Emekli Albay Oğuz'a Silahlı Saldırı Davası
Emekli Jandarma Albay Çetin Oğuz ve eşinin, terör örgütü MKP'ye (Maoist Komünist Partisi) yönelik operasyonlar yaptığı gerekçesiyle silahla vurulmasına ilişkin 3'ü tutuklu, biri firari 6 sanık hakkında açılan davada, cumhuriyet savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.
Emekli Jandarma Albay Çetin Oğuz ve eşinin, terör örgütü MKP'ye (Maoist Komünist Partisi) yönelik operasyonlar yaptığı gerekçesiyle silahla vurulmasına ilişkin 3'ü tutuklu, biri firari 6 sanık hakkında açılan davada, cumhuriyet savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Esat Naci Yıldırım, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Ali Haydar Yeşil ve Serhat Karakoç ile çıkan arıza nedeniyle SEGBİS aracılığıyla bağlantı kurulamadı.
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Lütfi Karabacak, davaya ilişkin esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.
Söz alan sanık Esat Naci Yıldırım, mütalaaya karşı beyanda bulunacağını beyan etti. Kolluk ifade tutanaklarının kendisine ait olmadığını iddia eden Yıldırım, tahliyesini istedi.
Diğer sanık avukatları da söz alarak mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklar Esat Naci Yıldırım, Ali Haydar Yeşil ve Serhat Karakoç'un tutukluluk halinin devamına, sanık avukatlarına beyanda bulunmaları için süre verilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Mütalaadan
Cumhuriyet Savcısı Karabacak tarafından sunulan 7 sayfalık mütalaada, müşteki-mağdur emekli Albay Çetin Oğuz ile müşteki-mağdur eşi Asuman Oğuz'un, 7 Haziran 2015'te gerçekleştirilen milletvekili seçimlerinde Beşiktaş Şemsettin Sami İlköğretim Okulu'nda oylarını kullandıktan sonra konutlarına gitmek üzereyken Şakir Kesebir Caddesi'nde yanlarına hızla gelen bir motosikletteki kasklı iki kişi tarafından silahlı saldırıya uğradığı belirtildi.
Saldırı sonucunda yaralanan Oğuz çiftinin vatandaşlar tarafından yakındaki sağlık kurumuna götürüldüğü anlatılan mütalaada, kaçan saldırganların motosikleti çıkmaz bir sokakta terk ettiği kaydedildi.
Saldırıyı terör örgütü MKP üstlendi
Müşteki-mağdur emekli Albay Oğuz'un görev yaptığı dönemlerde yaptığı çalışmaları nedeniyle terör örgütlerinin hedefinde olduğu anlatılan mütalaada, eylemi, MKP olarak bilinen terör örgütünün internet sitesinden üstlendiği belirtildi. Terör örgütünün yazısında eylemin Mahir Çayan ve arkadaşlarının intikamının alınması amacıyla gerçekleştirildiği şeklinde ifadelere yer verildi.
Mütalaada, faillerin tespit edilmesi amacıyla yapılan çalışma ve incelemeler kapsamında, eylemi gerçekleştirdiği tespit edilen sanık Esat Naci Yıldırım'ın 12 Haziran 2015'te yakalandığı aktarılarak, Yıldırım'ın ifadesinde emekli Albay Oğuz ve eşini kendisinin vurduğunu itiraf ederek, olayı ayrıntılarıyla anlattığı kaydedildi.
Mütalaada, sanık Yıldırım'ın, MKP terör örgütünün silahlı şehir yapılanması "Partizan Halk Güçleri" içerisinde faaliyet gösterdiğini belirttiği "Ali" kod adlı sanık Serhat Karakoç'un çalıştığı köftecide, silahlı saldırı eyleminde kullanılmak üzere kendilerine silah getiren ve MKP terör örgütünün kırsal alan yapılanması "Halk Kurtuluş Ordusu" ile "Partizan Halk Güçleri" arasında kurye olarak görev yaptığını beyan ettiği "Serhat" kod adlı sanık Murat Yerlikaya'nın Kağıthane'de araçta, diğer sanık Ali haydar Yeşil'in de iş yerinde yakalandığı anlatıldı.
Okul kantininde cephanelik
"Partizan Halk Güçleri" isimli yapının sorumlusu "Veli" kod adlı örgüt elemanı Cem Yıldız'ın yakalanmadığı ancak ikametinde ve çalıştığı okulun kantininde arama yapıldığı belirtilen mütalaada, okulun kantininde yapılan aramada, polis yeleği, bomba düzeneğinde elektrik devrelerindeki akımı kontrol etmek için kullanılan düzenek aparatı, bir bidon içerisinde toz halinde patlayıcı madde olduğu düşünülen maddeler, sahte polis kimliği, tabanca, tabancaya ait mermiler, 4 telsiz, elektrikli şok cihazı, çelik yelek, dijital malzemeler ve örgütsel dokümanların bulunduğuna dikkati çekildi.
