Ekmek davası için kavurucu sıcakta çalışıyorlar

Şanlıurfa'da yıllın belirli aylarında pamuk tarlasında çapa yaparak geçimini sağlayan aileler, 50 lira yevmiye ile 50 derece sıcaklıkta yaklaşık 12 saat çalışıyor. Şanlıurfa'da Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile Harran Ovası'na Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Atatürk Barajından su verilmeye başlandı. Proje ile Harran Ovası'nın çiftçisi pamuk üretimine yöneldi. Sulu tarımın yaygınlaştığı ovada su ile verimli araziler de ülke ekonomisine katkı sağladı. Türkiye'de üretilen pamuğun yaklaşık yüzde 45'inin üretildiği kentte hasat öncesi belirli aralıklarla çapa yaparak geçimini sağlayan aileler, zor şartlar altında çalışıyor. 50 derece sıcaklık altında çapa yapan aileler, kişi başına 50 lira yevmiye ile çalışıyor. Çocuk, genç, yaşlı olan işçilerin zorlu mesaileri, sabahın erken saatlerinden başlayarak akşam saat 18.00'a kadar sürdüğü belirtildi.

"ÇAYIN KİLOSU 60 LİRA YEVMİYEMİZ 50 LİRA" Tarlada çalışan işçilerden Mustafa Ay, "Genellikle saat 06.00'da tarlaya geliyoruz. Zaten güneş saat 06.00'dan itibaren tarlada kendini gösteriyor. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz. Hep sıcağın altındayız, yani yemek yerken bile tarladayız. Oturabileceğimiz bir gölgelik bile yok. Genellikle yemeği sıcakta yeriz. Aldığımız yevmiye 40 liradan başlıyor. Normalde 50 liradır fakat çavuşun da kestiği ücret yevmiyeden çıkarılınca 40-45 lira kalıyor. Yaptığımız işin karşılığını alamıyor fakat mecburuz. Bugün baktığımızda 1 kilo çayın parası 60 lira iken yani bu yevmiyenin bize yetebileceğini düşünmüyorum. Yetmiyor. Bizim için şartlar zor" dedi. Zor şartlar altında çalışmak zorunda kaldıklarını belirten tarım işçisi Abdullah Kaya ise, "Zaten bir pamuk işçileri şu an güneşin altında çalışıyor. Urfa'da çalışılacak başka bir iş yok. Hava sıcaklığı baya bir yüksek oldu. 50 dereceye kadar oldu. Onun için millet mecbur ekmek parası için güneşin altında çalışıyor. Yani ekmek teknemiz budur. Şu an güneş tepede görüyorsunuz, en az sıcaklık 50 derece sıcaklık var. ve yapacak başka bir işimiz olmadığı mecburuz" ifadelerini kulandı.

(Ahmet Kolsuz - Bekir Basmacı/İHA)