Ekonomi basınının "yıldızı" Güngör Uras, vefatının ilk yılında anılıyor
Verdiği örneklerle kendisini okuyan kitlenin ekonomik konuları rahatlıkla anlamasını sağlayan ekonomi yazarı Güngör Uras, vefatının birinci yılında özlemle anılıyor.
Verdiği örneklerle kendisini okuyan kitlenin ekonomik konuları rahatlıkla anlamasını sağlayan ekonomi yazarı Güngör Uras, vefatının birinci yılında özlemle anılıyor.
1933 yılında Düzce'de doğan Uras, Ankara Koleji'nin ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde doktora yapan Uras, doçentlik derecesini Boğaziçi Üniversitesi'nde, profesörlük unvanını ise Marmara Üniversitesi'nde aldı.
Uras, Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak görevliyken 1968 yılında Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanan Türkiye İktisat Gazetesi'nde köşe yazısı yazmaya başladı.
1974-1980 yıllarında TÜSİAD Genel Sekreterliği görevinde bulunan Uras, uzun yıllar Aksigorta Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde uzun yıllar ders veren Uras, "Ayşe Teyze" söylemini Türk ekonomisi literatürüne kazandırdı. Birçok gazetede köşe yazarlığı da yapan Uras, vefatına kadar Milliyet ve Dünya gazetesinde ekonomi konularında köşe yazarlığı yapıyordu.
Güngör Uras, evli ve bir çocuk babasıydı.
"Sokağın ekonomisinin yıldızıydı"
NTV spikeri Berfu Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uras ile vefatından önce 3 yıl boyunca aynı programı hazırlayıp sunduklarını ifade ederek, "Onunla tebessüm etmek dışında başka bir seçeneğiniz olamazdı. Çok pozitif bir insandı. Müthiş bir enerjisi vardı. Girdiği her ortama o enerji yayılırdı zaten. Biz sokakta yayın yaparken etrafı hiç boş durmazdı. Mutlaka insanlar ona gelip ekonomiyle ilgili bir şeyler sorarlardı." diye konuştu.
Güven, Uras'ın çok bilgili ve donanımlı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İddiası olan bir insan olmasına rağmen bu iddiayı hiçbir zaman sere serpe ortaya koymazdı. Övülmeyi hiç sevmezdi. Kendisini ya da ailesini ön plana çıkaracak haberler, muhabbetlerden uzak dururdu. Bir programda kültür-sanat ekonomisini konuşuyorduk. Birkaç hafta önce sanatçı olan kızı Elif Uras'ın bir eseri sergilenmişti. Ben de tam yeri ve zamanı olduğu için bundan bahsedecek oldum ama çok sıkıldı, konuyu hemen geçiştirdi. Bu konunun öne çıkmasını istemedi."
Ekonomi basınında olup Uras ile temas etmeyen bir insan olmadığını vurgulayan Güven, "Siz onunla iletişim kurmadıysanız o sizinle iletişime geçerdi. Hep alt perdeden konuşan, üstünlük ve patronluk taslamayan bir insandı. Çok bildiği şeyleri vurgulamaz, tam tersi az bildiği şeyleri vurgular, o konuyla ilgili bilgi almaya çalışırdı." ifadelerini kullandı.
Güven, Uras'ın son yıllarda yaptığı çalışmalara değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vefatından sonra iş dünyasında patronlardan sokaktaki esnafa, bakkala kadar herkes üzüntüsünü dile getirdi. Bu kadar 7'den 70'e farklı yelpazelerde insana hitap edebilmek çok özel bir durum. Çok eşine rastlanan bir durum değil. O nedenle bence yeri dolmayacak bir insan gerçekten. Onu anarken çok içimiz burkuluyor, boşluğunu çok hissediyorum. Bende yeri çok ayrıydı, akıl hocam gibiydi. Her konuda arada arayıp akıl danıştığım bir hocamdı aslında. Ama yine de onu gülümseyerek rahmetle anıyoruz. O da böyle olsun isterdi. Çünkü yüzü hiç asılmazdı, negatif konulara hiç girmezdi."
Uras'ın programlarda sık sık "Ayşe Teyze"nin avukatı olduğunu söylediğini aktaran Güven, "Onun vefatından sonra bir seveni sosyal medyada 'Ekonomi dünyasından bir yıldız kaydı' demişti. Gerçekten de sokağın ekonomisinin yıldızıydı o." dedi.
"Ondan çok şey öğrendik"
Dünya Gazetesi Köşe Yazarı Osman Arolat da 1970'li yıllarda genç ekonomi muhabirleriyken çok bilgileri olmadığını belirterek, "Güngör abi de o sıralarda TÜSİAD'a genel sekreter olarak geldi. Tabii biz o zamanın solcu gençleri olarak TÜSİAD'a çok karşıydık. Ama Güngör abi bizi öyle sarıp sarmaladı ki doğru düşünmemize sebep olan bir insan oldu." diye konuştu.
Arolat, Güngör Uras'ın kendilerini sürekli eğiten bir insan olduğunu, yumuşak bir şekilde anlattığını, yapılan hataları kendilerine gösterdiğini vurgulayarak, "Yaklaşık 20 yıl Dünya'da beraber çalıştık. Yan yana 2 köşenin sahibiydik. O arada sürekli birbirimizle paslaşırdık. Birbirimizin yazılarıyla ilgili konuşurduk. Güngör abi çok yumuşak anlatan bir insandı, bir insanı çok rahat ikna ederdi." ifadelerini kullandı.
Uras'ın zaman zaman telefon açarak tüm ekonomi muhabirlerine yol gösterdiğini aktaran Arolat, şunları kaydetti:
"Bizler için 1970'li yıllardan başlayarak bir eğitmendi. Beraber çok mesaimiz oldu. Biz de ondan çok şey öğrendik. Yardımsever bir insandı. 'Sana bunu öğretiyorum' havasında olmazdı. 1980'den sonra Sabancı'da çalışmaya başladı. Sakıp Sabancı'nın üslubunu yakalamasına bence Güngör abi sebep oldu. Onun konuşmalarını yazardı. Birçok toplantıda görüşmeler yapardık. Hoş bir adamdı. Ölümünden birkaç gün önce telefonla konuşmuştuk. 'İyiyim, geçer' diye bakıyordu."