Engelleri aştı, şimdi mühendis adaylarına engelsiz yaşamı anlatıyor
TÜRKİYE Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımının ilk oyuncularından, engelliler arasında ilk tüple dalış yapıp, atletizmde Avrasya Maratonu'nu kazanan ortopedik engelli Ayhan Metin (58), doktora eğitimini tamamlaması ardından Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım...
TÜRKİYE Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımının ilk oyuncularından, engelliler arasında ilk tüple dalış yapıp, atletizmde Avrasya Maratonu'nu kazanan ortopedik engelli Ayhan Metin (58), doktora eğitimini tamamlaması ardından Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü'nde mühendis adaylarına ders vermeye başladı. Öğrencilere engellilerin hayatını kolaylaştırmaya yönelik eğitimler veren Metin, "Gençlere engelsiz yaşamın yollarını aktarmaya, engelsiz dünyanın oluşması için küçük nüveler atmaya gayret ediyorum" dedi.
Ayhan Metin, 1 yaşında geçirdiği çocuk felci sonrası yürüme yetisini kısmen kaybetti. Ayhan Metin'in, Erciyes Üniversitesi İktisadi İdari Bilimleri Fakültesi Nevşehir Turizm İşletmeciliği'nden mezun olduktan sonra İstanbul'da Türkiye Sakatlar Derneği ile tanışıp spora başlamasıyla hayatı değişti. 1989 yılında bir gurup arkadaşıyla birlikte ilk tekerlekli sandalye basketbol takımını kuran Metin, Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı'nın da ilk oyuncularından ve kaptanı oldu. 5 yıl boyunca Bedensel Engelliler Atletizm Milli Takımı'nda da kaptanlık yapan ve Avrasya Maratonu'nu kazanan Metin, yamaç paraşütü, tüplü dalış, kayak, tropy, go kart ve ralli sporları ile ilgilenerek birçok dalda ulusal ve uluslararası dereceler elde etti.
Engellilere ilham kaynağı olmak ve hayatlarını kolaylaştırmak adına çalışmalar yaparak eğitimini de sürdüren Metin, İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünde doktorasını tamamladı. Metin, şimdi Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümünde 'Engelliler İçin Tasarım' dersine girmeye başladı. Metin, geleceğin mimar ve mühendislerine engelli yaşamının inceliklerini aktararak, meslek hayatlarında hazırlayacakları projelerde engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmayı hedefliyor.
'BEN YAPAMAM ŞEKLİNDE BİR DÜŞÜNCEYE GİRMEDİM'
Metin, ortopedik engeli nedeniyle ailesi tarafından sorumluluklarının hiç azaltılmadığını ve bunun faydasını gördüğünü söyleyerek, "Bazen bastonlarla yürüyorum. Sol ayağıma bir ortez takıyorum. Bazen de uzun yol yürümem gerekiyorsa tekerlekli sandalye kullanmaya gayret ediyorum. Annem, babam, kardeşlerim beni hiçbir zaman yapılacak olan işlerden ayırt etmezlerdi. Tarlaya giderdik, çapa yapardık. Annem hemen yer gösterirdi bana oturduğun yerden çapalamaya devam et derdi. 'Sen sakatsın, yapamazsın, otur bir kenarda, evde' öyle bir şey yoktu. Kendime öz güvenim gelsin, dışlanmayayım, becerikli olayım düşüncesiyle bütün bunları yapmış. Bunlar hayatımın tamamına sirayet etti. Dolayısıyla ne okul hayatında ne iş hayatında ne sosyal hayatta ne spor hayatında hiçbir zaman kendimi başka bir yere konumlandırıp, ben yapamam şeklinde bir düşünceye girmedim. Birçok ailede görüyoruz; 'Dur, biz yaparız, kendi gidemez, başına bir iş gelir' dediğimizde, o zaman öz güven yitimi oluyor. Bir fanusun içerisine koyduğumuzda artık toplumla entegrasyon istediğimiz seviyede, doğal seyrinde ilerlemiyor" dedi.
'TÜRKİYE'DE İLKLERDEN BİRİSİYİM'
İstanbul'da Türkiye Sakatlar Derneği'nde sporla tanıştığını anlatan Metin, "O yaşa kadar etrafta bir engelli gördüğümde yolumu çevirirdim. Kendimi görüyordum adeta, bir kompleks vardı haliyle. Dernekte bütün bunları atmaya başladım. Çünkü benim gibi bir sürü insan vardı. Orada spor hayatına başladım. Bu tekerlekli sandalye nasıl kullanılıyormuş, çok eğlenceliymiş derken bir baktım ben tekerlekli sandalye ile basketbol oynamaya başlamışım. Türkiye'de ilklerden birisiyim. 89'da başladık, 92'de ilk milli takım kaptanıydım. Ardından da atletizme başladım. Uzun kilometreler koşmak çok hoşuma gitti. O bana ayrı bir özgürlük hissettirdi. 42 kilometre maraton koştum. 1500 metrede ayrıca rekorlarım var. Dünyada epeyce derecelerim var. Spor tabi beni kesmedi bir süre sonra. Bunun akademik boyutu neymiş derken üniversiteden sonra yüksek lisansta Marmara'da spor akademisi okudum. O süreçte suyun altına inemiyorum filan derken tüplü dalışa başladım. Ardından yamaç paraşütü, tropi, go-kart, rally gibi sporlarla ilgilendim. Off-road gibi sporlarla ilgilendim. Şu an Dünya Otomobili Sporları Federasyonu'nun Engeller Komisyonu Türkiye temsilcisi olarak yönetim kurulu üyesiyim" diye konuştu.
'BAŞKA ÜNİVERSİTELERDE DE TEKLİFLER GELİYOR'
Metin, öğrencilere engelliler dünyasını aktarabilmenin mutluluğunu yaşadığını vurgulayarak, "Şimdi Gazi Üniversitesi'nde 'Engelliler İçin Tasarım' derslerine giriyorum. Başka üniversitelerden de teklifler geliyor. Oralarda da benzer şekilde derslere gireceğim. Şimdi akademik anlamda çalışmalar yürüterek gençlere engelsiz yaşamın yollarını aktarmaya, engelsiz dünyanın oluşması için küçük nüveler atmaya gayret ediyorum. İnşallah bu süreç istediğim gibi, zihnimde olduğu gibi devam eder. Ardından doçentlik, profesörlük gelir, gelmez, bunlar çok önemli şeyler değil. Artık doktor ünvanından sonra öğrencilere çok keyifli bir şekilde derslere girip engelsiz dünyayı ya da engeller dünyasını aktarabilmenin, anlatabilmenin de mutluluğunu yaşıyorum" diye konuştu.
Haber-Kamera: Kübra SONKAYA-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA,