"Eğitimde Fırsat Eşitliği"
Darüşşafaka, eğitimde fırsat eşitliğini uluslararası uzmanlarla tartıştı.
150 yıldır "Eğitimde Fırsat Eşitliği"nin ülkemizdeki sembolü olan Darüşşafaka Cemiyeti kaliteli eğitime erişimde fırsat eşitliğini tartışmak üzere uluslararası eğitim uzmanlarını bir araya getirdiği iki günlük bir konferans düzenledi.
Darüşşafaka, eğitimde fırsat eşitliğini uluslararası uzmanlarla tartıştı
Ülkemizin eğitim alanındaki ilk sivil toplum kuruluşu olan Darüşşafaka Cemiyeti uluslararası alanda önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. 150. kuruluş yılını bir dizi etkinlikle kutlamaya hazırlanan Darüşşafaka Cemiyeti, bu çevrede ilk olarak uzmanların katılımıyla "Kaliteli Eğitime Erişimde Fırsat Eşitliği" başlıklı uluslar arası bir konferans düzenledi.
1863'ten bugüne eğitimde fırsat eşitliği misyonuyla babası veya annesi hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz, yetenekli çocuklara kolej seviyesinde, tam burslu eğitim olanağı sunarak Türkiye'de fırsat eşitliğinin sembolü olan Cemiyet, ulusal ve uluslararası platformlardan akademisyen, eğitim yöneticisi ve uzmanlarını bir araya getirdi. Yaklaşık bir buçuk asırdır yaşamları eğitimle değiştiren Darüşşafaka Cemiyeti, Türkiye'de kaliteli eğitime erişim olgusunu Avrupa Birliği (AB) perspektifi, diğer ülkelerdeki mekanizmalar ve uygulamalar ışığında masaya yatırdı.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu ile Avrupa Eğitim Vakfı (European Training Foundation) katılımı ile, 15-16 Kasım 2012 tarihlerinde TİM Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası Kaliteli Eğitime Erişimde Fırsat Eşitliği" (Equal Opportunity to Access Quality Education) başlıklı konferansın açılış konuşmasını Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ömer Dinçer gerçekleştirdi. Milli Eğitim Bakanı Dinçer, "150. kuruluş yılını kutlayan Darüşşafaka, ülkemizin en eski ve köklü eğitim kurumlarının başında geliyor. Bu değerli kurumumuz kurulduğu günden bu yana kimsesizlerin kimsesi olmuştur. Sanat, düşünce, bilim alanında öne çıkan sayısız isim bu müessesenin çatısı altında yetişti. Maddi imkanları yetersiz binlerce öğrenci bu şefkat evinin çatısı altında yatılı eğitim hizmeti almıştır.
Gerçekten de Darüşşafaka'nın çocuklarımızın hayatını değiştirmede anlamı ve önemi toplumumuz açısından çok büyüktür. Bugün de bu değerli kurum 150. Kuruluş yıl dönümü kapsamında fırsat eşitliğinin önemini öne çıkartan bir etkinlikle alanında etkin ve önemli isimleri bir araya getiriyor. Ümit ediyorum ki bu buluşmadan bizlere ışık tutacak, yol gösterecek değerli çözüm önerileri çıkacaktır" dedi.
Tüm eğitim-öğretim sisteminin gözden geçirildiğini söyleyen Dinçer, "Eğitim ve öğretimin niteliğini arttırmak ve fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla başlattığımız Fatih Projesi devrim niteliğinde bir adımdır. Fatih Projesi bir taraftan gençlerimizi bilgi teknoloji ve dünyayla buluşturacak imkanlar içerirken, bir taraftan da fırsat eşitliğine ve eğitimde kalitenin arttırılmasına büyük katkı sağlayacaktır" dedi.
Dinçer, Fatih Projesi'nin tüm okullara yaygınlaştırılmasını başardıklarında Türkiye'nin en ücra köşesindeki bir çocukla, en çok itibar gören, kaliteli olduğu düşünülen okuldaki çocuğun arasındaki farkın oldukça kısalacağını söyledi.
Hükümet olarak nitelikli ve donanımlı bireylerin yetiştirilmesine uygun eğitim imkanlarını yaygınlaştırmaya çalıştıklarının altını çizen Bakan Dinçer, "Bu yıl ulaştığımız nokta itibariyle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde norm kadrolarımıza göre öğretmen doluluk oranımız yüzde 92'ye çıktı. Diğer bölgelerimizde ise yine norm kadrolarına göre atanmış öğretmelerin doluluk oranları yüzde 85 civarında oldu" açıklamalarında bulundu.
