Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay: "Öğretmenlik Meslek Kanunu Geri Çekilmezse Okullarımızda Grev Sürecini Öreceğiz"
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla ilgili “Önümüzdeki süreçte kanun çekilmezse üretimden gelen gücümüzü kullanarak okullarımızda iş yerlerimizde ve grev sürecini de öreceğimizi buradan ilan etmek isterim" dedi. Ankara'da basın açıklaması yapmak isteyen özel okul öğretmenlerine yönelik polis şiddetini kınayan Özbay, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'okulların ihtiyaçlarını karşılamak için gönderdik' dediği miktarın okulların bir aylık ihtiyacını bile karşılamaktan uzak olduğuna dikkat çekti.
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla ilgili "Önümüzdeki süreçte kanun çekilmezse üretimden gelen gücümüzü kullanarak okullarımızda iş yerlerimizde ve grev sürecini de öreceğimizi buradan ilan etmek isterim" dedi. Ankara'da basın açıklaması yapmak isteyen özel okul öğretmenlerine yönelik polis şiddetini kınayan Özbay, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'okulların ihtiyaçlarını karşılamak için gönderdik' dediği miktarın okulların bir aylık ihtiyacını bile karşılamaktan uzak olduğuna dikkat çekti.
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Öğretmenlik Meslek Kanunu, Ankara'da öğretmenlerin uğradıkları polis şiddeti ve eğitimde yaşanan sorunları ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Özbay, şöyle konuştu:
"ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANACAĞIZ"
"Yeni eğitim öğretim dönemine Öğretmenlik Meslek Kanunu gündemde bir şekilde başlıyoruz. Öğretmenliğin mesleki onurunu zedeleyen, eğitimin bileşenlerine danışılmadan hazırlanmış bir kanundan bahsediyoruz. Üniversiteden mezuniyetleri itibariyle uzman olan öğretmenleri mesleğini yaparken yeniden bir sınava tabi tutup bu sınavda da aldığı puana göre kendi içerisinde kategorize etmeyi ayrıştırmayı barındırıyor. Bu sözde kanun yalnızca öğretmenleri ayrıştırmakla kalmayacak aynı zamanda öğrencilerimizi ve velililerimizi de ayrıştıracak. Biz öğretmenin geleceğe umutla bakışını, manevi huzurunu zedeleyen bu kanuna karşı bir dizi eylemlilik süreci başlatıyoruz. 9 Eylül'de bütün çabalarımıza rağmen anlamayan bakanlık yetkililerine bir de alandan ders verme kararlılığıyla kendi evimiz olan bakanlığın önünde olacağız. Önümüzdeki süreçte kanun çekilmezse üretimden gelen gücümüzü kullanarak okullarımızda iş yerlerimizde ve grev sürecini de öreceğimizi buradan ilan etmek isterim.
"POLİSLERİN HAYDUTLUK YAPTIĞINI GÖRÜYORUZ"
Bugün 1 milyona yakın atama bekleyen öğretmen arkadaşlarımızın maalesef bir kısmı özel kurumlarda asgari ücretin altında sömürülürken yine her yıl 100 bine yakını devlet eliyle Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kamunun okullarında asgari ücretin altında bir ücrete mahkum edilip sömürülürken öğretmenlerin bütününü kapsamayan bir kanun olduğunu burada da görüyoruz. Bugün özel okul öğretmenlerin eylemlilikleri sürecinde de geçinemediklerini ifade eden sosyal ve özlük haklarında ciddi sorunlar olduğunu ifade etmek isteyen öğretmen arkadaşlarımıza çok acımızca bir polis şiddetine maruz kaldığını görüyoruz. Adeta bir haydutluk yaptıklarını görüyoruz. Bu ülkenin geleceğini inşa edecek öğretmenlere yapılan bu saldırıları ve faillerini kınıyorum o failleri de asla unutmayacağımızı ilan ediyorum.
"BAKANLIĞIN GÖNDERDİĞİ MİKTAR OKULLARIN BİR AYLIK İHTİYACINI KARŞILAMAKTAN UZAK"
Bakan bey geçen yaptığı açıklamalarda 'okulların bütün ihtiyaçlarını devlet tarafından karşılanacağını ve kayıt parasının alınmayacağını' söylemişti. Biz bu yalanı yıllardır duyuyoruz. Bakanlık, 'okulların ihtiyaçlarını karşılıyoruz diye gönderdik' dediği miktarın okulların bir aylık ihtiyacı karşılamaktan çok uzak olduğunu tek tek kamuoyuna açıkladık. Bugün 100 kişilik okul öncesi eğitime yalnızca 500 lira para göndermeyi okulların ihtiyacını karşıladık diye gönderen bir bakanlıktan bahsediyoruz.
"YENİ DÖNEMDE BÜTÜN YÜKÜ VELİLER ÇEKECEK"
Yeni dönemde devlet okullarında eğitimin bütün yükü maalesef velilerimizin üzerinde olacak. Bugün temizlik şirketlerinin hesaplarına, servis şirketlerinin hesaplarına, kırtasiyenin hesaplarına para yatırılarak bir şekilde velilerden para talep edildiğini, İstanbul'da 40 bin lira bedel biçildiğini, '35 bin lira verecek olan hiç karşıma gelmesin' diyen liyakatsiz yandaş yöneticilerin olduğunu duyuyoruz. Ankara'da 65'in üzerinde okul müdürüyle ilgili soruşturma yürütüldüğünü biliyoruz."