Ehl -İ Beyt Akademisi Kriz Çıkardı
Dünya Ehl -İ Beyt Vakfı Bünyesinde Oluşturulan Ehl -İ Beyt Akademisi, Aleviler Arasında Yeni Bir Tartışmaya Neden Oldu.
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı bünyesinde oluşturulan Ehl-i Beyt Akademisi, Aleviler arasında yeni bir tartışmaya neden oldu.
Vakıf Genel Başkanı Fermani Altun, 1925’te dergahların kapatılmasından beri inanç önderi yetişmediğini vurgularken, Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzetin Doğan’dan destek alıp almadıkları sorusuna "O ayrı bir ekol biz ayrı bir ekolüz" yanıtını veriyor. Prof. Dr. Doğan ise Fermani Altun için "Alevilerin öngördüğü kişilere uygun bir dede değildir. Kendi kendine işgüzarlık yapan aradan birşeyler koparmaya çalışan bir vatandaş" diyor.
İki yıl eğitim alacaklar
Ehl-i Beyt Akademesi’nde Eylül’de 30’u yurtdışından 120 üniversite mezunu öğrenciyle ders başı yapacak. İnanç önderi olabilmek için akademide iki yıl eğitim görenler, vakfın vereceği sertifikayla cemevlerinde görev yapabilecek. Türkiye’deki 1500’e yakın cemevini, öğretmensiz okula benzeten Fermani Altun, şunları söyledi: "İlkokul mezunu insanlar rastgele okuduklarıyla yetersiz, bilgisiz kalıyorlar. Babadan oğula efsane düzeyinde aktarılan bilgiler sürüp geldi. Bu akademiyle cemevlerine inanç önderi yetiştireceğiz. Akademinin hazırlık çalışmaları beş yıldır sürüyor. Tüm inançlar, dünya medeniyetleri, Ehlibeyt ve İslam tarihi de öğretilecek. Düşünün ki 12 imamın her birinin belki de 50 kitabı var. Hz. Ali’yi sadece nefeslerle anıyoruz. Hz. İmam Caferi dünyanın büyük alimlerinden biri. Oysa Aleviler, sadece ’Hü İmam Caferi Sadık’ diyor. İmam Caferi Sadık felsefesiyle hiçbir alakaları yok."
Fermani Altun, akademide ders verecek isimleri açıklamaktan kaçınırken, "Bu konuda yetişmiş insan çok. Hüseyin Hatemi hoca da gelecek dedeler de şairler de gelecek. Ben de ders vereceğim" dedi.
Siyasetçiler kullanıyor
Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan ise Akademi’ye tepkisini, şu sözlerle dile getirdi: "Fermani Altun, Alevilerin öngördüğü kişilere uygun bir dede değildir. Bektaşi kesimin ifade ettiği anlamda bir mama da değildir. Böyle bir yetkisi ve kimliği yoktur. Kendi kendine işgüzarlık yapan aradan birşeyler koparmaya çalışan bir vatandaş. Siyasetçiler kendisini kullanıyor. O da siyasetçileri kullanarak böyle bir oyun sahneliyor. Bu kesimin inanç önderleri var kurumları var. Alevi-İslam Din Hizmetleri Başkanlığı var. Şu anda 3500 kişilik bu işin sahipliğini yapan, bilgisine sahip belirli bir hiyerarşi içinde hizmet gören insanlar var. Kurumlaşmış bir hizmet bu. Kişisel çıkarlara göre gün aşırı renk değiştirilebilen bilgi ve bilimsel ehliyete sahip olmayanların yaptığı bir hizmet değil."