Haberler

Ekşioğlu: "Bu Karar Bizim İçin Yok Hükmündedir, Adil Yargılama İstiyoruz"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Uğur DEMİRKIRDI, İstanbul-DHA Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu, yaklaşık 2.5 yıldır içinde bulunduğu şike davasında bu sürecin bir kısmını tutuklu geçirdi.

Uğur DEMİRKIRDI, İstanbul-DHA

Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu, yaklaşık 2.5 yıldır içinde bulunduğu şike davasında bu sürecin bir kısmını tutuklu geçirdi. Ekşioğlu ilk defa bu davanın içinde olan bir Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi olarak açıklamalar yaptı.

"Gündem Özel" programında dün gece FB TV Genel Yayın Yönetmeni İhsan Topaloğlu'nun konuğu olan ve Yargıtay'ın onadığı dava ile ilgili birçok konuya açıklık getiren İlhan Ekşioğlu, birbirinden önemli açıklamalarda bulundu.

FB TV'de yapılan yayındaki sorular ve cevaplar şöyle:

-Sayın İlhan Ekşioğlu dün Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu olarak, bir açıklama yaptığınız. Bu açıklamada Yargıtay'ın onadığı kararı tanımadığınızı ifade ettiniz.

Evet, biz bu kararı tanımıyoruz. Bu karar bizim için yok hükmündedir. Bu karara konu olan hemen hemen tüm makamlar; polis olsun, soruşturmaları yapan savcılar ve kararları verenlerin meşruiyetleri artık tartışmalıdır. Bu kişi ve kurumların ya görevleri değiştirilmiştir ya yetkileri ellerinden alınmıştır ya da haklarında soruşturma açılmıştır. Biz bu yüzden bu karara saygı duymuyoruz. Bu kararı kabul etmiyoruz. Taraftarlarımız da her şeyin farkında..

-Diğer tartışmalı ve gündemde olan davalar; Ergenekon, Balyoz'un kapsamında olduğu için mi bu davanın sonucunu tanımadığınızı açıklıyorsunuz.

Bunu bizim söylememize gerek yok. Soruşturmanın savcısı bunu söyledi. "Biz bu davayı da Ergenekon, Balyoz gibi 3 ay sonra unutulur sandık" söylemi soruşturma savcısının kendi beyanıdır. Eğer bu davalarda bir hukuksuzluk varsa, hepsinde vardır. Davaları ayıramazsınız. Bunlar gündemi meşgul eden ve vicdanları yaralayan davalardır. Bizim istediğimiz, bugün ülkede adil yargılanma ve yeniden yargılanmanın önü açılmalı. Biz diyoruz ki, hiçbir zaman gerçek adaletin verdiği karardan korkmayız. Asla hukuki zemine oturtulmayan bir dava ve diğerlerinden hiçbir farkı yoktur. Fenerbahçe'nin adil yargılanma hakkının gasp edildiği bir davadır bu dava. Biz tekrardan bunun önünün açılmasını istiyoruz.

-Yeniden yargılanma değil, ısrarla adil yargılanma diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

Hangi ülkede Yargıtay başkanı görülmekte olan dava ile ilgili görüş bildiriyor ve davanın ne zaman sonuçlanacağını söylüyor. Bu bize şunu gösteriyor. Aslında Yargıtay başkanı bu lafı ettiği zaman bizim davamızın kararı verilmişti. Bu ancak bizim gibi hukuksuzluğun olduğu bir ülkede ön planda olabilir. Biz yeniden ve adil yargılanma istememizin nedeni, herkes yargılansın. Bizim davaya konu olan herkes yargılansın. Kimse kayrılmasın. Bizi sadece tapelerle yargıladılar ve tapelerle mahkum ettiler. Bu tapelerle yargılanmayı biz zaten en başından kabul etmedik. Tapelerle yargılayacaksan da herkes yargılansın bütün tapeler çıksın, ortaya. Hep beraber yargılanalım, hep beraber tüm gerçekleri ortaya koyalım. Adil yargılamanın sonucu ne olursa olsun kabul edeceğiz.

