Emmanuel Fremın Galery'de Genç Bir Türk Sanatçısı

Geçen yıl Contemporary Istanbul'da övgü toplayan Türk sanatçı Melisa Mızraklı'nın ilk kişisel sergisi Emmanuel Fremin Gallery'de 29 Mayıs Perşembe günü gerçekleştirilen bir kokteyle açıldı. Küçük yaşlardan itibaren fotoğrafa hayranlık duyan Mızraklı, fotoğraflarında kişisel yorumuyla insan bedenine odaklanıyor. Kendisini ve işlerini etiketlenmekten koruma isteği içinde olan Mızraklı, fotoğraflarıyla ilgili: "Fotoğraflarım onlara baktığınızda ne görüyorsanız odur..." diyor.

Mızraklı, kimi siyah-beyaz işlerinde insan bedenini neredeyse soyut işler üretmek üzere sadece bir resimsel işaret olarak kullanıyor. İlk önce anonim hale getirilen kadın model klonlanıyor ve dairesel olarak çoğaltılıyor. Bunun sonucunda, içinde tekrarlanan insan bedeninin bitkisel ya da mineral görünümlü yeni bir yapıya yol açtığı bir çeşit çark ortaya çıkıyor. Böylelikle, insan öğesi farklı başka doğal türlere dönüştürülmüş gibi görünüyor. (Pozitif ve negatif) iki sürüm halinde oluşturulan bu işler, Yin-Yang ilkesini de akla getiriyor.

Mızraklı'nın işlerinin en çarpıcı ve özel yanı, modellerinin ya kafalarının tamamen yerini alan ya da onları sarmalayan ve şeffaflık yoluyla görünür yapan, tekrarlanan kabarcık / nokta motifleridir. Bu, küreselleşmiş güncel toplumun tekbiçimci kuralları ile insan duyguları ve davranışlarının standartlaşması ve mekanikleşmesini öne çıkarmanın başka bir yolu gibidir. Standart kadın spor üniformaları ve özdeş erkek takım elbiseleri ve kravatları bu izlenimi vurgular. Tarifsiz ve insani bir sıcaklık işareti veren tek öğe, kadın modellerinin bazılarının göğüslerini güzelleştiren yapay elmas detaylı dantel bir üsttür. Bu nedenle, sürrealist sanatçı Hans Bellmer tarafından yapılandırılan / yapısöküme uğratılan bebek-kadınların sapkınlığı ile genç kızların masumiyeti arasındaki orta yolda konumlandırılabilirler.

Çoklu simetriler yaratan aynalama ya da yansıtma etkisi de standartlaşmış bir dünyanın anımsatıcısıdır. Öte yandan, Mızraklı'nın işleri, insanlar arası iletişimin çoğunlukla bilinçsizce benimsenen senkronize hareketlere dayandığı inancını ifade edebilir.