EMEK Partisi'nden Trump-Netanyahu görüşmesine sert eleştiri

EMEK Partisi'nden Trump-Netanyahu görüşmesine sert eleştiri
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

EMEK Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Trump ve Netanyahu'nun görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, Erdoğan iktidarının Suriye'deki politikalarını eleştirerek Türkiye'nin emperyalizmin bekçisi haline geldiğini belirtti. Aslan, bağımsız bir Suriye'nin ancak dış güçlerin çekilmesiyle mümkün olabileceğini vurguladı.

(ANKARA) - EMEK Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, " Türkiye'de muhalefeti köşeye sıkıştırmak için 'yerli ve milli' politika söylemini öne çıkararak, içi boş antiemperyalizm kullanarak kitle desteği sağlamaya çalışan Erdoğan için, 'yerli ve millilik' sınırı Trump'ın kapısına kadar. Erdoğan iktidarının Suriye'de HTŞ destekli ve ABD'ye bağımlı politikası, Suriye'de yaşayan farklı halkların ortak iradeleriyle şekillenebilecek bağımsız bir ülke kurabilme hedefinin de karşısındadır" ifadelerine yer verdi.

ABD Başkanı Donal Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Beyaz Saray'da gerçekleştirdikleri görüşmede, Suriye'deki gelişmeler, Türkiye-İsrail ilişkileri gündeme geldi. EMEK Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Trump-Netanyahu görüşmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Aslan, Netanyahu'nu Oval Ofis'te Trump ile yaptığı grüşmenin iktidar medyasının gündeminde olduğunu belirterek, " Suriye'de ABD'nin desteğini arkasına alarak kalıcı bir güç olmaya çalışan Erdoğan iktidarı, bu politikasıyla Türkiye'nin emperyalizmin bölgesel çıkarlarının bekçiliğine memur hale getirirken ciddi bir risk altına da sokmaktadır" dedi. Aslan'ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

" Türkiye'nin kullanmak ve kontrol etmek istediği belirtilen bir askeri üssün İsrail tarafından bombalanmasının ve İsrailli yetkililerin Türkiye'nin Suriye'de hava üstünlüğü elde etmesini istemediklerini açıklamalarının ardından çıkan kriz konusunda İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Oval Ofis'te Trump ile yaptığı görüşme Türkiye'de iktidar medyasının gündeminde.

Netanyahu'nun, Suriye'de Türkiye ile karşı karşıya gelmemek için arabulucu olmasını istediği Trump, Erdoğan için, 'O, çok güçlü ve zeki biri. Erdoğan adında bir adamla çok iyi ilişkilerim var. Basının, Erdoğan'ı sevmeme kızdığını biliyorum ama ben seviyorum, o da beni seviyor ve hiçbir sorunumuz olmadı. ( Suriye'de) Başka kimsenin yapamadığı bir şeyi yaptı. Hakkını vermek lazım' ifadelerini kullanmış.

'Rahibimiz vardı, geri aldık' ifadelerini de kullanmış. Hatırlanacağı gibi ABD'li Andrew Craig Brunson'un Türkiye'de görev yaptığı 2016 yılında tutuklanması iki ülke arasında krize neden olmuş ve dönemin ABD Başkanı Trump'ın Erdoğan'ı ve Türkiye'yi hedef alan 2018 yılındaki tweetinin ardından TL, dolar karşısında rekor düzeyde değer kaybetmişti. ABD'nin baskısının ardından serbest bırakılan Brunson, ülkesine dönmüştü.

Türkiye'de muhalefeti köşeye sıkıştırmak için 'yerli ve milli' politika söylemini öne çıkararak, içi boş antiemperyalizm kullanarak kitle desteği sağlamaya çalışan Erdoğan için, 'yerli ve millilik' sınırı Trump'ın kapısına kadar. İsrail ile Suriye'de alan tutma, yer kapma mücadelesine girişen Erdoğan iktidarı, bu politikası nedeniyle İsrail'in hedefi olmuş ve bu da onu Trump'a daha da bağımlı hale getirmiştir.

"Tüm dış güçler, Suriye'den çekilmelidir"

Suriye'de ABD'nin desteğini arkasına alarak kalıcı bir güç olmaya çalışan Erdoğan iktidarı, bu politikasıyla Türkiye'nin emperyalizmin bölgesel çıkarlarının bekçiliğine memur hale getirirken ciddi bir risk altına da sokmaktadır.

Erdoğan iktidarının Suriye'de HTŞ destekli ve ABD'ye bağımlı politikası, Suriye'de yaşayan farklı halkların ortak iradeleriyle şekillenebilecek bağımsız bir ülke kurabilme hedefinin de karşısındadır. Suriye halkları, bölgesel ve emperyalist tüm güçlerin askerlerini, ellerini ülkesinden çekmesinin ardından huzur bulabilir.

Trump ile Netanyahu, bölgemiz ve dünya halkları açısından haydutlukta yarışan iki güçtür. Onların birine karşı diğerinin desteğini alabilmek, bağımsız bir dış politika açısından övünç kaynağı olamaz. Tüm dış güçler, Suriye'den çekilmelidir. Suriye'nin geleceğini Suriye halkları belirlemelidir."

Kaynak: ANKA / Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title