"Eğitimde Fırsat Eşitliği"nin kalesi Darüşşafaka Cemiyeti 158 yaşında
Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenmesi olan ve 1873 yılında "Darüşşafaka" adıyla özel statülü bir okul kuran Darüşşafaka Cemiyeti, 158. yaşını kutluyor.
Türkiye tarihinin eğitim alanındaki ilk sivil örgütlenmesi olan ve 1873 yılında "Darüşşafaka" adıyla özel statülü bir okul kuran Darüşşafaka Cemiyeti, 158. yaşını kutluyor.
Bağışlarla ayakta duran bir sivil toplum örgütü olan ve 1863 yılında kurulan Darüşşafaka Cemiyeti, Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım, kız kardeşi Makbule Atadan, manevi kızı Nebile İrdelp'e, usta öykücü Sait Faik Abasıyanık'tan Türkiye İş Bankası'na kadar sayısız kişi ve kurumun desteğiyle, çocuklara "eğitimde fırsat eşitliği" hakkı tanıyor.
Tarihinde eğitimle değiştirdiği sayıyız yaşam öyküsü barındıran ve Türkiye eğitim tarihinin mihenk taşlarından Darüşşafaka Cemiyeti'nin kuruluşunun 158 yılı dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem, "Yusuf Ziya Paşa, 1863 yılında Kapalıçarşı esnafına okuma yazma ve matematik öğretme sorumluluğunu duyup arkadaşlarıyla 'Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye'yi kurmaya karar verdiğinde ne Birleşmiş Milletler ne UNICEF vardı" dedi ve ekledi: "Ne sosyal devlet anlayışı ne de sosyal sorumluluk kavramı vardı. Evet, bundan tam 158 yıl önce yaşları 24 ile 38 arasında değişen beş Osmanlı aydını bu topraklara 'iyiliğin', 'karşılıksız vermenin', 'paylaşmanın' tohumlarını serpti. O tohumlar yeşerdi, kök saldı, bir eğitim çınarına dönüştü. O çınar ki nitelikli eğitim almayan tek çocuk kalmayana kadar yeşermeye devam edecek. Çünkü bir çocuğun yaşamını eğitimle değiştirmek, dünyayı değiştirmekle eşdeğerdir."Darüşşafaka olmasaydı, 1863'ten bu yana neler olmazdı? 1864 yılında yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen ve yaramazlığından ötürü öğretmeninin isteğiyle okuldan alınıp bir esnafın yanında çıraklığa verilen Salih Zeki'nin yeteneği yoksulluğa yenilir miydi? ya Salih Zeki olmasaydı, bilim dünyamız ne kadar eksilirdi? "'Darüşşafaka olmasaydı, belki okuryazar bile olamazdım, şimdi yoktum' diyen Aziz Nesin, okuryazar olur muydu? Ahmet Rasim olmasaydı, ne kadar eksilirdi fikir ve edebiyat hayatımız?"Prof. Rıdvan Cebiroğlu olmasaydı, Türkiye'de kurulur muydu çocuk psikiyatrisi?"Prof. Dr. Adnan Sokullu olmasaydı, ultrason tıpta kullanılır mıydı?"Mahmut Cuda olmasaydı, ne kadar eksilirdi resim sanatından renklerimiz?"Ya Tekin Aral olmasaydı, ne kadar eksilirdi gülmece dünyamız?"Darüşşafakamız, kurulduğu günden bu yana bu ülkenin en özel çocuklarına şefkatli bir yuva olmakla birlikte, koruyup kollayan ve onların iyi bir geleceği olması için gecesini gündüzüne katmış bir ebeveyn olmayı başarmıştır."Darüşşafaka Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ebru Arpacı da, "Eğitimde fırsat eşitliği misyonuyla 10 yaşında emanet aldığımız çocuklarımızı Türkiye'nin hatta dünyanın lider kadroları için yetiştiriyor; çağdaşlık yolunda, Atatürk izinde, değerleriyle bir bütün, yüzyılın beklediği becerilerle öğrencilerimizi donatıyoruz" dedi ve ekledi: "Beş aydın devlet adamı bizlere biz eğitimcilere büyük bir sorumluluğu ve görevi emanet bırakmışlardır. Bu öyle bir emanettir ki her eğitimci bir gün bu emanetin bir parçası olmak ister. "Darüşşafaka'da eğitimci olmak demek bugünden en az 20 yıl 50 yıl sonrasını hayal etmeyi ve tasarlamayı gerektirir. "Tıpkı zamanının en ileri teknolojisi olan telgrafçılığı dersler arasına koymak gibi, tıpkı öğretmen ihtiyacını karşılamak için öğretmen yetiştirmeyi üstlenmek gibi, güçlü yabancı dil öğrenimine başlamak gibi. "Bunun içindir ki eğitim kalitesinden hiç taviz vermez Darüşşafaka. Bugün yetenek temelli beceri eğitimine geçişiyle, eğitimde dijitalleşmeyi önemsemesiyle, yetenek atölyeleriyle, ulusal ve uluslararası sınavlara hazırlık programıyla, güçlü öğretmen kadrosuyla gene öncüdür Darüşşafaka gene eğitimde liderdir."Darüşşafaka öğretmeni ilham verir öğrencilerine, bilgiyi aktarmaz öğrenmek için gerekçeler sunar, yol açar, ışık tutar." (Fotoğraflı)