Engellere Rağmen Engelsiz Şampiyon
Spora başlamadan önce kendine zarar veren, yüzde 80 otizmli başarılı atlet Ege Deniz, spora başladıktan sonra dünyada benzeri olmayan bir gelişme kaydetti.
Otizm hastalığı bulunan Ege Deniz, spora başladıktan sonra eşi benzeri olmayan bir gelişme kaydetti. Katıldığı bütün branşlarda başarılı olan Ege’nin tek sıkıntısı ise federasyonlardan yeterli desteği alamaması. Ege’nin annesi Bahar Deniz ve hocası Hasan Çakır İHA’ya yaptıkları özel açıklamalarla, başarılı sporcunun bugüne kadar kaydettiği gelişimi ve önlerine çıkan zorlukları anlattı.
ÇAKIR: “EGE’NİN YAPAMAYACAĞI ŞEY YOK”
Ege’nin antrenörü eski milli atlet Hasan Çakır, Ege’nin normal sporculara göre çok avantajlı olduğunu ifade ederek, “Çünkü psikolojik olarak kendini tamamen spora adadığı zaman, yapamayacağı şey yok. Özellikle atletizmi çok severek yapıyor. Benim için Ege ile çalışmak, normal sporcularla çalışmama göre daha kolay oluyor. Ege ile zorlandığımız şeyler oluyor ama bunu başarıya dönüştürdüğümüzde işimiz daha da kolaylaşıyor” dedi.
“EGE, 2 AYLIK ANTRENMANLAR SONRASINDA BAŞARILI OLDU”
Ege ile Eylül ayında atletizme başladıklarını kaydeden Çakır, “Daha öncesinde yüzme ve masa tenisi geçmişi olduğu için Ege, bazı açıdan hazırdı. Ama atletizmdeki bazı özellikleri de taşımıyordu. Tabii biz bunları günde iki, bazen üç ve uzun süren antrenmanlar sonrası atletizme çevirerek, avantaj haline dönüştürdük. Ege, sadece 2 aylık antrenmanlarla Zeytinburnu Belediyesi’nin düzenlediği Cumhuriyet Koşusu’nda 10 km yarışında normal sporcularla yarışarak sekizincilik elde etti. Bundan kısa bir süre sonra da Belgrad Ormanı’nda düzenlenen normallerle yarışında yedinci ve aynı zamanda da yaş gurubunda birinci oldu. Bu da Ege’nin başarısını yavaş yavaş gösterdiği bir durumdu” açıklamalarında bulundu.
“HEDEFİMİZ DÜNYA VE AVRUPA ŞAMPİYONALARI OLDU”
Ege’nin antrenörü Hasan Çakır, sporcusunun performansını geliştirmek için Avrasya Maratonu’na da katıldıklarını belirterek, “Orada 15 kilometre yarışına katıldık. Yine orada normal sporcularla yarıştı. Yerli ve yabancılar arasında toplamda 21. oldu, Türkler arasında ise 8. sırada yer aldı. Daha sonra bin 500 metrede Dünya Salon Şampiyonası ve yazın yapılan Avrupa Açık Atletizm Şampiyonası’nın baraj derecesini geçti. Daha sonraki hedefimiz Dünya ve Avrupa Şampiyonaları oldu” diye konuştu.
Hasan Çakır, Ege’nin Türkiye’de tek olduğunu dile getirerek, “bin 500 ve 500 metre arasındaki yarışmalarda Ege tek. Başka rakibimiz yok. Onun için biz kendimizi geliştirmek amaçlı normallerle Türkiye Atletizm Federasyonu’nun ya da özel kuruluşların düzenlediği yarışmalarda yarışıyoruz” dedi.