-Yaklaşık 3 yıldır davanın içindesiniz ve bu sürecin bir kısmını tutuklu geçirdiniz. İlk defa bu davanın içinde olan Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi olarak, konuşuyorsunuz. Bu 3 yıl boyunca özeliniz, geneliniz kamuoyunda tapelerle konuşuldu, tartışıldı. Bu konularda neler hissetiniz? Bizimle biraz da bunları paylaşabilir misiniz? ve bugün neden konuşmayı tercih ediyorsunuz?

Ben, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel değerlerine ve kurumlarına saygı duyan bir gelenekten geliyorum. Özden ve içten konuşurum. Açık yürekli oldum. Benim babam da atam da böyleydi. Şimdi geldiğimiz nokta ise; biz kurulan bir pusunun kurbanı olduk. Bu konuşmalar yeni yargılamalarda Türkiye'nin gündemine geliyor. Yeni yapılan operasyonlarda da aynı sistem uygulanınca o dönem bize ses vermeyen insanların da vicdanları sızladı ve şimdi hassasiyet gösterilmeye başlandı. Biz masumiyet karinesine baştan beri inanan insanlarız. Bize bu özen gösterilmedi ama biz bu özeni gösteriyoruz. Ben bunun ne kadar önemli olduğunu daha da iyi anladım. İnsanlar maalesef günümüzde sevmedikleri kişiler yargılandığı zaman bir taraftar gözüyle bakarak, mahkum olmalarını istiyorlar. Halbuki biraz sabrı öğrensek; adaletin herkese bir gün gerekli olabileceğini öğrensek; bu temel düşünceden uzaklaşacağız. Ben diğer yargılamalarda da aynı hassasiyeti gösteriyorum. Benim için, bir insan hakkaniyetle, meşrutiyeti tartışılmayan makamlarca suçlu bulununcaya kadar o insan masumdur. Vasıfları ve kararları tartışılmayan ve adil yargılama sonunda insanlar suçlu bulunmadıkça her insan masumdur. Ben de diğeri de, yargılanan kim varsa bu kural geçerli. Ama Türkiye bunu yeni yeni öğrenmeye başladı. Davalar sırasınca bizi de çok yaralayıcı açıklamalar oldu. İnsanın başına gelince anlıyor. Bazı devlet büyüklerinin yaptığı açıklamalarda bizlerin canını çok yakmıştı. O açıklamalarda bizi üzüntüye boğdu. Operasyonların yapılış şekli de aynı. Daha önceki davalar da aynı. Aynı sistemler uygulandı. Bizim evimize sabahın altısında dikildiler. Bizde karakol nedir, bilmezdik. Bu ülke için çalışmış, çalışan insanlarız. Ama o günlere dönmek istemiyorum, haberler, konuşmalarımız, özel hayatımızdan alınan tapelerin servis edilmesi; o zaman ailelerin çektiği sıkıntılar; bunları kimse düşünmedi. Herkesin ailesi ve seveni var. Bunları düşünmek lazım. Sistem aynı. Önce toplumda algı oluşturun. "Bunlar kötü insanlardır, bunlar suç işlemişlerdir. Peşin hükümlü olun. Bunları mahkum edelim. Sonra yargılarız" düşüncesiyle hareket edildi. Şimdi görülen davalar da öyle. Ama demek ki, soy aynı. Bunları birbirinden ayıramayız. Mademki aynı savcılar, bu polisler görevde değil. Bunlar bizi yargıladı. Bir fezlekeden iddianame çıktı. İddianamede ne çıktıysa dün çıkan kararda da aynı şey yazıyor. UEFA'da iddianameden karar verdi. CAS'tan da sonuç alamadık. Dolayısıyla bunları görünce insanın içi acıyor.

-Yargıtay'ın onamış olduğu kararda bir örgüt suçlaması var. Sayın Ekşioğlu bu nasıl bir örgüt?

