Eğer Bu iddia Doğruysa...

Birinci ''Ergenekon'' davasında tanık olarak dinlenilen Engin Bağbars, Mustafa Duyar'ın öldürülmesi, Danıştay saldırısı ve Ahmet Taner Kışlalı suikastına ilişkin iddialarda bulundu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tanık olarak dinlenilen Engin Bağbars, Gökhan Başoğlu ile gittiği Muzaffer Tekin'in bürosunda bir albay ve hiç konuşmayan bir kişi gördüğünü ifade ederek, ''Birine benzettim ama benzettiğim kişinin 2001'de öldürüldüğünü duydum. Yeşil'e benzetmiştim'' dedi.

Bağbars'ın beyanları üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ''Senin ne özelliğin var, niye seninle ilişkiye geçiyorlar'' diye sordu.

''Gözüm karadır. Bingöllüler öyledir. Ağabeyim AK Parti milletvekili adayı olduğu için benden dolayı AK Parti'yi vuracaklardı'' diyen Bağbars, uyuşturucu suçundan yargılandığı İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde kendisine söz hakkı verilmediğini anlattı.

Engin Bağbars, ''Buradakinin yüzde 10'u kadar söz hakkı tanınsaydı bu ülke bu hale gelmezdi. Eğer savcı benim ifadelerimi işleme koysaydı Hrant Dink ölmezdi. Beni 5,5 yıl konuşturmadılar'' diye konuştu.

Hanefi Avcı'ya mektup yazdığını belirten Bağbars, ''Güvenilir kişi diye yazdım. Ne olduğu zaten ortaya çıktı. Cezaevinde mektuplar okunmasına rağmen benden mektupla bilgi istediği için bir daha yazmadım'' şeklinde konuştu.

Cezaevinden Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve savcılara dilekçe gönderdiğini ama dikkate alınmadığını anlatan Bağbars, ancak Danıştay saldırısının ertesi günü, 11,5 saat savcıya ifade verdiğini kaydetti.

Bağbars, Bayrampaşa Cezaevinde kaldığı sırada organize suç örgütü kurmak suçuyla yargılanan Kürşat Yılmaz'ı ziyaret eden iki MİT'çiden birinin de tutuklu sanık Hayrettin Ertekin olduğunu ileri sürerek, ''İki MİT'çi, Kürşat Yılmaz'a, PKK'ya yardım ettiği için Halis Toprak'ı öldürmeyi teklif etmişler. Yılmaz, bunların MİT'çi olmadığını anlayınca 'Ben onurumla, şerefimle yatarım, böyle bir iş yapmam' dedi'' iddiasında bulundu.

Özdemir Sabancı cinayeti hükümlüsü Mustafa Duyar'ın öldürülmesi teklifinin ilk olarak kendisine yapıldığını iddia eden Bağbars, cezaevinde birlikte yattığı mafya olarak bilinen Ali Oymak'ın teklifi yaptığını savundu.

Engin Bağbars, ''Silahı, cezaevi ikinci müdürü getirecekti. Sonra ben yapmadım. Niğde'ye sevkimi istedim. Bu iş için Sabancı'ya gidip 30 milyon dolar istemişler. Sabancı, 'devlet cezasını verecektir' diyerek teklifi reddetmiş'' şeklinde konuştu.

Başkan Şengün'ün ''Senin böyle marifetlerin de mi var?'' sorusu üzerine Bağbars, ''Fakir, sokakta yetişmiş insanlarız. Var ki geliyorlar'' dedi.

DANIŞTAY SALDIRISI

Alparslan Arslan'ı, Bingöllü avukat Aydın M'nin ofisinde bir kez gördüğünü söyleyen Bağbars, ''Benim Glock marka tabancam çalınmıştı. Danıştay olayında kullanılan silah belki de benim silahımdır, bilmiyorum'' dedi.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, Alparslan Arslan'ı duruşma salonunda teşhis etmesini istediği Bağbars, ''Arslan'ı orada tesadüfen görmüştüm. Bana Bingöl Kığılılı olduğunu söylemişti. Buradaki sakallı. Danıştay saldırısının ilk olduğu zaman o olduğunu anlamıştım'' dedi.