Mütalaada, yakalanan sanık Özgül Yapışkan'ın da firari sanık Cem Yıldız ile aynı evde ikamet ettikleri ve okul kantinini birlikte işlettikleri belirtilerek, çevredeki insanlara karı-koca olduklarına dair görüntü verdikleri, örgüte ait patlayıcılar ve diğer malzemeleri örgüt faaliyeti çerçevesinde iş yerinde muhafaza ettikleri kaydedildi.
Albayı örgüte zarar verdiği gerekçesiyle öldürmeyi planladılar
Diğer sanıklardan ele geçirilen silah, dijital malzemeler ve örgütsel dokümanların da sıralandığı mütalaada, sanıkların silahlı terör örgütü MKP üyesi olarak hiyerarşik yapılanma içerisinde yer aldıkları vurgulandı.
Mütalaada, "Bu doğrultuda hakkında yakalama kararı bulunanlardan henüz yakalanması mümkün olmayan Cem Yıldız'ın sevk ve idaresinde örgüt amaçlarına uygun olarak sözde örgütün geçmişte yönetici kademesinin çökertilmesini sağlayan operasyonlara katılarak örgüte ağır zararlar verdiği düşünülen ve bu nedenle örgütsel hedef haline gelen emekli Jandarma Albay Çetin Oğuz'u öldürmeyi planladıkları, bu doğrultuda örgüt üyesi sanıklar Cem Yıldız, Esat Naci Yıldırım ve Serhat Karakoç'un olaydan önce bir araya gelerek planlar yapmak suretiyle eylemi tasarladıkları, eylem öncesi gerekli araştırmalar yaparak olayın nerede ve nasıl gerçekleştirileceğine dair keşifler yaptıkları" belirtildi.
Saldırı günü mütalaada şu şekilde anlatıldı:
"Olay günü sanıklardan Cem Yıldız'ın idaresinde ve ayrıca hedefi tarif etmesi üzerine sanıklar Esat Naci Yıldırım'ın diğer sanık Serhat Karakoç'un kullandığı, önceden bu amaçla temin edilen motosikletin arkasında hareket halindeyken müşteki Çetin Oğuz'u ikametine doğru yürümekteyken görmesi üzerine yakın mesafeden ateş etmek suretiyle dosyada mevcut adli raporlara göre hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmıştır.
Eylemin müşteki Çetin Oğuz'un önceden üstlendiği kamu görevi nedeniyle onu öldürmeye yönelik gerçekleştiği ancak ölüm meydana gelmemesi nedeniyle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, eylemin amacı, planlanma biçimi, eyleme yönelik yoğun kast ve hedeflediği toplumsal etki ve sözde MKP terör örgütünün ülke üzerindeki amaçladığı bölücü hedefler birlikte düşünüldüğünde olayın vahim nitelikte bir terör eylemi olduğunun kabulü gerekir."
Ceza istemi
Mütalaada, saldırının anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye yönelik bir eylem olarak nitelenmesi gerektiği belirtilerek, sanıklar Esat Naci Yıldırım ve Serhat Karakoç'un eylemlerinin anayasal düzeni değiştirmek suçunun unsurlarını oluşturduğunu, diğer sanıklar Ali Haydar Yeşil ve Özgül Yıldız'ın eylemlerinin örgüt suçları açısından değerlendirildiğinde örgüt üyeliği ve örgüt adına suç işleme seviyesinde kaldığı, üzerilerine atılı anayasal düzeni silah zoruyla değiştirme suçunun bu sanıklar yönünden oluşmayacağı kaydedildi. Mütalaada, olayın önceden planlandığı üzere Çetin Oğuz'un öldürülmesine yönelik olduğu, eşi Asuman Çetin'in yaralanmasının planlanmadığı belirtildi.
Firari sanık Cem Yıldız'ın yakalanamaması nedeniyle hakkındaki dosyanın ayrılması istenen mütalaada, sanık Esat Naci Yıldırım'ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" ve "ruhsatsız silah taşımak" suçlarından da 40 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Sanık Serhat Karakoç'un "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen mütalaada, sanık Ali Haydar Yeşil'in "silahlı terör örgütüne üye olmak", "resmi belgede sahtecilik" suçundan 10,5 yıldan 22,5 yıla, sanık Murat Yerlikaya'nın ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla, sanık Özgül Yapışkan'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak muhafaza etmek" 15 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörüldü.