Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

İmamoğlu ve Kurum aylar sonra yeniden karşı karşıya: 'Hadi gel de kapat'

Aylar sonra yeniden karşı karşıya geldiler: Hadi gel de kapat

Eğitim-İş: 2014 Bütçe Taslağına Göre, Öğrenci Velisi "Müşteri" Durumuna Düşürülüyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, MEB'in 2014 bütçe taslağına göre eğitimin yükünün velilerin ve hayırsever vatandaşların sırtına yüklendiğini belirterek, "Eğitime yeterli bütçe ayrılmaması sonucu, eğitim kurumları birer "ticarethaneye', okul...

Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, MEB'in 2014 bütçe taslağına göre eğitimin yükünün velilerin ve hayırsever vatandaşların sırtına yüklendiğini belirterek, "Eğitime yeterli bütçe ayrılmaması sonucu, eğitim kurumları birer "ticarethaneye', okul müdürleri "tüccara', öğrenci velisi ise "müşteri' durumuna düşürülmektedir" dedi.

-"TÜRKİYE EĞİTİME EN AZ PAY AYIRAN ÜLKELER ARASINDA YER ALMAKTAN KENDİNİ KURTARAMAMIŞ"-

Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir yaptığı yazılı açıklamada, 2014 yılı bütçeden milli eğitim bakanlığı'na ayrılan miktarın eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan ve eksiklikleri gidermekten oldukça uzak olduğunu belirtti. 2014 bütçe yasasında, eğitime ayrılan bütçenin yurt içi hasılaya oranına bakıldığında da herhangi bir gelişme kaydedilmediğinin görüldüğünü vurgulayan Demir şunları kaydetti:

"Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2014 yılı bütçesi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlandı. 2013 yılında 47 milyar 496 milyon 378 bin 650 TL olan eğitim bütçesi, kamuoyu tarafından "4+4+4" diye bilinen artan öğrenci sayısı, derslik ve öğretmen açığına rağmen 2014 yılı için 55 milyar 704 milyon 817 bin 610 TL olarak öngörülmektedir. 2013 yılında MEB bütçesi milli gelirin yüzde 3.02'sini, merkezi bütçenin yüzde 11.76`sını oluştururken 2014 yılında merkezi bütçenin yüzde 12.77'sine, milli gelirin ise 3.24'üne denk gelmektedir. Bu rakamlara göre genel bütçeden eğitime ayrılan pay artırılmış gibi görünse de, ulusal gelirden ayrılan pay düşmüştür. Bu haliyle Türkiye, 2014 yılında da milli eğitime ayırdığı bütçe açısından OECD ülkelerinin gerisinde kalmış, eğitime en az pay ayıran ülkeler arasında yer almaktan kendini kurtaramamıştır."

-"2014 BÜTÇE TASLAĞINA GÖRE EĞİTİMİN YÜKÜ VELİLERİN SIRTINDA"-

MEB'in 2014 bütçe taslağına göre eğitimin yükünün velilerin ve hayırsever vatandaşların sırtına yüklendiğine dikkat çeken Demir, şöyle dedi:

"Okullara yeterli ödenek ayrılmadığı için eğitim harcamalarının önemli bir kısmı çeşitli kalemler altında velilerden alınmakta, eğitimin yükü veliye yıkılmaktadır. Eğitime yeterli bütçe ayrılmaması sonucu, eğitim kurumları birer "ticarethaneye', okul müdürleri "tüccara', öğrenci velisi ise "müşteri' durumuna düşürülmektedir."

-"KRONİK HALE GELEN ALT YAPI SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"-

Demir, öngörülen rakamlarla kronik hale gelen alt yapı sorunlarını, personel ve öğretmen açıkları gibi sorunların çözülmesinin mümkün görülmediğini belirterek, "Bütçede eğitim harcamalarına bakıldığında büyük bir bölümünün personel giderlerine ayrıldığı görülmektedir. 2014 MEB bütçesinin büyük bir bölümünü oluşturan 38 milyar 261 milyon 980 bin 610 TL'si sadece personel giderleri için, 5 milyar 940 milyon 776 bin TL'si ise Sosyal Güvenlik Kurumuna Devlet primi giderleri için ayrılmıştır. Yatırıma, eğitimin geliştirilmesine ve planlanmasına yeterince kaynak ayrılmamıştır" açıklamasında bulundu.