Başkan Köksal Şengün, daha sonra Bağbars'ın Danıştay saldırısının ertesi günü 18 Mayıs ve 25 Mayıs 2006 tarihlerinde alınan ifadesini ve 19 Haziran 2006 tarihinde İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet savcıları tarafından alınan ifadelerini okudu.

Şengün, ''Danıştay cinayetinin ilk sana teklif edildiğini mi söylüyorsun?'' sorusu üzerine Bağbars, kendisine teklif yapılmadığını, bir emniyet müdür yardımcısının kendisine ''darbe olacağını, Başbakanın öldürüleceğini, çok değişik suikastların olacağını'' söylediğini ileri sürerek, kendisinin bu olaylarda kullanılacağını bunun da Danıştay olabileceğini söyledi.

Bağbars, 2003-2004 yıllarında da Esenyurt'ta müteahhitlik yaptığını, burada tanıştığı Gürbüz Çapan'ın kendisine 1 yıl para vermediğini savundu.

Savcı Pekgüzel'in ''Devlette resmi göreviniz oldu mu?'' sorusuna Bağbars, ''Bana numara verdiler. İstanbul İl Jandarma Alay Komutanlığının haber elemanıydım. İsmimi silmişler, başka yazmışlar'' şeklinde konuştu.

Pekgüzel, TÜSİAD üyelerine yapılacağını söylediği eylemle ilgili sorular yönelterek, ''Eylem kime yapılacaktı? Kim söyledi, nerede yapılacaktı? Karşılığında siz ne alacaktınız?'' diye sordu.

Bağbars da ''Biz vatanı seviyoruz ya, ortalık karışacak, darbe olacaktı. Yüklü miktarda para vereceklerdi'' şeklinde cevap verdi.

KIŞLALI CİNAYETİNE İLİŞKİN İDDİA

Paşakapısı Cezaevinde 1994 yılında Semih Tufan Gülaltay ile tanıştığını anlatan Bağbars, Gülaltay ile Tekirdağ F Tipi Cezaevinde birlikte kaldıklarını belirtti.

Gülaltay ile cezaevinde resim kursunda yaptığı konuşmalardan bahseden Bağbars, şu iddialarda bulundu:

''Gülaltay, bana Cem Ersever'in, Vanlı bir itirafçı tarafından İstanbul'a getirilerek Veli Küçük'le görüştürüldüğünü, sonrada aynı itirafçı tarafından öldürüldüğünü söyledi. Ertuğrul Yılmaz'ın, uyuşturucu meselesinden dolayı Almanya'da Muzaffer Tekin'in talimatıyla öldürüldüğünü de söyledi. Ahmet Taner Kışlalı'nın arabasına bomba koyanın ise Ankara'da görev yapan Yozgatlı bir astsubay olduğunu anlattı. Emri verenlerin ise Doğu Perinçek ve İbrahim Şahin olduğunu söyledi. Kışlalı, Atatürkçü Düşünce Derneğine başkan olacakmış, ancak çekilmediği için öldürülmüş.''

Başkan Şengün'ün, ''Semih Tufan Gülaltay neden bunları size anlattı? Seni niye sözcü yapsın? Kendisi ilgili yerlere söyler. Bu tarz şeyleri yapan, bilen adam, gidip başkalarıyla paylaşır mı?'' sözlerine Bağbars, ''Benim ifade verdiğimi biliyordu. Saygı Öztürk ifadelerimi haber yapmıştı. Savcı Öz'e mektup yazmıştım. Gülaltay'a bunları mahkemede söyleyeceğimi belirttim. Bana ne amaçla söylediğini bilmiyorum'' dedi.

Gülaltay'ın kendisine anlattıklarını not olarak yazdığını, ancak notlarının yok edildiğini iddia eden Bağbars, Zekeriya Öz'e yazdığı imzasız mektupta bunları belirttiğini anlattı.

Duruşma, Engin Bağbars'a soruların yöneltilmesiyle devem ediyor.