“3 BİN METREDE AVRUPA ALTINCISI OLDU”
Türkiye Atletizm Federasyonu’ndan gerekli desteği gördüklerini vurgulayan atlet Ege Deniz’in antrenörü Hasan Çakır, “Özel Sporcular Federasyonu’ndan destek görüyoruz ama bu bizim için yetersiz. Ege ve diğer engelli sporcular için çok daha fazla desteğe ihtiyaç var. Başarı anlamında gelişmekte olan bir toplumuz ama daha fazla destekle çok büyük yerlere gelinebilir. Örneğin; Hollanda’da bir yarışmaya gittik ve Ege orada 3 bin metre ve 5 bin metre yarışmalarına katıldı. 3 bin metrede Avrupa altıncısı oldu. Ama bizim asıl çalışmalarımız 5 bin metre yönünde” açıklamasını yaptı.
“HEDEFİMİZ 2016‘DA RİO’DA DÜZENLENECEK OLAN OLİMPİYATLARDA ŞAMPİYON OLMAK”
Çakır, Ege ile önlerine koydukları hedefleri ise şu şekilde anlattı:
“Öncelikle Avrupa’da 5 bin metrede kendi derecesini 2 dakika daha geliştirerek, 22 dakika 28 saniyelik derecesiyle Avrupa üçüncüsü oldu. Birinci aşamaya geliştirdik. Şu andaki hedefimiz Ağustos’ta yapılacak olan Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPS) düzenleyeceği Avrupa Şampiyonası’na katılmak. Ama en büyük hedefimiz 2016‘da Rio’da düzenlenecek olan olimpiyatlarda şampiyon olmak.”
DENİZ: “YÜZDE 80 OTİZM RAPORUYLA, BU BAŞARIYI KAZANMIŞ BİR SPORCU DÜNYADA YOK”
Otizmli Ege’nin annesi Bahar Deniz ise yurt dışındaki şampiyonlarda kızı Ege’ye refakatçilik etmesi gerektiğini belirterek, “Bizim bu konuda 2011 yılından beridir taleplerimiz oldu. Ege, 2011’de İtalya’daki Dünya Şampiyonası’na gittiğinde 14 gün bir erkek antrenörle aynı odayı paylaştı. Biz yalvardık, 'parasını kendimiz ödeyelim' dedik, 'biz de gelelim' dedik ve bize 'hayır' dediler. Ben gittim, yanımda bayan yaşam koçumuzu da götürdüm ama aynı otelde bile kalmamıza izin vermediler. Bunların hepsi dilekçeyle bildirildi. Böyle bir kriz yaşadıktan sonra bizim bu konuda dilekçelerimiz devam etti. Özel Sporcular Federasyonu'nun, ihtiyaçlara göre bir şeyleri belirlemesi lazım. Yani farklı olan bir sporcuya aynı muameleyi gösteremezsiniz. Kafilede olmadıktan sonra, onun yanında olmadıktan sonra o refakatçilik değil. Benim başka bir otelde kalmam kızıma refakatçi olmam anlamına gelmiyor. Bu yarışlarda mesela 2 tane zihinsel engelli sporcu aynı odada kaldı. Soruyorum; ‘bu kapı içeriden mi kilitlendi, yoksa dışarıdan mı? İçeriden kilitlendiyse bu çocuklar kapıyı açıp çıksalar veya başka bir giriş-çıkış olsa bunun sorumluluğu kimde? Kim kontrol ediyor?’ Benim kızım yüzde 80 otizm raporlu bir çocuk. Ege sınırda olanlarla yarışıyor. Benim kızım bu şekilde ülkemizi temsil ediyor ise bundan gurur duyulmalı. Ege otizm anlamında atletizmde dünyada ilktir ve ilk madalya almış sporcudur. Yüzde 80 otizm raporuyla bu başarıyı kazanmış bir sporcu dünyada yok. Bize İngiltere’den teklif geldi birlikte çalışmak için. Çünkü Ege bir modeldir. Gerçekten otizm için bir modeldir” açıklamalarında bulundu.
DOĞAN GÜNDOĞDU - MEHMET ŞİRİN TOPALOĞLU
İSTANBUL