Emine Ayna: Müzakere Masasından ya Anlaşma veya Savaş Çıkar
demokratik bölgeler Partisi (DBP) Batman İl Kongresi'ne katılarak 'Çözüm sürecini' değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, "O masadan, müzakere ve diyalogdan ya anlaşma ya da savaş çıkar. İkisinin ortası yoktur.
demokratik bölgeler Partisi (DBP) Batman İl Kongresi'ne katılarak 'Çözüm sürecini' değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, "O masadan, müzakere ve diyalogdan ya anlaşma ya da savaş çıkar. İkisinin ortası yoktur. O masanın devrilmesini asla istemiyoruz. Abdullah Öcalan'ın elini güçlendirmek istiyoruz" dedi.
Batman'da bir düğün salonunda yapılan DBP İl Kongresi'nde salona Abdullah Öcalan ile PKK kurucularından Mazlum Doğan ve PKK'nın silahlı kanadının 1980'lerdeki sorumlusu olan Mahsum Korkmaz'ın yanı sıra, Suriye'de Kürtler'in denetimindeki Rojava Bölgesi'ndeki Kobani İlçesi başta olmak üzere bazı çeşitli bölgelerde IŞİD ile girdikleri çatışmalarda ölen PYD'nin silahlı kanatlarından YPG ile 'Kadın Savunma Birlikleri' (YPJ) üyelerinin fotoğrafları asıldı.
HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Belediye başkanı Sabri Özdemir ve yardımcısı Gülistan Akel ve partililerin katıldığı kongrede konuşan DBP Eş Genel Başkanı ve Diyarbakır milletvekili Emine Ayna, çözüm süreci üzerinde durdu. Ayna, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un söylemlerini önemsediğini belirterek "Kurtulmuş 'geldiğimiz noktadan geriye dönüşün maliyeti daha yüksektir. Nehri geçmeye çalışıyoruz. Yüzde 70-80'i geçtik. Kıyıya ulaşmak için yüzde 20 mesafe kalmış. Yüzde 20 mesafeyi aşmayıp dönmeye kalkışırsak maliyeti daha büyüktür' diyor. Çok güzel. Biz karşıya geçmenin koşullarının ne olduğunu baştan beri öğrenmek istiyoruz. Halen 'Tek dil ve tek devlet' deniliyor. Peki o nehirdeki mesafeyi nasıl aşacağız" diye konuştu.
'Emine Ayna, 'Çözüm süreci' ile ilgili müzakere ve diyalog masasından anlaşma çıkmasını istediklerini ifade ederken şöyle konuştu:
"O masanın devrilmesini asla istemiyoruz. Bu konuda taşıdığımız sorumluluk o masada bizim adımıza görüşen Başkan Öcalan'ın elini güçlendirmek istiyoruz. Böyle bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama o masadaki en büyük sorumluluk Türkiye Cumhuriyeti devletine düşünüyor. Çünkü Başkan Öcalan orada esirdir. Normal şartlar altında görüşen iki kişinin eşit şartlarda olması gerekiyor. Öcalan, dünyanın göbeğinde tek bir adada esirdir, tutsaktır. Bu yüzden en büyük sorumluluk Türkiye Cumhuriyeti'ne düşüyor."
"Ben 'Özerk Kürdistan' dediğimde terörle mücadele yasasına girer. Demokratik mücadelemi nasıl vereceğim? Bir çok ülkede bazı partiler referandum istiyor, kimi evet, kimisi hayır diyor. Cemil Bayık, Murat Karayılan ve Bese Hozat, nasıl gelip burada demokratik mücadele yürütecekler? Şu anda koşullar yok. Peki nasıl olacak bu iş? Silahların kökten susabilmesi için demokratik mücadelenin önünün açılması lazım. Buna ilişkin tek bir açıklama yok. Başka bir şey daha. Yarın seçim olacak, yüzde 10'luk barajı kaldırın. Bu barajın varlık nedeni Kürtlerin siyaset yapmaması içindir. Bırakın, Kürtler siyaset yapsın. İki yıldır Anayasa değişikliğini gerektirmeyeceklerden biri de Terörle Mücadele Yasası ile yüzde 10 barajıdır. Bunları kaldıralım."