-"ÖZERK DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE ANLAYIŞINDAN BAHSEDİLEMEZ"-

2014 yılı yükseköğretim bütçesi taslağına göre üniversitelerin kendi başlarının çaresine bakacaklarını, kaynaklarını kendilerinin yaratacağını vurgulayan Demir şunları kaydetti:

"2014 yılı için yükseköğretime ayrılan pay 16,9 milyar TL'dir ve milli gelirin yüzde 0.99`una, merkezi yönetim bütçesinin ise yüzde 3.88`ine karşılık gelmektedir. Gecekondu yapar gibi her ile her gün bir üniversite açan AKP iktidarı üniversitelere de genel bütçeden yeterli payı ayırmamıştır. 2002 yılında 76 üniversite için ulusal gelirin yüzde 0.89'u ayrılırken, 2014 yılında ise 175 üniversiteye karşılık milli gelirin sadece yüzde 0.99'u ayrılmıştır. Gerekli altyapı ve akademik kadrolar oluşturulmadan kurulan üniversiteler, bilim üreten kurumlar olmaktan çıkarak, neredeyse ticari mantığa hizmet eder hale getirilmekte ve bilimsel eğitim adeta metalaştırılmaktadır. Üniversitelere yeterli kadro ayrılmamakta, var olan kadrolar ise politik ortamın ürettiği anlayış nedeniyle özgürlük alanını yavaş yavaş yitirmektedir. Bu anlayışla, özerk demokratik üniversite anlayışından bahsedilemez."

-"BÜTÇE RAKAMLARININ SÖZKONUSU İHTİYAÇLARI KARŞILAMASI MÜMKÜN DEĞİL"-

Demir, öngörülen milli eğitim bütçesi ile okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretimde okullaşma oranının yukarı çekilmesinin olanaksız olduğuna dikkat çekerek, "4+4+4 eğitim sistemine geçilmesiyle birlikte oluşan yeni ihtiyaçları göz önüne aldığımızda, bütçe rakamlarının sözkonusu ihtiyaçları karşılaması mümkün değildir. Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte okul, derslik ve öğretmen açığı büyümektedir. Bugün Türkiye'de halen öğretmeni olmayan okullar, okulu olmayan köyler bulunmaktadır. Türkiye'deki okulların yarısından fazlasında ikili eğitim yapılmakta, birleştirilmiş sınıflarda eğitim ve taşımalı eğitim uygulamasına devam edilmektedir. Okullardaki altyapı ve donanım eksiklikleri, nitelikli bir eğitim politikasının yürütülmesinin önünde büyük bir engeldir. Okul yetersizliği ve derslik açığının yanında, acil çözüm bekleyen en önemli sorun, öğretmen açıklarıdır."

-"GENEL BÜTÇEDEN EĞİTİME AYRILAN PAY YÜZDE 20'LERE ÇIKARILSIN"-

MEB bütçe rakamlarının siyasal iktidarın eğitime bakışını gösterdiğini ifade eden Demir, şöyle devam etti:

"Bu bakış, eğitimi özelleştirme, eğitimin yükünü yoksul halkın sırtına yükleme bakışıdır. Öngörülen milli eğitim bütçesiyle parasız, nitelikli ve herkese eğitim anlayışının yaşama geçirilmesi mümkün değildir. Atatürk, "Eğitimdir ki bir ulusu ya özgür, bağımsız, onurlu, yüksek bir topluluk biçiminde yaşatır ya da bir ulusu tutsaklık ve yoksulluğa götürür' sözüyle özgür bir toplum ideali içinde eğitimin önemini vurgulamıştır. Bu idealin sorumluluğu içinde Eğitim-İş olarak; hükümeti, sosyal devletin gereklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Talebimiz genel bütçeden eğitime ayrılan payın yüzde 20'lere, GSMH'dan da daha fazla pay aktarılarak yüzde 6'lara çıkarılması, okul, derslik ve öğretmen açıklarının kapatılmasıdır."

/**

2002-2014 MEB Bütçesinden Yükseköğretime

Ayrılan Pay ve Milli Gelire Oranı

Yükseköğretim Bütçesi

Merkezi Milli

Bütçeye Gelire

Oranı (%) Oranı (%)

2002 2.55 0.89

2003 2.27 0.94

2004 2.45 0.86

2005 3.34 1.07

2006 3.35 1.04

2007 3.21 1.05

2008 3.29 1.02

2009 3.33 0.79

2010 3.24 0.91

2011 3.68 0.95

2012 3.63 0.89

2013 3.77 0.97

2014 3.88 0.99

**/

Kaynak: ANKA / Güncel
title