Elazığ - Hukukçular Vakfı'ndan ?Evet? Gezisi

Hukukçular Birliği Vakfı, TBMM önünden başlattığı demokrasi yolculuğunun 41'inci durağı olan Elazığ'a ulaştı. Üzerinde evet yazılı otobüs ile il il dolaşan Hukukçular Birliği vakfı, Elazığ durağında Öğretmen evi önünde evet kitapçığı dağıtarak, neden evet dedikleri hakkında basın açıklaması yaptılar.

Türkiye Büyük Millet Meclisi önünden başlattıkları yürüyüşlerinin 41'inci durağında Elazığ'a ulaştıklarını kaydeden Hukukçular birliği vakfı başkanı Avukat Sinan Kılıçkaya, "Ankara Türkiye Büyük Millet Meclisi önünden başlatmış olduğumuz demokrasi yolculuğumuzun 41'inci durağı olan Elazığ'a geldik. Bugüne kadar gittiğimiz yerlerde anayasa değişikliğini anlatmaya çalıştık. Bugün de Elazığ'da daha önceden hazırlamış olduğumuz kitapçığımızı dağıtmak ve şehri gezmek suretiyle neden evet dediğimizi değerli Elazığlı hemşerilerimize anlatmaya çalışacağız." dedi. Basın açıklamasını okuyan Hukukçular Birliği Vakfı Başkan Yardımcısı Hasan Basri Aksoy, Tüm halkı evet vermeye davet ettiklerini belirterek, "Bu gün itibariyle yargının bağımsız olduğu söylenemez. Yakın zamanda kamuoyunun yakından takip ettiği Anayasa Mahkemesinin kararlan ile HSYK çıkan krizlere baktığımızda bu iki kurumun siyasetten, ideolojilerden uzak objektif olduklarını söylemek çok zordur. Bu sorunlu durum bu yargı kurumlarının oluşum şeklinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Türkiye'de yargı yönetimi demokratik değildir. Yargı mensuplarının az bir kısmı içersinden az bir kısmının seçtiği hakim ve savcılar eliyle yürütülmektedir. Yargı mensuplarının çok büyük bir kısmının seçme ve seçilme hakkına sahip değildir. Bu nedenle yönetimde tek tip bir yapılanma vardır. Yüksek yargıya tek parti döneminin zihniyeti hakimdir. Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi halinde bu anti demokratik yapı ortadan kaldırılacak, yargı yönetimi demokratikleşecektir. Referandum sonucunun evet çıkması halinde ülkedeki tüm hakim ve savcılar yargı yönetimi açısından seçme ve seçilme hakkına kavuşacaktır. Yüksek yargı bu nedenlerle Anayasa değişikliğine şiddetle karşı durmaktadır. Bu güne kadar sahip olduğu mutlak gücü kaybetmek istememektedir. Anayasa değişikliğinin önlenebilmesi için ter türlü yasa dışı çirkin yöntemin göze alındığı ve denendiği ortaya çıkan bazı yüksek yargı mensubuna ait olduğu iddia edilen ses kayıklarında görülmektedir. İnternete düşen ses kaydında dinlemenin ve yayınlanmasının hukuki olmamasına karşın konuşmaların içeriği çok daha vahimdir. Buna rağmen gerçekliğinin araştırılması yerine her zaman olduğu gibi yine dinleyenlerin ve yayınlayanların peşine düşülmüştür. Bu yaklaşım kamu vicdanında konuşulanların gerçekliği şüphesini kuvvetlendirmektedir. Konuşulanların gerçek olması halinde ilgili kişilerin bir gün bile yargı mensubu olarak kalmamaları gerekir. Tüm bu hususlar Anayasa değişikliğinin ne kadar elzem ve gerekli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Ülkemiz açısından önemli gelişmeler içeren bu anayasa değişikliği sadece siyasilere bırakılmayacak kadar önemli olduğunu düşünüyoruz ve tüm halkımızı referandumda EVET demeye davet ediyoruz." dedi.