Eğitim-İş: Siyasi İktidar, Kadının Eve Hapsedildiği Bir Ülke Yaratmayı Hedefliyor
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, siyasi iktidarın gerek milli eğitim alanındaki gerici uygulamalarıyla, gerekse toplumsal hayata yönelik müdahaleleriyle laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadının eve hapsedildiği bir ülke yaratmayı...
Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, siyasi iktidarın gerek milli eğitim alanındaki gerici uygulamalarıyla, gerekse toplumsal hayata yönelik müdahaleleriyle laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadının eve hapsedildiği bir ülke yaratmayı hedeflediğine dikkat çekti.
Eğitim İş Genel Başkanı Demir, siyasal iktidarın, halkın dini duygularını suistimal ederek, asıl niyetini sahte bir dindarlık arkasında gizlemeye çalıştığını vurgulayarak şunları kaydetti:
"Siyasi iktidarın 4+4+4 yasasına bağlı olarak ulaşmayı planladığı ikinci aşamanın karma eğitime son vermek olduğunu defalarca söylemiştik. Bugün haklılığımız ortaya çıkmaktadır. TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, 'Maalesef şimdiye kadar kız ve erkek öğrencilere birlikte eğitim yaptırılmasını büyük bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum. İnşallah bu yanlışlık önümüzdeki dönem içinde düzeltilecek' diyerek AKP'nin zihniyetini ortaya koymuştur. Siyasi iktidar gerek milli eğitim alanındaki gerici uygulamalarıyla gerekse toplumsal hayata yönelik müdahaleleriyle laik cumhuriyet kazanımlarının yok edildiği, kadının eve hapsedildiği bir ülke yaratmayı hedeflemektedir."
-"EĞİTİM SEMİNERLERİNDE UZMANLAR KADININ ASIL YERİNİN EV OLDUĞUNU İFADE EDEBİLİYORLAR"-
Atatürk'ün, kadınlara gerekli eğitimi veremeyen bir toplumun ilerleyemeyeceği düşüncesinde olduğunu belirten Demir açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Karma eğitim ilkesi, eğitim ve öğretimde cinsiyet ayrımının kaldırılması, her iki cinsin de eğitim hakları ve imkânlarından birlikte ve eşit olarak yararlanmasıdır. Atatürk, kadınlarına gerekli eğitimi veremeyen bir toplumun ilerleyemeyeceği düşüncesindeydi. Bu yüzden "Bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmının göklere yükselmesinin imkansız olduğu' gerçeğini her vesileyle hatırlatmıştır. AKP iktidarı ise kadının evde anne olarak var olmasını istemektedir. Başbakan'ın "en az üç çocuk' söylemi ve bu yöndeki teşvikleri kadını eve hapsetmeye yönelik adımlardır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın farklı kentlerde öğretmenlere yönelik eğitim seminerlerinde, uzmanlar kadının asıl yerinin evi, görevinin ise çocuklarını büyütmek olduğunu ifade edebilmektedir."
-"AK PARTİ İKTİDARININ HEDEFİ, ÖĞRENCİLERİ CEMAATLERİN VE TARİKATLARIN KUCAĞINA İTMEK"-
Demir, AK Parti iktidarının hedefinin öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmak olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
"Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi'nin temel amaçları arasında yer almaktadır. Karma eğitime son verilmesi durumunda, Atatürk'ün liderliğinde kurulan cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılacak ve tekrar ikili eğitim sistemine dönülecektir. Eğitim-İş, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak, ülkemizi ortaçağ karanlığına teslim etmek isteyen siyasi iktidara karşı mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir."