Engelli Gencin Darbedilmesine İlişkin Davada Karar
Adana'da engelli gencin darbedilmesine ilişkin haklarında 4,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 4 sanıktan 3'ü ilk duruşmada 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliye edildi, tutuksuz sanığın ise beraatine karar verildi.
Adana'da engelli gencin darbedilmesine ilişkin haklarında 4,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 4 sanıktan 3'ü ilk duruşmada 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliye edildi, tutuksuz sanığın ise beraatine karar verildi.
Adana 9. Asliye Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Ahmet Bedir, Ahmet Günsel, Çağrı Can Çay, tutuksuz sanık İsmail K. ile mağdur Agit Acun ve avukatları katıldı.
Sanıklardan Bedir savunmasında, Acun'un engelli olduğunu bilmediğini iddia etti.
Acun'un dolmuşta tahrik edici hareket yaptığını savunan Bedir, "Ben de Agit'e refleks olarak vurdum. Vicdanen çok pişmanım. Ben İsmail K'ye Agit'i kastederek 'arkadaşa bir sor bir sıkıntısı mı var?' dedim. İsmail sırtına dokunup sordu. Zaten ondan sonra da olaylar başladı. Pişmanım. Ben ceza alacak olursam ertelenmesini istiyorum." dedi.
Günsel de Acun'un omzuna eline koyarak bir sorun olup olmadığını sorduğunu belirterek, "Acun bana yumrukla vurdu. Sonra olanlar oldu. Arkadaşımın fiziksel engelini bilsem bunu sineye çekerdim. Çok pişmanım, kamudan özür diliyorum. Ben öğrenciyim. Cezamın ertelenmesini istiyorum. Olaydan sonra da benim cüzdanım minibüste düşmüş, cüzdanın içindeki para alınarak emniyete verilmiş, bu konuda görüntüler var zaten. Aramızda kavga başlamadan önce herhangi bir temas olmadı. Sadece bakışmalar oldu." ifadesini kullandı.
İsmail K. ise yaşananlardan dolayı pişmanlık duyduğunu dile getirdi.
"Kulağım işitmiyor diye hareket yaptım"
Agit Acun da minibüste etrafı izlediği sırada olayın yaşandığını anlatarak, "Ben duymuyorum, kulağım işitmiyor diye hareket yaptım. Sonra birisi omzumdan çekiştirdi. Birisi eliyle kafama bastırdı. Ondan sonra üzerine geldiler ve beni darbettiler. Sonrasında ben de kendimi korumaya çalıştım. Onlar bana yumruk savurdu." diye konuştu.
Sanıklardan birinin cüzdanındaki parayı aldığı iddiasına ilişkin de Acun, "Minibüs şoförü bana cüzdanı uzattı ben de cebimde para olduğunu ve düştüğünü sandım. Şoförün uzattığı cüzdanın benim cüzdanım olduğunu sandım. Daha sonra benim olmadığını anlayınca karakola gittim. Polise cüzdanı ben teslim ettim. Ben cüzdan içerisinden para almadım. Cüzdanı bana veren kişi minibüs şoförüdür. Sanıklardan şikayetçiyim. Zaten görüntülerde her şey var." dedi.
Mahkemede tanık olarak dinlenen dolmuş şoförü Gökhan Çulcu da şunları kaydetti:
"Dolmuşta kavga çıktı saniyeler içinde benim yanıma doğru geldiler. Benim emniyet kemerim bağlıydı. Bu arkadaşlar Agit'e herhangi bir küfür etmediler. Ben cüzdanın Agit'in olduğunu düşünerek cüzdanı ona verdim. Cüzdanın içine açıp bakmadım. Biz şoförüz her olaya müdahale edemiyoruz. Kavga çıktığında araba zaten hareket halindeydi. Agit parayı bana uzatırken hiç konuşmadı. Ben olay bittikten sonra onun engelli olduğunu anladım."
Mahkeme, sanıklar Bedir, Günsel ve Çay'ı 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme, sanıkların tahliyesine, tutuksuz sanık İsmail K'nin ise beraatine karar verdi.
"Karar kamu vicdanını tatmin etmedi"
Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, duruşma çıkışında engelli Agit Acun'la yaptığı basın açıklamasında, kararın kamu vicdanını tatmin etmediğini söyledi.
Cezanın ödül gibi olduğunu savunan Küçük, "Verilen ceza hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ertelendi. Sanıklardan biri hakkında da beraat kararı verilip tahliye edildiler. Engelli bir genç kardeşimizin öldüresiye dövülmesi ve bu kadar faile karşı alt limitten çok az uzaklaşılarak ceza verilmesi kamu vicdanını tatmin etmemiştir." dedi.
Acun da sanıklara verilen cezayı az bulduğunu kaydetti.
Eminağa Caddesi'ndeki evine gitmek için dolmuşa binen işitme engelli Agit Acun, araçta tanımadığı kişiler tarafından darbedilmişti. Darp raporu alan Acun'un şikayeti üzerine polis ekipleri araştırma başlatmış, aracın güvenlik kamerası kayıtlarının incelenmesi sonucu gözaltına alınan şüpheliler hakkında "kasten yaralama" suçundan dava açılmıştı.