Emep Genel Başkanı: Halk 'Evet Çıkmazsa Kaos Çıkar' Denilerek Korkutuluyor
EMEK Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Anayasa değişikliğiyle ilgili süreçte muhaliflerin baskı altında tutulduğunu, halkın ise 'Evet çıkmazsa kaos çıkar' denilerek korkutulduğunu söyledi.
EMEK Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Anayasa değişikliğiyle ilgili süreçte muhaliflerin baskı altında tutulduğunu, halkın ise 'Evet çıkmazsa kaos çıkar' denilerek korkutulduğunu söyledi.
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Antalya Kaleiçi'nde kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. İl Başkanı Hasan Alkan ile birlikte gazetecilere açıklama yapan Selma Gürkan, 16 Nisan'da yapılacak referandumda 'hayır' diyeceklerini açıklayan siyasi partilerin çalışmalarının engellendiğini, halkın da tehdit edildiğini iddia etti.
'Evet çıkmazsa kaos çıkar, evet çıkmazsa iç savaş çıkar' denilerek şantaj, tehditlerle anayasa değişiklik paketinin kabul ettirilmek istendiğini öne süren Gürkan, 16 Nisan'daki Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde ülkeyi demokrasiden uzaklaştıracağını savundu. Değişiklikle yargı, yasama ve yürütmenin tek elde toplandığı bir rejimin hayalinin kurulduğunu kaydeden Gürkan, "Referandumda hayır denilerek bir tek adam, tek parti diktatörlüğüne geçişin önüne engel konulmuş olacak" dedi.
İktidarın ise tek adam rejimini 'Güçlü Türkiye' ve 'istikrar' sözleriyle halka pazarlamaya çalıştığını savunan Gürkan, "Yetkiler tek elde toplandığında bunun ismi otoriterliktir, bunun ismi faşizmdir. Demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi alakası yoktur" dedi.
Nazi zihniyetiyle Avrupa ülkelerini suçlayan iktidarın mağduriyet yaratarak oy devşirmeyi amaçladığını savunan Selma Gürkan, şöyle dedi:
"Venedik Komisyonu'nun raporları üzerinden bir tartışma yürüyor. İktidar raporu siyasi olarak nitelendiriyor. Yine Avrupa ülkeleriyle ilişkileri iyiyken demokrasi kriterleri örnek gösteriliyordu. Vizesiz gidip gelmeler konuşuluyordu. Avrupa Birliği üyeliği bir seçim vaadiydi. Şimdi ne oldu da bu Avrupa Birliği'ne girmek bir seçim vaadiyken, Avrupa ülkeleri faşist bir iktidar oldular? Eğer Avrupa Birliği'nde hak ihlalleri varsa, Türkiye'ye de mercek tutmak gerekir. Hükümet Avrupa'da son bir haftada karşılaştığı muamelenin kat kat fazlasını Türkiye'de uygulamakta. Polis şiddetiyle, tutuklamalarla, gözaltında ve cezaevlerinde hak ihlalleriyle, basın ve ifade özgürlüğünü engellemelerle. Nitekim halen 150'nin üzerinde gazeteci sadece gazetecilik yaptığı için cezaevindedir. Yine çok sayıda siyasetçi cezaevinde. Tencere dibin kara, seninki benden kara durumu var ortada."
Selma Gürkan, yaptıkları her siyasi eleştirinin Cumhurbaşkanına hakaret olarak yargı konusu olduğunu da belirterek demokrasi için bedel ödemeye devam edeceklerini söyledi.
- Antalya