Dün yönetim kurulumuz çok açık bir cevap verdi. Evet, Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı ve yöneticileri birer örgütse, bizde bu örgütün birer üyeleriyiz diye açıklama yapıldı. Bu birçok soruya cevap veriyor. Hukukçu değilim ama, şampiyon olmak için örgüt kurmuşuz. Bize önce örgüt diyenler, nasıl bir örgüt olduğumuza da karar veremediler. Önce silahlı suç örgütü dediler, baktılar ki, silah yok, şiddet yok. Ardından ekonomik çıkar amaçlı suç örgütüne dönüldü. Daha elimize resmi bir evrak gelmedi ancak internetten okuduğumuz kadarıyla Başkanımız ile Olgun Peker arasında ilişki şöyle kuruluyor;

1-Sami Dinç her ikisinin de avukatı ve bu yüzden bu 2 örgüt aynı örgüttür diyorlar.

2-Bülent İşçen Sedat Peker'in arkadaşıdır. Aziz Yıldırım'ın da arkadaşıdır. Dolayısıyla bu 2 örgüt aynı örgüttür diyorlar.

3- Poyraz isimli her davanın ortak gizli tanığı, Olgun Peker ile Aziz Yıldırım arasındaki ilişkiyi açıkça ortaya koydu diyorlar. ve bakın sanıyorum sayfa 21, Hakan Bilal Kutlualp'in ifadesinde açıkça Olgun Peker ile Aziz Yıldırım arasındaki ilişkiyi anlattığını söylüyorlar. Ama bir tek şeyi söyleyemiyorlar: Bu kadar irtibatlı 2 kişi olan Aziz Yıldırım ve Olgun Peker arasında neden bir tane telefon tapesi olmadığını açıklayamıyorlar.

Bu karar açıklandığında avukatımın da bilgisi yoktu. Zaten sorun bu. Gazetelerden televizyonlardan öğreniliyor. Karar verildiği yazılıyor, doğru diyorlar. Karar 1.5 ay önce verildi. Böyle kararlar televizyonlardan öğrenilir mi? Dosyadan biz bir tane bilgi alamadık. Ama bütün dosyalar televizyonlarda açıklandı. Bu durum çok vahim. Gizlilik devam etmesine rağmen, servis edilen tapelerden öğrendik.

Ben aslında bir hukuka inan bir insan olarak, suçlara da inanmadığım için hiç birine cevap vermedim. Ama saygı duyduğum Fenerbahçe taraftarı için bütün tapelere cevap verdim. Hukuki olarak da cevap verilecek hiçbir şey yoktu. Burada delil yok. 17 maçta şike var dediler? Nerde bu maçlar? Neden bir tanesinde suçüstü yok? Bunlara kimse cevap vermedi, veremez de. Bizlerde 1 sene haksız yere tutuklu kaldık. Davanın sonu başından belliydi. Bizim yaşadığımız en büyük sorun dava dosyasında suçlanmamıza neden olan ses kayıtlarının önü ve arkası yok. İnşaat işçilerinden bir örnek veriyim. Bizim yaptığımız bu konuşmaların arkasında önünde sonunda ne konuşulduğu belli değil. Öncesi ve sonrasını da görmek istiyorum. Onlar yok. Bunlar havada kalıyor. Bizim baştan beri bu davada olmasını istediğimiz Trabzonspor Kulübü'nün de tapeleri ortaya çıkması lazım. Demir ve profilleri var. Ben orada inşaat işçilerini söyledim. O demir ve profillerle ilgili yaptığımız konuşmalarıdır, bunlar. Bunlar o günden beri yan yana konmadı. O zaman anlamı ortaya çıkıyor. O tapeler yan yana gelse sonuç ortaya çıkacak. Şu an adil yargılanma talebimizin karşısında set çeken zihniyetin niye set çektiği meydana çıkıyor. Adil yargılanma da herkes yargılanacak. Belki bu dönemde aleyhimize ve bu durumdan yararlanmaya çalışan başka odaklar da yargılanacak. Biz herkesle birlikte yeniden yargılanacağız ve her şey ortaya çıkacak.

Benim şahsi hiçbir derdim yok. Benim tek varım yoğum Fenerbahçe. Üzerimize sürülen bu lekenin ortadan kalkması lazım. Yoksa, ben ne kadar daha yatmamız gerekiyorsa gider yatarım, alnımızın akıyla çıkarız. Çünkü biz vicdanlarda aklanmış insanlarız. Bizler bugün Sayın Başkanımızın da defalarca söylediği bu maalesef yargı içindeki tabiri de kullanmak istemiyorum ama örgütten bahsediliyor; işte bunlar tarafından suçlu bulunduk. Başbakan bu ülkede "çantayla gezilmez" dedi. Bu ülkede çantayla gezmek başınıza işler açılabilir.

