Eğitim Bir Sen Genişletilmiş İl Divan Toplantısı Yapıldı
Eğitim Bir Sen Kilis Şubesi tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Divan Toplantısına, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin de katıldı.
Eğitim Bir Sen Kilis Şubesi tarafından düzenlenen Genişletilmiş İl Divan Toplantısına, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin de katıldı. Öğretmenevi'nde gerçekleştirilen kahvaltılı toplantıya, Eğitim Bir Sen Kilis Şubesi Başkanı ve Memur Sen Kilis Temsilcisi Bekir Şen ile Memur Sen'e bağlı şube başkanları ile Eğitim Bir Sen üyeleri katıldı.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, yaptığı konuşmada,
Milli Eğitim Bakanlığı'nca 1982 model darbe dönemi kalıntısı öğrencilerin kılık kıyafet yönetmeliğinde değişikliğe gidildiğini belirterek şöyle konuştu: "Tek tip kıyafet dayatması ortadan kaldırılmıştır. Bu takdir edilmesi gereken bir yaklaşımdır. Fakat öğrencileri inançları ile yönetmelik hükümleri arasında presleyen başörtüsü yasağı konusu, İmam Hatip Lisesi ve Ortaokullarda çözülürken, normal lise ve ortaokullarda 28 Şubat'ın paşaları gibi yaklaşılmış sadece Kuran-ı Kerim dersinde örtmelerine müsaade edilmiştir. Bu yaklaşımın kabul edilecek bir tarafı yoktur."
Yıllardır hak ve özgürlüklerin mücadelesini veren bir sendika olduklarını anlatan Bilgin, şunları söyledi: "Olaya, bir sıfırdan büyüktür mantığıyla bakamayız. İnsanların inancının gereklerini yerine getirebilme hakkı ile küpe takma, saç uzatma aynı kefede değerlendirilemez. Hak ile özgürlük aynı şey değildir. Özgürlüklerde pazarlık olabilir ama haklarda asla pazarlık olmaz."
En temel insan hakkı olan inanç hürriyetinin önündeki tüm engelin kaldırılması gerektiğini anlatan Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli Eğitim Bakanlığı 'tut elimi anlaşalım' mantığı ile yaklaşamaz. Yıllardır insanlara zulmeden köhne anlayışın temsilcilerini memnun etmek adına, ürkütmemek adına yıllardır sürdürülen yasağı meşrulaştıran bakış açısını dayatamaz. Bunu kabul etmeyiz. Eğer olaya böyle yaklaşılırsa bu mağdur Milletvekili Merve Kavakçı'nın 'Ecevit'in bıraktığı bayrağı mı devraldınız'
sözüne kızanların haksızlığını ortaya koyar. Tez elden defolu yönetmelik revize edilmelidir. Komünist ülkeler ile Demirperde ülkelerinde bile kalkan tek tip kıyafet uygulamasının ne yazık ki faziletlerini anlatmaya çalışan çevreler ve sendikalar çıkmış, Akmerkez ve Mahmutpaşa ayrımı ile eğitimde üniforma dayatmasını meşrulaştırmaya çalışmışlardır. Eğer öğrenciler okula serbest kıyafetle gelirse sefalet ortaya çıkar diyerek, zihinsel sefaletlerini ortaya dökmüşlerdir. Standart okul kıyafeti ücretine;
iki üç takım serbest kıyafet alınabilinen tekstil ülkesinde eğitimi üniformal bir faaliyet olarak algılamayı sürdüren bakış açısı statükonun ta kendisidir. Eğitim-Bir-Sen olarak eğitimde tek tip kıyafet şart diyen çakma sivil toplum kuruluşlarına eğitim şart diyoruz. Yayınlanan yönetmelikle üniformalı eğitimi değiştirmek mümkün olmuştur fakat kıyafeti sivil ama beyni üniformalı olan sendikaları değiştirmek mümkün olmamaktadır."
KAMUDA YASAK DURUYOR
Yakın geçmişte Anayasa Referandumu yapan Türkiye'de, kadınlara pozitif ayrıcalık için evet oyu kullanmış ve ezilen horlanan şiddete maruz kalan kadınların önemsendiğini vurgulayan Bilgin, sözlerine şöyle devam etti:
"Ne hazin bir durumdur ki, kadınlara pozitif ayrıcalık varken, kamuda kadınlar arası ayrımcılık hala sürmektedir. Milletin geçmişin kirlerinden arınmak amacıyla büyük bir umutla iş başına getirdiği siyasal irade ustalık dönemi diye adlandırdığı şu dönemde dahi Anayasa Referandumunda getirilen kadınlara pozitif ayrıcalığı uygulayamamakta. Kadınlar arası ayrımcılığın sürmesine göz yummaktadır. Bu ülkede rant peşinde olanlar hedef saptırmak ve kirli saltanatlarını devam ettirmek için kendilerine holiganlık yapanlarında desteği ile başörtüsünü ve başörtülüleri sorun olarak gördü."
