Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

İstanbul'da bugün saat 15.00'ten sonra bazı metro istasyonları kapatılacak

İstanbullular dikkat! Saat 15.00'ten sonra bu metro durakları kapatılacak

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Eğitim-İş Genel Başkanı Demir: 800 Bin Eğitim Emekçisi "Günü"Nü Umutsuz ve Mutsuz Geçirecek

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, eğitimin birikmiş sorunlarını sırtında taşıyan 800 binin üzerindeki eğitim emekçisinin bugün Öğretmenler Günü'nü umutsuz ve mutsuz geçireceklerini vurgulayarak, "Türkiye"deki öğretmenler, OECD ülkeleri ile...

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, eğitimin birikmiş sorunlarını sırtında taşıyan 800 binin üzerindeki eğitim emekçisinin bugün Öğretmenler Günü'nü umutsuz ve mutsuz geçireceklerini vurgulayarak, "Türkiye"deki öğretmenler, OECD ülkeleri ile kıyaslandığında, toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları açısından oldukça geri durumdadır" dedi.

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bugün eğitimin birikmiş sorunlarını sırtında taşıyan 800 binin üzerindeki eğitim emekçisinin Öğretmenler Günü'nü umutsuz ve mutsuz geçireceklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Okullarımız medreseye dönüştürülürken yasanın getirdiği yeni uygulamalarla, eğitim çalışanları üzerinde baskılar oluşturulmaktadır. Yine Gezi parkı olayları bahane edilerek yurtsever, aydın, cumhuriyetçi, demokrat öğretmenlerimiz hakkında soruşturmalar açılırken, birçok öğretmenimiz haksız yere sürgün edilmektedir. Öğretmen ve derslik açığının 2013-2014 eğitim yılında da giderilememesi nedeniyle kalabalık sınıflarda ders vermek zorunda bırakılan öğretmenlerimiz, mesleklerini verimli ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirememektedir. Sistemden kaynaklanan nedenlerden dolayı branşında norm fazlası durumunda açıkta kalan öğretmenlerimizden binlercesi yeni branşlarında verimli olamamaktadır. Bakanın söz vermesine rağmen alan değişikliğine yönelik hala bir açıklama bulunmamaktadır."

-"ÖĞRETMENLER, DİĞER ÜLKELERDEKİ MESLEKTAŞLARINA GÖRE DAHA DÜŞÜK ÜCRET ALIYOR"-

Eğitim-İş'in, "Öğretmenliğe İlişkin Öğretmen Görüşleri" adlı araştırma sonuçlarıyla öğretmenlerin karşı karşıya olduğu ekonomik ve sosyal sorunların ortaya konulduğunu belirten Demir şöyle dedi:

"Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 68.67'si bankalara, yüzde 32.68'i şahıslara borçlu olduğunu belirtirken, yüzde 71.08'i kredi kartı borcu olduğunu ifade etmiştir. Öğretmenlerin yüzde 25.77'si ekonomik sıkıntılar nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu, yüzde 36.39'u ailesinin beslenme ihtiyacını tam olarak karşılayamadığını söylemiştir. Türkiye"deki öğretmenler, OECD ülkeleri ile kıyaslandığında, toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları açısından oldukça geri durumdadır. OECD'nin "Bir Bakışta Eğitim Raporu 2013"e göre Türkiye"deki öğretmenler, diğer ülkelerdeki öğretmenlere göre çok daha fazla çalışmaktadır. Ülkemizde öğretmenin yıllık zorunlu çalışma süresi 1816 saat iken, OECD ülkelerinde, bu süre ortalama 1669 saattir. Türkiye'de öğretmenler, OECD ortalamasından her yıl yaklaşık 147 saat daha fazla çalışmakta; söz konusu fazla çalışmaya karşılık, diğer ülkelerdeki meslektaşlarına göre daha düşük ücret almaktadır."

-"GERİCİ, IRKÇI VE BÖLÜCÜ KADROLAŞMANIN ÖNLENMESİNİ İSTİYORUZ"-

Demir, eğitimde esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmesini, performans değerlendirme ve rotasyon uygulamalarından vazgeçilmesini istediklerini ifade ederek, isteklerini şu şekilde dile getirdi:

"-Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınmasını, son 11 yıl içinde satın alım gücündeki azalmayı telafi edecek adaletli bir ücret artışı sağlanmasını, 666 sayılı KHK'da unutulan eğitim emekçilerinin hak kayıplarının giderilmesini ve ek göstergelerinin yükseltilmesini,

-Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınmasını,

-Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının gerçekçi bir biçimde belirlenerek, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesini,

-Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesini,

-Eğitimde etnik kimlik ve mezhep-tarikat gibi kimlikleri öne çıkartacak ithal müfredat programları yerine, ulusal, laik, bilimsel ve halktan yana programlar uygulanmasını,

-Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grev ve toplu sözleşme hakkının tanınmasını istiyoruz."

Kaynak: ANKA / Güncel
title