-Sayın Ekşioğlu 3 Temmuz'dan sonra bir takım yargısız infazlar, algı mühendisliği; görsel ve yazılı medyada Fenerbahçe yıpratıldı. Bu genel bir tespit. Son 5-6 aydır belli bir kesimde Fenerbahçe'nin bu davasına karşı ciddi bir dönüşüm oldu. Siz bunları nasıl değerlendirirsiniz ve bu değişimi neye bağlıyorsunuz?

Bunlar için artık çok geç. O yaptıkları linç kampanyalarından sonra bu dönüşümün bir anlamı yok. Özel hayatı bile hiçe sayarak; konuşmalarımızı anlamlandırmaya çalışıyorlardı. O zaman neler çektik, herkes çabuk unutuyor. Dünyada bu kadar özel hayatı deşifre edilen başka bir dava olmamıştır. Olmayan paralar, görüntüler nerede? Sayfalarca ailelerimizle yaptığımız konuşmalar haber yapıldı. Fenerbahçe camiası bunları asla unutmayacak. Camiamız asla bunları affetmeyecek. Biz vicdanlarda aklandık. Masumiyet karinesine herkes dikkat etsin. Hukuk bir gün herkese lazım olacak. Biz istiyoruz ki, bizim çektiklerimizi kimse çekmesin.

-3 Temmuz'u Fenerbahçe yaşadı. Yargıtay'ın kakarı onaması yeniden eskilere dönüş olarak kabul edildi. Fenerbahçe Spor Kulübü bu süreci nasıl atlatacak?

Bu tabi tüm Fenerbahçelilerin olduğu gibi tüm sporseverlerin beklediği bir süreç. Futbol takımımız başta olmak üzere diğer tüm branşlarda hiçbir sapma olmadan şampiyon olacağımıza inanıyorum. Sporcularımız da her şeyin fakındalar. Onlar da bizim çektiğimizi çekiyor. Taraftarlarımız kimsenin ekmeğine yağ sürmesin. Beni çok iyi anlıyorlar. Bazı düzenlemeler oldu, kötü tezahüratla ilgili. Çok önemli bir ikinci yarı geçireceğiz. Avantajımız var. Bunu yitirmeden ipi göğüslemeliyiz. Siyasi slogan küfür, bunların yeri stat değil. Kimsenin ekmeğine yağ sürmesinler. Sahamızın kapanmaması lazım. Takımımızın ipi göğüsleyeceğine gönülden inanıyorum.

-Gelecekle ilgili düşünceleriniz ve planlarınız nelerdir?

Ben önce bir Fenerbahçe taraftarıyım. Öncelikli kimliğim budur. Yöneticilik, geçici bir vasıftır. Benim özellikle de açıklanan Yargıtay kararından sonra tüm planlarım Fenerbahçe üzerine olacak. Fenerbahçe'ye sürülen bu lekeyi temizlemek üzerine olacak. Büyük Fenerbahçe taraftarı ile omuz omuza vereceğiz, tüm sorunların üstesinden geleceğiz. Fenerbahçe'yi yıkamayacaklar. Bu gücümüzü Fenerbahçe taraftarından alıyoruz. El birliği ile dik duruşumuzla bilinçli tavırla, mücadelemizi kazanmak. Yapmamız gereken budur.

Son mesajlarınızı alabilir miyiz?

Kimsenin endişesi olmasın. Fenerbahçe Spor Kulübü bütün bu hukuksuzluğun giderilmesi, Kulübümüz üzerine sürülen bu lekenin kaldırılması için çalışıyor. Salı günü yönetim kurulumuzu topluyoruz. Bütün konular konuşulacak. Hukukçularımız özenli bir çalışma yapıyorlar. Taraftarlarımız rahat olsun.

ud (ud)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı'dan şoke eden itiraf: Bebek başına 750 TL ödüyordum

"Bebek başına bu kadar para ödüyordum"

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

Tunceli ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlar göreve başladı

Verdikleri ilk talimat bakın ne oldu

title