Eğitim Bir-Sen'den 23 Nisan Mesajı
Eğitim Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 98’inci yıl dönümünü ve bütün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı.
Eğitim Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 98'inci yıl dönümünü ve bütün çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.
Eğitim-Bir-Sen'in kurulduğu günden itibaren milli iradenin egemen olması için verilen mücadelede hep aktif sorumluluk üstlendiğine dikkat çeken Numan Şeker, "Uğruna kan dökerek, can vererek kazanılan milli egemenlik ve irade, her alanda yapılması gereken yerli ve milli atılımlarla taçlanacaktır, taçlanmalıdır" dedi.
23 Nisan'ın çocuklara armağan ve emanet edilmiş olmasının anlamlı ve önemli olduğunun altını çizen Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker, "Emperyalist devletlerin güç birliği yaparak ülkemizi ele geçirme, milletimizi esaret altına alma girişim ve saldırılarını yediden yetmişe savaşarak püskürten milletimiz, 98 yıl önce 23 Nisan 1920'de açılışını yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi ile milli iradenin tutsak edilemeyeceğini bütün dünyaya ilan etmiştir. 23 Nisan'ın çocuklara armağan edilmiş bir bayram olması, geleceğe duyulan umudu ve güveni canlı tutma ve büyütme anlamı içermektedir. Gelecekte Türkiye'yi omuzlayacak, yönetecek olanlar bugünün çocukları ve gençleridir. Her alanda gelişmiş bir Türkiye'yi inşa etmek için şu an eğitim sürecinde olan çocuklarımıza ve gençlerimize köklü duygular, medeniyet değerlerimizden beslenen idealler edindirmemiz gerekmektedir. Yarınki Türkiye, çocuklarımızın canlı, cesur, bilgili bakışlarındaki ışıltıda parlamalıdır. Gelecekteki Türkiye, fikri, vicdanı hür, bedenen sağlıklı, kötü alışkanlıkları olmayan, araştırmacı, düşünen, öz güveni yüksek, takım çalışmasına uyumlu bugünün gençleri tarafından yaşanılır kılınacaktır" diye konuştu.
"Sönmeyen istiklal ruhu, her hain girişimde millete ilham oldu"
İçeride ve dışarıda yaşanan ibret verici olaylarla birlikte, istiklalin bir milletin hayatında ne denli önemli olduğunun anlaşıldığı bugünlerde, milli egemenliğin değerini daha iyi idrak edildiğini vurgulayan Şeker, "Sömürgecilikle birlikte çoğalıp gelişen ulus devletler döneminde milli iradenin gerçek bir istiklal savaşı vermiş olması tarihi önemdedir. İstiklal aşkı ve vatan sevgisiyle kaynaşmış bir imanla anlamını bulan milli iradenin canlandırıcı ruhu, başta darbeler olmak üzere, birçok ihanet girişimine maruz kalmasına rağmen, şartlar olgunlaşınca 15 Temmuz gibi kanlı işgal girişimini bozguna uğratan millet heyecanı ve hareketine de ilham vermiştir. Bu ruh 98 yıldır, yüz yıldır, yüzlerce yıldır asla azalmamış, yitirilmemiştir; azalmayacak, kaybolmayacaktır" şeklinde konuştu.
Demokraside millet dışında belirleyici başka bir gücün olmadığını hatırlatan Şeker, "Herkes tarihiyle, kültürüyle, inancı, örf ve adetleriyle, hayat tarzıyla bu milletin seçim ve tercihine saygı duymak zorundadır. Vazgeçilmez değerler olarak milletin vesayet kabul etmez egemenliğinin ve özgür iradesinin emanet edildiği çocuklarımızı, aynı uyanık bilinçle ve bilgiyle donanımlı olarak yarınlara hazırlamamız gerekmektedir. Bizce millet iradesi bunu başardığımız zaman tarihi bir değer olarak kökleşecek, güncellenecektir. Aksi takdirde, 23 Nisan'ı, yakın zamana kadar okullarda balon ve bayraklarla şeklen kutlandığı seviyenin ötesinde bir anlama ve anlamaya taşıyamayız" dedi.
"Eğitimcilerimizi şiddet sarmalından kurtarmalıyız"
Çocuklarımız ve gençlerimiz, milletin canlı atılım gücünü, bitmeyen heyecanını, tükenmeyen enerjisini ifade ettiğini söyleyen Başkan Şeker, "Onlar, kalbimizin, gönlümüzün ışığıdır. Bu ışık kuşkusuz yolumuzu eğitimle aydınlatacaktır. O nedenle, cehaletten beslenen şiddeti, şiddetten medet uman cehaleti ortadan kaldırmak için ruhumuzu, kalbimizi aydınlatan bu ışık çoğaltılmalıdır" diyerek, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: "Bu yolda geleceğimiz olan çocuklarımızın ve gençlerimizin iyi bir eğitim almaları için gecesini gündüzüne katan öğretmenlerimizin itibarını zedeleyecek söz ve eylemlerden uzak durulmalı, şiddetin nesnesi haline getirilmesine sessiz kalınmamalı, onları şiddetten koruyacak tedbirler alınmalıdır. Bunun yanı sıra, gençlerimizi şiddetten uzak tutacak çareler bulunmalıdır. Son 50 yılı şiddetin öldürücü sarmalında heba edilen milletimiz, enerji ve gayretini birlikte çalışmaya ve başarmaya teksif etmelidir." - BURSA