Açık konuştuklarını anlatan Bilgin, şöyle konuştu: "Bu ülkede başörtüsü takanlarda değil başörtüsüne takanlarda sorun var. Kamuda ve hiçbir yerde kadınların örtüsü turnikelere sıkıştırılmamalıdır. Öğrencilere tek tip kıyafet uygulamasını kaldıran irade, çalışanların yetişkinler olduğunu hatırlamalı, kamuda üniforma dayatmalarına son vermeli, başörtüsü başta olmak üzere çalışanların giyim kuşamı ile uğraşma saplantısını sona erdirmelidir."
Eğitim çalışanlarının sorunlarının etkisiz sendikalarca yıllarca çözülemediğini belirten Bilgin, şunları söyledi: "Genel Yetkiyi aldığımız ve ilk toplu sözleşme masasına oturduğumuz 2012 toplu sözleşmesinde 18 çözüme ilaveten, Kamu Personeli Danışma Kuruluna havale edilenlerden çözüm takvimi netleşenlerle birlikte 25 konu birden çözülmüş olunacaktır. Memur-Sen'e bağlı sendikaların yetkili olduğu diğer hizmet kollarında masaya taşıyacak konu bulunmazken götürülen tekliflerin yarıdan fazlası eğitimle alakalı olmuştur. Bu ağzını doldurarak konuşanların yıllarca hiçbir şey yapmadıklarını göstermektedir. 2012 Toplu Sözleşme Masasında miktarı tartışılan ek ödeme konusu son gece direkten dönmüştür. Sendika olarak ek ödemeyle ilgili mücadelemizi kesintisiz sürdürüyoruz. Bu sorunu çözecek
irade Eğitim-Bir-Sen'dir, Memur-Sen'dir. 2013'te hükümetle bu konuda mahsuplaşmak için masada olacağız. Eğitim çalışanlarının çözüme kavuşturduğumuz 60'a yakın sorununu Kazanımlar Kitabı olarak bastırdık ve çalışanların dikkatine sunduk. Promosyonlar, giyim yardımının nakden ödenmesi, 4/B sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi, 4/C'lilerin çalışma sürelerinin 11 ay 28 güne çıkarılması, akademisyenlerin jüri üyeliklerine ilave ek ders ücreti ödenmesi, ikili eğitim yapan kurumların yöneticilerine ilave ek ders ödenmesi dahil her çalışanın sorununa çözüm ürettiğimiz onlarca kazanım sayabiliriz. Yardımcı hizmetlilerin, 4/C'lilerin, şoför kadrosunda çalışanların, memurların, şeflerin, öğretmenlerin, şube müdürlerinin, il eğitim denetmenlerinin, genel idari hizmetler sınıfı çalışanlarının, öğretim elemanlarının
velhasıl bütün eğitim öğretim ve bilim hizmet kolu çalışanlarının sorunlarını çözmek için uğraşıyoruz. Görev tanımı, tayin ve nakil talepleri belli olmayan çalışanların çalışma sınırlarının belirlenmesi ve sorumluluk alanlarının çizilmesi için bir an önce yönetmelik karılmalı, görevde yükselme sınavları açılmalı, 4/C'li çalışanların aile ve çocuk yardımları verilmeli, kadro talepleri bir an önce hayata geçirilmelidir."
Topluma ayak bağı olan prangaların kaldırılması için gayret gösterdiklerini anlatan Bilgin, sözlerini şöyle tamamladı: "Gayretimiz ve ısrarımızla prangalar teker teker kaldırılmıştır. Katsayı problemi, üniversitelerde başörtüsü yasağı, Kur'an kurslarına devamda yaş sınırlaması, 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatması, fişlemelerin ve eğitimdeki vesayetin sembolü olan Milli Güvenlik Dersi, sistemin gadrine uğrayan ve 28 Şubat sürecinde meslekten ihraç edilenlere iade-i itibar anlamına gelen disiplin affı gibi birçok problemin çözümünde ya terimiz ya da imzamız vardır. Seçmeli din eğitimi, öğrencilerin 1982 model kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi taleplerimiz nasıl yerine geldiyse, özlük eksenli onlarca talebimizde yerine gelmiştir. Sendikamızca kazanıma dönüştürülen konuları geride bırakıyor, yeni kazanımlar için bütün teşkilatımızca gayret gösteriyoruz. Sendika olarak kamuda yönetimiz paydaşı ve çözümün adresiyiz" - KİLİS