Eğitim-Bir-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri Murat Bilgin Trabzon'da Konuştu
Eğitim-Bir-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri Murat Bilgin, eğitimciler yıllardır emeğinin karşılığını alamadığını belirterek, "Bu hükümetten ek ödemeyi söke söke alacağız" dedi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri Murat Bilgin, eğitimciler yıllardır emeğinin karşılığını alamadığını belirterek, "Bu hükümetten ek ödemeyi söke söke alacağız" dedi.
Eğitim-Bir-Sen Trabzon Şubesi İl Divan Toplantısı'nda konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Teşkilatlanma Sekreteri Murat Bilgin, memur zammı konusunda hükümetle masada girdikleri mücadeleyi kazanacaklarını ifade ederek 230 bin üyeyle Türkiye'nin en büyük sendikası olduklarını kaydetti.
Bilgin, "Ek ödemeyi bu hükümetten söke söke alacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Masada bu ayın sonunda 8 aydır verdiğimiz mücadelelerin karşılığını aldığımızı hep birlikte göreceğiz. Bizim sloganımız, yüzde 50 verdi Erbakan, Sıra Sende Tayyip Erdoğan" diye konuştu.
Kesintisiz zorunlu eğitim, 28 Şubat'ın en belirgin zulmü olduğunu ifade eden
Bilgin, "Çocuklarımızı kızgın çarklarda öğüten o sisteme karşı durmak, bizim temel görevimizdi. Ne yapmıştır 28 Şubat'ın kesintisiz eğitimi? Yitik nesiller üretmiştir! Geçmiş ve gelecekten habersiz nesiller yetişmesine sebep olmuştur. Sokağa insan yetiştiren bir eğitim sistemi idi o sistem. Yeni sistemle ilk 4 yeşil eğitim, ikinci 4 din eğitiminin, Kur'an, Tefsir gibi seçmeli ders havuzunun da olduğu geniş bir seçmeli dersler havuzu ve mesleki eğitimin ortaokul kısmını oluşturan bir sistem, anlamsız olan 3 yıllık ortaöğretimin anlamlı hale getirilmesi ve akademik bir son 4'le beraber Türkiye'de gerçek anlamda 28 Şubat zulmünün getirdiği kişiliksiz dilsiz, renksiz, dinsiz eğitim sistemine son verdik. Ünlü bir filozofun dediği gibi, "Samimi olmaya söz verebilirim, fakat tarafsız olmaya asla" bizler tarafız, sizler tarafsınız" ifadelerini kullandı.
İLKSAN'IN NASIL PATLADIĞINI HEP BİRLİKTE GÖRECEĞİZ"
"İLKSAN yalanından-batağından-bataklığından kurtulmalıyız, eğitim çalışanlarını da kurtarmalıyız" diyen Bilgin, "1943'te kurulmuş olan, her gelenin yediği, yalanın, dolanın diz boyu olduğu ve geldiğimiz noktada 2,5 katrilyon zararı olan, birilerinin cebine giden paradan bahsediyoruz. Düşünebiliyor musunuz kadrolu çalışanlarının yüzde 40'ı birbiri ve yönetim ile akraba. Hantal, sistemsiz, adaletsiz liyakatsiz bir yapı. Kurumun 2005'te 5,8 milyon TL zarar ettiği, Ulus Öğretmenevi'nin büyük zarar ettiği, çeşitli ahlaksızların yaşandığı, muhasebe kayıtlarıyla oynandığı, müfettiş raporuyla tespit edilmiş olmasına rağmen hiçbir işlemin yapılmadığı bir kurumdan bahsediyoruz. Ankara Yenikent'teki 11 Milyon TL'lik arsasını 2004'te 6 milyon TL'ye peşkeş çeken bir kurumdan bahsediyoruz.
Yediysek biz yedik, verdiysek biz verdik diyecek kadar pervasız yönetilen bir kurumdan bahsediyoruz. Ama ne oldu, İLKSAN seçimlerini bu teşkilat, bizler kazanamadık. Olsun biz üzerimizdeki vebali attık. Rabbim bundan bizi sorumlu tutmayacak. Bundan sonrasını onlar düşünsün. Biz feshedecektik kapattıracaktık. Ama yarın göreceğiz. Emekli olan sınıf öğretmeni sayısı 3-4 binden 10 bine çıktığı zaman İLKSAN'ın nasıl patladığını, pisliklerin ortaya nasıl döküldüğünü hep birlikte göreceğiz, yaşayacağız. Birilerinin de o pisliğin altında nasıl boğulacağını göreceksiniz arkadaşlar" şeklinde konuştu.
Yeni anayasadan üniversitelere kadar bir çok özgürlüklere değinen Bilgin, yeni anayasanın şart olduğunu söyledi. Bilgin,
"Bu ülkede artık yeni bir merhamet iklimi oluşturma zamanı gelmiştir. Andımız gibi çağdışı söylem ve uygulamaları bu teşkilat Türkiye'nin eğitim sisteminden bir daha geri gelmemek üzere kaldırtmalıdır, kaldırmalıyız. Bu ülkede İngilizlerin, Fransızların diline verilen değer kendi toplumumuza verilmediği müddetçe, bir adım ileriye gidemeyiz arkadaşlar. Bunun yüzde yüz bilincindeyiz. Ali Şükrü beyin kanı üzerinde kurulan bu sistemi sorgulamak bu milletin geleceğine sahip çıkmak bizim vazifemizdir. 28 Şubat'ın zulmünü bizler kadınlarımız, kızlarımız üzerinden yaşadık. Dünyadaki ilk sendikal hareketi kadınların başlattığını hepimiz biliyoruz. Kamusal alan yalanına son vereceğiz. Artık kadınlarımız başörtüsüyle kamuda çalışabilmeli, TBMM'ye milletvekili olarak girebilmelidir. Bu ülkede yaşayan kadınların yüzde 60'ının hala bu ülkenin meclisinde temsilleri hala yasaktır"dedi.
Kenan Evren'in hazırlattığı, Kamer Genç'in yazdığı bir anayasayla yönetilmek istemediklerinin altını çizen
Bilgin, bu ülkede darbe yapmanın suç değil, darbeye teşebbüs etmek suç olduğu bir anayasa ile yönetildiğini hatırlattı. Kenan Evren'in,"Benim yaptığım anayasayla beni yargılayamazsınız" sözüne vurgu yapan Bilgin, "Evet bal gibi de yargılarız kardeşim. Her üniversitede bir Kenan Evren'imiz var. Artık bu sisteme bir son vermeliyiz. Bizler, bu teşkilat, sizler, kendi kabuğumuzu kırarak, yasakçıların saldığı korkuları, duvarları yıkarak buraya geldik. Bu milletin bize yüklediği vebali hakkıyla yerine getirmeye çalıştığımız için buradayız" şeklinde konuştu. - TRABZON