Edirne'de mahkumların tarihi eserlere katkıları anlatıldı
Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Yerel Tarih Grubu'nun "Edirne Sohbetleri Toplantısı"na konuşmacı olarak katıldı.
Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Yerel Tarih Grubu'nun "Edirne Sohbetleri Toplantısı"na konuşmacı olarak katıldı.
Karabacak, Edirne Lisesinden Yetişenler Derneği'nde düzenlenen etkinlikte, Edirne Açık ve Kapalı Cezaevi sınırlarında Piyade Kışlası, Mahmudiye Camisi, Kışla Hamamı, Çifte Kuleli Giriş Kapısı, Valide Sultan Çeşmesi, Hacıdoğan Tabya ve Ayvalık Tabya başta olmak üzere korunması gereken kültür varlıkları olduğunu söyledi.
Karabacak, Türkiye'de bir ilke imza atarak, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda iş yurdu faaliyetleri kapsamında "mimari restorasyon iş kolu" kurduklarını belirtti.
Cezaevi sınırları içerisinde yer alan tarihi eserlerin mimari restorasyon iş kolunda görev alan mahkumlar tarafından gün yüzüne çıkarıldığını anlatan Karabacak, ihya edilen eserlerin bazılarının Edirne halkının hizmetine sunulacağını söyledi.
Mimari restorasyon iş kolunda çalışan hükümlülerin, belli bir eğitimden geçtiklerini, tahliye olduktan sonra da ustalık belgesi alacaklarını anlatan Karabacak, şöyle konuştu:
"Hükümlüler tahliye olduktan sonra da bilgi ve tecrübelerini meslek olarak yürütebilecek. Bu kapsamda Edirne Sarayı, Kadı Bedrettin ve Süleymanpaşa camileri restorasyonlarında görev alan mahkumlar, şu an da Edirne Kapalı Cezaevi Yerleşkesi'ndeki II. Mahmut döneminde 1827 yılında yapılan, üç yangın ve Balkan Harbi sırasında geçirdiği tahribatlar sonucu toprak altında kalan Mahmudiye Camisi'nin ayağa kaldırılması için uğraş veriyor."
Karabacak, mahkumların daha önce Açık Cezaevi girişinde IV. Mehmet'in eşi Rabia Gülnuş Valide Sultan Çeşmesi'ni ihya ettiklerini sözlerine ekledi.