Ege Astronomiden 2 TÜBİTAK projesi birden
Prof. Dr. Yakut'tan bilgi alan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, "Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümümüz ciddi projeler yürütüyor. 2 ayrı projeyle TÜBİTAK'tan destek alan hocalarımızı tebrik ediyorum, desteğimiz artarak devam edecek" diye konuştu.
Evrimleşmiş yıldızların yüzey sıcaklıklarını belirlemeye yönelik bir yöntem geliştirme üzerine çalışan Prof. Dr. Afşar ile çift kara delik sistemlerinin ve çift nötron yıldızlarının yine birleşmesi üzerine çalışma yürütecek olan
Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Astrofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Melike Afşar'ın yürütücülüğündeki proje ile aynı bölümden Genel Astronomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadri Yakut'un yürütücülüğündeki farklı bir proje Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından kabul aldı. Prof. Dr. Afşar ve Prof. Dr. Yakut ile bir araya gelen EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, projelerle ilgili bilgi aldı. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünün ciddi projeler yürüttüğünü hatırlatan Rektör Budak, "2 hocamızın 2 ayrı projesi TÜBİTAK'tan kabul aldı. Melike Afşar hocamız, evrimleşmiş yıldızlarda yüzey sıcaklığına yönelik önemli bir çalışma yapacak. Diğer projenin yürütücüsü olan Kadri Yakut hocamız ise kara delikler üzerine çalışacak. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümümüz, en fazla proje geliştiren bölümlerimizden, hocalarımızı tebrik ediyorum. Üniversitemizin araştırma üniversitesi olması açısından bu projelerin katkılarını önemsiyoruz. Hocalarımıza başarılar diliyorum, maddi ve manevi olarak yanlarında olmaya devam edeceğiz" dedi.
ÇİFT KARA DELİKLER VE ÇİFT NÖTRON YILDIZLARI ÜZERİNE PROJE
Bu yüzyılda yapılan keşiflerin en önemlilerinden birinin kuramsal olarak bir asırdan önce Einstein tarafından öngörülen gravitasyonel dalgaların doğrudan gözlemi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yakut, oldukça uzun süreli yapılan çalışmaların sonucunda gravitasyonel dalgalara ilişkin ilk doğrudan gözlemin 2015 yılında elde edildiğini hatırlattı. Elde edilen gözlemlerin kendi projesinin de ana temasını oluşturan kuramsal varsayımlar ışığında yapılan nümerik çözümlerle oldukça uyumlu çıktığını kaydeden Prof. Dr. Yakut, "TÜBİTAK projemiz çift kara delik ve çift nötron sistemlerinin birleşmesi üzerine bir çalışmadır. Amacımız burada oluşacak çekim dalgalarını kuramsal bağlamda incelemek ve nümerik olarak modellemek. İçinde yaşadığımız evreni daha iyi anlamak için dört temel etkileşimden biri olan çekimin doğasını iyi anlamamız gerekir. Çekimin doğasının nasıl olduğu sorusu hala açık bir problemdir. Çekim etkisini daha iyi anlamak için kara delikler ve çekim dalgaları astrofizikte kilit konulardır. Bu konuda bizim de üye olduğumuz uluslararası ekipler çalışmalar yapıyor. Hedefimiz çekim alanında yapılan çalışmalara önerilen proje ve lisansüstü tezlerle katkı sağlamak" diye konuşu. Prof. Dr. Yakut, proje kapsamında ayrıca kara deliklerin olay-ufku bölgelerinin farklı durumlardaki biçimi, kara delik yakınındaki uzay zaman yapısını çalışma ve farklı kara delik (ve nötron yıldızı) türlerinde birleşme öncesi, birleşme anı ve sonrası için çok sayıda nümerik model yaparak bunların oluşturacağı çekim dalgalarının modellenmesi ve fiziksel süreçlerin detaylı irdelenmesi kataloglaması gibi çalışmaları da planladıklarını söyledi.
EVRİMLEŞMİŞ YILDIZLARIN YÜZEY SICAKLIĞINI BELİRLEYECEK YÖNTEM
Bir diğer TÜBİTAK projesinin yürütücüsü Prof. Dr. Afşar ise özellikle evrimleşmiş yıldızların yüzey sıcaklıklarının belirlenmesi amacıyla bir yöntem geliştireceklerini kaydetti. Etkin sıcaklığın, en temel yıldız atmosfer parametrelerinden biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Afşar, yıldızların evrim durumu, element bolluğu, yüzey çekim ivmesi ve kütlesinin belirlenmesi gibi konulara ilişkin yapılan çalışmalarda kesin sıcaklık bilgisine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Yıldızlarda yüzey sıcaklık değerini belirlemek için kullanılan yöntemlerden birinin de "Çizgi derinlik oranı (Line Depth Ratio, LDR)" yöntemi olduğunu belirten Prof. Dr. Afşar, proje kapsamında, literatürde ilk kez, 1,5-2,5 mikron aralığını kapsayan geniş bir dalgaboyu aralığında ve yüksek çözünürlükte elde edilmiş olan kızılöte tayf verisine LDR yöntemi uygulanacağını söyledi. Gökadamızda özellikle yıldızlararası ortam sönükleştirmesinden etkilenen bölgelerdeki yıldızlara ilişkin temel parametrelerin belirlenebilmesi, gökadamızın yapısının ve evriminin daha iyi anlaşılabilmesi açısından kullanışlı bir yöntemi literatüre kazandıracağını dile getiren Prof. Dr. Afşar, "Verilerimizi elde ettiğimiz dalga boyu aralığı 1,5-2,5 mikron aralığında ve bu yöntem literatürde bu kadar geniş bir dalga boyu aralığında henüz uygulanmadı. Özellikle Gökadamıza baktığımızda, Gökadamız merkez doğrultusunda pek çok alanın tozla örtülü olduğunu görüyoruz. Bu bölgede bizim optik dalga boyu aralığında gözlem yapmamız o oradaki yıldızlar hakkında bilgi edinmemiz imkansızlaşıyor. Dolayısıyla kızılötede elde ettiğimiz bilgilerle daha önce Gökadamızın merkez doğrultusunda ulaşılamamış bölgelerde bulunan yıldızlar için en önemli yüzey atmosfer parametresi olan yüzey sıcaklığını belirlemek üzere bir yöntem geliştireceğiz" dedi.