Konferansın ev sahibi olarak konuşan Darüşşafaka Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım ise Darüşşafaka'nın eğitimde fırsat eşitliğini sağlama misyonuyla kurulduğunu ve dünya çapında örnek bir model olduğunu belirtti. Osmanlı'nın genç aydınları tarafından 1863 yılında kurulan Darüşşafaka'nın bir aydın girişimi olarak başladığını ve halkın tüm kesimlerinden destek bulduğunu belirterek, "O tarihte ne Birleşmiş Milletler tarafından eğitimin bir insan hakkı olduğu, kimsenin bu haktan yoksun bırakılamayacağı ilkesini içeren "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi", ne çocuğa sunulacak eğitimin onun yeteneklerini sonuna kadar geliştirmesine olanak tanıyacak nitelikte olması yükümlülüğünü getiren "Çocuk Haklarına dair Sözleşmesi yayınlanmıştı ne de UNICEF'in "Herkes İçin Eğitim Dünya Bildirgesi'nin 3. Maddesinde yer alan "Temel eğitim bütün çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağlanmalıdır. Bu amaçla, nitelikli temel eğitim hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve eşitsizlikleri azaltmak için tutarlı önlemler alınmalıdır" hükmü vardı" diye konuştu.
150 yıllık bir mirası yönetenler olarak Darüşşafaka'nın gelecek 150 yılının temelini oluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Yıldırım, "Daha fazla çocuğumuzun hayatına dokunmak temel hedefimiz. Bunun için Darüşşafaka modelini Anadolu'ya taşımak istiyoruz. Ayrıca iyi bir eğitim sisteminin iyi yetişmiş öğretmenlerin varlığına bağlı olduğunun bilincindeyiz. Öğretmenlerin mesleki gelişiminde katkıda bulunmak için bir öğretmen akademisi kurmak bir başka hedefimiz. Son olarak ortaöğrenimde yarattığımız kaliteyi yükseköğrenime taşıyabilmek amacıyla Darüşşafaka Üniversitesi'ni kurmak da hedeflerimiz arasında… Ancak atacağımız adımların sürdürülebilir olmasının Darüşşafaka açısından taşıdığı yaşamsal önemin farkındayız. Büyük hedeflerimizi uygulamaya koymak için toplumun her kesiminden bugüne kadar Darüşşafaka'ya verilen desteğin artarak sürmesini diliyoruz" diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Darüşşafaka Cemiyeti Başkanlık Danışmanı Okan Uzelli tarafından "Darüşşafaka: Kaliteli Eğitime Erişimde Fırsat Eşitliğinin Sembolü" konulu bir sunum gerçekleştirildi. AB Türkiye Delegasyonu Baş Kâtibi, Mali İşbirliği, Altyapı, Sosyal ve Bölgesel Projeler Bölümü Başkanı Javier Menendez Bonilla'nın konuşmasının ardından Avrupa Eğitim Vakfı'ndan Mesleki Eğitim ve Sosyal Bütünleşme Uzmanı Lida Kita tarfından "Kaliteli Eğitime Erişimde Fırsat Eşitliği: AB Perspektifi & Diğer Ülkelerdeki Mekanizmalar" ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emin Karip tarafından ise "Kaliteli Eğitime Erişimde Fırsat Eşitliği: Türkiye'deki Politikalar ve Mekanizmalar" başlıklı sunumlar gerçekleştirildi.
Konferansın ikinci bölümünde ise Avrupa Birliği'ndeki kaliteli eğitimdeki en iyi örneklerin masaya yatırıldığı ve moderatörlüğünde Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder'in yaptığı "AB Ülkelerindeki En İyi Uygulamalar" başlıklı panel yapıldı. Makedonya, İspanya, Finlandiya ve Avusturya'dan katılan eğitim uzmanlarının kendi ülkelerindeki uygulamalara ilişkin sunumlarının ardından kaliteli eğitime erişim politikaları ve uygulamaları konularda çeşitli atölye çalışmaları yapıldı.
Bugün düzenlenen grup sunumlarının ardından konferansın sonuç bildirgesi kamuoyuyla paylaşılacak.