Emeklilere Yapılan Yardımda Usulsüzlük Davası

Adana'da, emeklilere odun ve kömür yardımında usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla haklarında 60'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan 6 kişinin yargılanmasına başlandı.

Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuksuz sanıklar Emekliler Derneği Adana Şube Başkanı Ahmet Kahraman, Türkiye Emekliler Derneği Adana Şube Başkanı Seyfi Hüseyin İyiyürek, Tüm Emekliler Derneği Çukurova Şube Başkanı Rafet Kaya, Türkiye Emekliler Derneği Adana Şube Başkan Yardımcısı Yaşar Tekin ile emeklilere odun ve kömür satışı yapan Şükrü Alkaş ve avukatlar katıldı. Sanıklardan Mustafa Duran ise duruşmaya gelmedi.

Emekliler Derneği Adana Şube Başkanı Ahmet Kahraman, savunmasında, hakkındaki suçlamayı reddederek, emeklilere kömür alım satımıyla ilgili herhangi bir işlem yapmadığını, soruşturma aşamasında telefon dinlemesinde geçen 3 bin lirayı sanık Alkaş'tan borç aldığını, borcunu da oğlunun arabasını satarak ödediğini belirtti.

Alkaş'a ihtiyacı olduğu için bankadan 6 ya da 7 bin lira kredi çekip borç verdiğini de anlatan kahraman, Alkaş'ın bu borcu kendisine 2 ay sonra geri ödediğini iddia etti.

Türkiye Emekliler Derneği Adana Şube Başkanı Seyfi Hüseyin İyiyürek de üyelere talepleri üzerine odun ve kömür fişi yazıp, genel merkezin anlaşma yaptığı işletmelere gönderdiklerini ileri sürerek, "Bundan sonraki alışverişi takip etme şansımız yok. Kesinlikle yazdığım fişler karşılığında Şükrü'den menfaat sağlamadım." ifadesini kullandı.

Tüm Emekliler Derneği Çukurova Şube Başkanı Rafet Kaya da sadece 12-13 kişiye kömür fişi yazdığını belirterek, "Bunlar gerçekten kömür almıştır." diye savunma yaptı.

Türkiye Emekliler Derneği Adana Şube Başkan Yardımcısı Yaşar Tekin ise hizmetleri arasında üyelere odun ve kömür tedariki de bulunduğunu, bu yüzden Şükrü Alkaş ile anlaşma yaptıklarını anlatarak, "Emekli ile kömürcünün ne alıp verdiğini bilemeyiz. Ben istenirse gerçekten odun ve kömür alan belki 100 tanık gösterebilirim." dedi.

Emeklilere odun ve kömür yerine ton başı 200 lira komisyon alarak nakit para verdiği ileri sürülen kömürcü Şükrü Alkaş, hakkındaki iddiaları reddederek, şunları belirtti:

"Herhangi bir şekilde haksız menfaat elde etmedim. Aramızda bazen borç para alışverişi olmuştur. Yüzlerce kişinin evine odun ve kömür gönderdim. Benim emeklilere odun kömür yerine üzerine komisyon koyup para vermem söz konusu değildir. Benim bunu yapmaya hukuken ve madden imkanım yoktur. Benim satış gösterdiğim odun kömüre fatura yazmam zorunludur. Tefecilik yapmış olsam 2015 mali yılı içinde 100 bin liradan fazla gelir vergisi ve KDV ödemiş olmazdım."

Müştekiler dinlendi

Sanıkların savunmalarının ardından, odun ve kömür yerine nakit para aldığı iddia edilen müştekiler dinlendi.

Müştekilerden Bülent Yorulmazgil, sanıklardan şikayetçi olmadığını belirterek, "Odun ve kömür yazdırıp yerine nakit para almadım. Cahil bir insan değilim. Böyle tefecilere para kaptıracak bir insan da değilim. Emniyette ifade vermeden önce çok alkol almıştım. Yakın gözlüğüm de yanımda yoktu. İfadeyi polis yazmış. Ben de ne yazdığını görmeden imzaladım." iddiasında bulundu.

İbrahim Levent, Soner Soydan, Zeliha Uludam da sanıklar hakkında şikayetçi olmadıklarını belirtti.

Müştekilerden Orhan Çalışkan ise herkesin yalan söylediğini savunarak, şöyle konuştu:

"Odun ve kömür fişi yazdılar. Müştekilerin hepsi de gidip para aldılar. Ben de gördüm. Kapıyı kapatıyorlardı. Şükrü para veriyordu. Ben de bu şekilde 'Odun alacağım' diye müracaat ettim. 4 ton alacaktım. Fişi Şükrü'ye verdim. Bana bin 200 lira nakit para verdi. Benim maaşımdan 4 ay boyunca 580 lira kesilecekti. Ben şikayetçi olunca bir kez kesildi, sonra iptal ettirdiler. Şikayetimden vazgeçmiştim. Yalan söyledikleri için tekrardan şikayetçi oluyorum."

Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Olayın geçmişi

Türkiye Emekliler Derneği Adana Şube başkanlığınca 2015'te emekli üyelere yapılan odun ve kömür yardımında usulsüzlükler olduğu yönünde Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatılmış, Ahmet Kahraman, Mustafa Duran, Rafet Kaya, Seyfi Hüseyin İyiyürek, Şükrü Alkaş ve Yaşar Tekin hakkında "Kamu kurum ve kuruluşları ve tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik" suçlarından 60'ar yıl hapis istemiyle 3 Kasım 2017'de dava açılmıştı.