Enflasyonda "deja vu" dönemi
Temmuz ayındaki kur artışı, vergi zamları ve asgari ücret ayarlaması, Türkiye'de enflasyonu yeniden yükselişe geçirdi.
Temmuz ayındaki kur artışı, vergi zamları ve asgari ücret ayarlaması, Türkiye'de enflasyonu yeniden yükselişe geçirdi. Uzmanlara göre, fiyat artışları 31 Mart 2024'teki yerel seçimlere kadar üç haneye yaklaşabilir.Son 1 ayda yaşanan vergi artışları, asgari ücret zammı ve kur geçişkenliği, Ekim 2022'den beri düşme eğiliminde olan enflasyonu yeniden yukarı yönlü harekete geçirdi. Böylelikle Eylül 2021'de başlayan faiz indirimi süreci sonrasında yaşandığı gibi, Türkiye yeniden "enflasyonda yükseliş" dönemine girmiş oldu. Fiyat artışlarının 31 Mart 2024'teki yerel seçimlere kadar üç hanelere çıkabileceğine işaret eden uzmanlara göre, yüksek enflasyondan en olumsuz etkilenecek kesimler yine dar gelirliler ve emekliler olacak.
TÜİK % 47, 8 ENAG % 122,9 açıkladı
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) temmuz ayı enflasyon verilerine göre, temmuz ayında TÜFE aylık yüzde 9,49 arttı. Böylelikle aylık enflasyon son 1,5 yılın zirvesini görürken, yıllık enflasyon da yüzde 38,21'den yüzde 47,83 seviyesine çıktı. Temmuz ayında yıllık çekirdek enflasyon da yüzde 56,09 ile yükselişini sürdürdü. Aynı dönemde yıllık üretici enflasyonu ise yüzde 44,50 olarak gerçekleşti. Böylelikle yıllık üretici enflasyonu üç yıl sonra ilk kez tüketici enflasyonunun altına gerilemiş oldu.
Enflasyonu bağımsız olarak hesaplayan Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG), temmuz ayına ilişkin enflasyon verilerine göre ise, temmuzda aylık enflasyon yüzde 13,18, yıllık enflasyon ise yüzde 122,88 olarak hesaplandı. Yılbaşından bu yana gerçekleşen enflasyon ise yüzde 69,21 oldu.
TCMB de tahmini yükseltmişti
Önümüzdeki aylarda enflasyonda yükseliş trendinin süreceğini artık TCMB (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) bile kabul ediyor. Öyle ki yeni başkan Hafize Gaye Erkan'ın basın mensupları ile ilk kez bir araya geldiği 27 Temmuz toplantısında, TCMB yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 22,3'ten yüzde 58'e yükseltilmişti. Erkan toplantıda, 2024 ikinci çeyrekte yüzde 60 civarında zirveyi bulduktan sonra enflasyon ana eğilimlerinde iyileşme görmeyi beklediklerini dile getirmişti. TCMB'nin güncellenen enflasyon tahminlerine göre, tüketici enflasyonu 2024'te yüzde 33, 2025'te ise yüzde 15 düzeyinde gerçekleşecek.
"Ücretli kesim aleyhine oldu"
Enflasyon verilerini DW Türkçe için değerlendiren Prof. Dr. Sinan Alçın, TÜİK verilerine göre temmuz ayında gerçekleşen enflasyon artışının "gecikmiş bir artış" olduğunu dile getiriyor.
TÜİK'in mayıs ayında doğalgazın prim fiyatını "sıfır" olarak alması nedeniyle mayıs enflasyonunun beklenenin oldukça altında geldiğine işaret eden Prof. Alçın, "Unutmayalım ki, mayıs ayında enflasyon olduğundan düşük gelince, hem 6 aylık asgari ücret düzenlemesinde hem de memur ve emekli maaşlarındaki zamlar gerçek enflasyon karşısında düşük kaldı" diyor.
Bu nedenle temmuz ayında belirlenen 6 aylık memur ve emekli maaş zamlarının yüzde 17,5'te kaldığını, ancak son açıklanan enflasyon verisiyle 7 aylık enflasyonun yüzde 30'u geçtiğini ifade eden Alçın, "Dolayısıyla aslında bu arada geçen bir ay içerisinde ücretli kesimler aleyhine gelir dağılımının bozulduğunu söylemek mümkün" değerlendirmesinde bulunuyor.
Peki önümüzdeki aylarda da devam etmesi beklenen enflasyon artışı, nereye varacak?
"Enflasyon üç haneye yaklaşabilir"
Prof. Sinan Alçın'a göre, 31 Mart yerel seçimleri de düşünüldüğünde 2024'ün ilk çeyreğinde enflasyonda üç haneli rakamlara yakın bir artış olabilir.
