoksulluğu bitirmeye ant içtik. Bu memleketi soyanlardan da soydukları, çaldıkları, çırptıklarını geri getirmeye ant içtik. 14 Mayıs özgürlük, barış, huzur, devlet için ahlak, adalet, millet için huzur, refah, ülke için, barış ve kardeşlik bayramımızdır. Kutlu olsun. Ne mutlu 14 Mayıs'ta emek verenlere bu mücadelede ter dökenlere diyorum."