Engelli kardeşler Melike ve Mehmet, ailelerinin gurur kaynağı
Görme engelli sosyal bilgiler öğretmeni Mehmet Fırat ile mental bozukluğu olan kız kardeşi Melike Fırat, engelleri aşarak elde ettikleri başarılarla ve sosyal yaşantılarıyla ailelerinin gurur kaynağı oldu.
Görme engelli sosyal bilgiler öğretmeni Mehmet Fırat ile mental bozukluğu olan kız kardeşi Melike Fırat, engelleri aşarak elde ettikleri başarılarla ve sosyal yaşantılarıyla ailelerinin gurur kaynağı oldu.
İsa ve Hatice Fırat çiftinin 4 yıl aralıklarla dünyaya gelen iki çocuklarından Mehmet, ilkokul yıllarında görme yetisini kaybetti. Melike ise 4 yaşından bu yana mental bozukluk nedeniyle özel gereksinimli bireylere yönelik programlara katılıyor. Aileleri, bugün 38 yaşında olan Mehmet Fırat ve 34 yaşındaki Melike Fırat'ın başarılarının grurunu yaşıyor.
Keçiören ilçesindeki Hüseyin Güllüoğlu Ortaokulunda sosyal bilgiler öğretmeni olarak görev yapan Mehmet Fırat, bir yandan ev işlerinde ailesine destek olurken diğer yandan görmeyen gözlerinin yerine koyduğu öğrencilerinin derse katılımını artırmak için sınıfta çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Annesi eşliğinde gittiği belediyenin gitar, keçe, takı, ahşap boyama, ebru kursları aracılığıyla günlük yaşantısını sanatsal faaliyetlerde bulunarak geçiren Melike Fırat ise evdeki günlük işlerde ailesinin en büyük yardımcısı.
Esnaf emeklisi baba İsa Fırat, çocuklarının aldıkları eğitimleri başarılı bir şekilde tamamladığını belirterek engellerle mücadelede devlet kurumlarının katkısına işaret etti. Fırat, "Çocuklarım bize Allah'ın birer lütfu. İnançla sorunların üzerine yürüdük. Allah devletimizden razı olsun, hastanelerimiz, doktorlarımız bize neler yapılması gerektiğini belirttiler. Biz de ona göre hareket ettik." dedi.
"Eve kapanmayın" çağrısı
Konuşma güçlüğü çeken Melike Fırat, lise eğitimini tamamladıktan sonra gittiği belediyenin kurslarında öğrendikleriyle ebru sanatı ile lale, ahşap tepsi, ekmeklik gibi çeşitli ürünler yaptığını ifade etti. Yemek yapmayı çok sevdiğini belirten Melike Fırat, engelli arkadaşlarına eve kapanmamaları konusunda çağrıda bulundu.
"Her ihtiyaçlarını kendileri görüyorlar"
İki çocuğunun engellerinin kendileri için bir anlam ifade etmediğini aktaran anne Hatice Fırat da çocuklarının, bütün ihtiyaçlarını kimseden yardım almadan giderebildiğini kaydetti.
Melike'nin kahvaltıları hazırladığı zaman çok mutlu olduğunu anlatan anne Hatice Fırat, "Bir konsere ya da sinemaya gittiğimizde onların sadece yanında oluyoruz, her ihtiyaçlarını kendileri karşılayabiliyor. Özellikle Melike alışverişi çok sever, beraber gideriz. Parasını kendisi verir, para üstünü alır. Ailece dışarıdaki etkinliklerimizde Melike çok mutlu olur. Aile olarak birbirimize çok bağlı olduğumuz için bizi hiçbir şey etkilemiyor." ifadelerini kullandı.
"Oğlum bu haliyle okudu öğretmen oldu"
Çocuklarını eğitim hayatına hazırlarken farkında olmadan kendini de yetiştirdiğini dile getiren anne Fırat, şunları kaydetti:
"Mehmet hoca ile ben de kendimi eğitip yetiştirdim. Onunla birlikte kitapları okurken, kasetleri dinlerken bilgiler kafamda bir yere yerleşmiş. Oğlum bu haliyle okudu, öğretmen oldu. Ben de dışarıdan açık lise sınavlarına girdim ve bitirdim. Kızımı kurslara yazdırınca ben de başka kursa yazıldım. Şu anda ikimiz 12-13 ayrı sertifikaya sahibiz. Kendimi onlarla birlikte geliştirdim, yetiştirdim. Önceden hiçbir şey bilmediğim hissine kapıldım. Bizim sülalece gurur kaynağımızlar. Kalbimizin baş köşesindeler. Bir zamanlar o okulda Mehmet hocanın elinden öğretmenler tutuyordu. Şimdi aynı okulda Mehmet, kendi öğrencilerinin elinden tutuyor. Onlara yardımcı oluyor ve sorunlarını paylaşıyor. Bu da benim için büyük bir gurur kaynağıdır."
Öğrencilere org çalıyor
Evden getirdiği orgu ile sınıfta şiir okuyan öğrencilerine eşlik eden Mehmet Fırat, okula gitmeden önce öğrencileri gibi kendisinin de hazırlık yaptığını ifade etti.
Öğrencilerinin derse olan ilgisini ve katılımını artırmak için sınıfta çeşitli aktiviteler düzenlediğini kaydeden Mehmet Fırat, "Müzikli bir şekilde canlı olarak öğrencilerimizle şiir okumaları gerçekleştiriyoruz. Ben de onlara eşlik ediyorum. Zaman zaman kendim org çalıyorum. Evdeki bilgisayarımı kullanarak bu kayıtları çeşitli programlar yardımıyla efektlendiriyorum." diye konuştu.
"Öğretmenimiz görmüyor diye sakın üzülmeyin"
Okulun ve öğrencilerinin hayatında ayrı bir öneme sahip olduğunu anlatan Fırat, şöyle devam etti:
"Ailemin desteğini her zaman yanımda hissediyorum. Tabii ailemin yanında okul da benim ikinci yuvam. Yani okuldan vazgeçemeyiz. Ailemiz bizi yetiştirdi, büyüttü ama en büyük desteği de ben okulda görüyorum. Çünkü öğrencilerim benim gören gözlerimdir. Ben öğrencilerime kendime anlatırken 'öğretmenimiz görmüyor diye sakın üzülmeyin, sizler benim gören gözlerimsiniz, benim yerime bakıyorsunuz.' diyorum. O sebeple birinci yuvam ailem, okul da benim için ikinci yuvamdır. Sınıfta öğrenciler bana yardımcı oluyorlar. Diğer derslerde olduğu gibi parmak kaldırıyorlar, görevlendirdiğimiz bir öğrenci de parmak kaldıran öğrencileri bana söylüyor."