Önümüzdeki aylarda gerek kiralık konut fiyatlarında gerekse akaryakıt fiyatlarında artışın devam edeceğini ifade eden Alçın, "Bu nedenle aslında Merkez Bankası Başkanı Erkan'ın yüzde 58'lik yılsonu tahmininin de aşılacağını düşünüyorum" diyor.
Yerel seçimler atlatılmadan enflasyonla daha sert bir mücadele beklemediğini kaydeden Alçın, "Ancak ondan sonra belki ciddi anlamda fiyat istikrarına dönük politika uygulanma ihtimali var. Bu da başta dar gelirliler olmak üzere, toplumu enflasyon konusunda korunaksız hale getirmiş oluyor" şeklinde konuşuyor.
Şimşek'in açıklamaları gerçekçi mi?
Temmuz ayına ilişkin enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Temmuz'da yıllık enflasyonun mali tedbirler, döviz kuru gelişmeleri ve ücret artışlarının etkisiyle piyasa beklentileriyle uyumlu gerçekleştiğini belirtti.
Şimşek "dezenflasyon" ile fiyat istikrarının hedeflendiği bir süreçten geçildiğine vurgu yaptı ve enflasyonun 2024 yılı ortasından itibaren düşmeye başlayacağını söyledi. "Dezenflasyon"; fiyat artış hızının, bir başka deyişle enflasyon oranın zamanla azalması anlamına geliyor.
"Maliyet orta-düşük gelirlilere yükleniyor"
DW Türkçe'ye konuşan Prof. Dr. Öner Günçavdı'ya göre, Şimşek'in son enflasyon verilerini "piyasa beklentileri ile uyumlu" olarak ifade etmesi gerçeği yansıtmıyor.
Dövizdeki artışlar ve vergi düzenlemeleri gibi gelişmeler nedeniyle aylık enflasyonun yüzde 9,5 gibi yüksek bir oranda gerçekleşmesinin normalleştirilmeye çalışıldığını savunan Prof. Günçavdı, "Temmuz enflasyonunu enflasyonla mücadele politikasının bir başarısızlığı olarak algılamayalım isteniyor. Görünürde enflasyonla mücadele ediliyor. Ama bu mücadelede fedakarlık yapma konusunda asıl yükün hane halklarına bindiğini görüyoruz. Politikaların maliyeti orta ve düşük gelirlilerin sırtına yükleniyor" diye konuşuyor.
"TÜİK şeffaf davranmıyor"
Öte yandan yüksek gelir sahipleri ve kamunun henüz enflasyonla mücadelede nerede duracağını gösteren bir program olmadığının altını çizen Günçavdı, "Çünkü bu iki kesimin nasıl bir tasarruf ve vergi geliri yaratacağını hala bilemiyoruz. Öte yandan fiyatların en çok arttığı kalemler, yani ulaştırma, kira ve gıda aslında hane halkı giderlerinin yüzde 60'tan fazlasını oluşturuyor" şeklinde konuşuyor.
Günçavdı'ya göre ekonomi yönetimi değişmiş olmasına rağmen, TÜİK'in enflasyon verilerine ilişkin şeffaflık henüz sağlanabilmiş değil.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) enflasyon hesaplamasının temelini oluşturan madde fiyat listesinin açıklanmasının durdurulmasına karşı açtığı davada haklı bulunmasına rağmen, TÜİK'in bu listeleri açıklamadığını hatırlatan Günçavdı, "Şeffaflığa bu kadar önem verildiği vurgulanırken, TÜİK neden hukuksuz biçimde bu listeleri gizliyor? Buna birilerinin cevap üretmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulunuyor.
Yeni program eylülde açıklanacak
Bu arada Mehmet Şimşek liderliğindeki yeni ekonomi yönetiminin eylül ayı içerisinde yeni Orta Vadeli Programı (OVP) açıklaması bekleniyor. Prof. Alçın'a göre, yeni OVP'de özellikle enflasyon ve cari açık hedeflerinde yukarı yönlü değişiklik olabilir.
5 Eylül 2022'de açıklanan ve 2023-2025 dönemini kapsayan OVP'de büyüme hedefi 2023 için yüzde 5, 2024 ve 2025 yılları için ise yüzde 5,5 olarak kayda geçirilmişti. Büyüme hedeflerinde değişiklik yapılmasa bile, enflasyon ve cari açıkta yeni hedeflerin daha yüksek seyredeceğini kaydeden Alçın, "Son OVP'de enflasyon hedefi 2023 için yüzde 24,9, 2024 için ise yüzde 13,8 olmuştu. Cari ödemeler dengesinin GSYH'ye oranı için ise sırasıyla – yüzde 2,5 ve – yüzde 1,4 belirlenmişti. Bu oranların yeni OVP'de artacağını görebiliriz" diye konuşuyor. DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?