Edirne'de "FETÖ'nün Balkanlar'daki eğitim tuzağı ve Türkiye'nin müdahalesi" konferansı düzenlendi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Sabri Can Sannav, "Eğer Türkiye FETÖ'nün Balkanlar'daki yapılanmasına müdahale etmemiş olsaydı, uzun vadede Balkanlar'da Türkiye karşıtı yeni bir elit sınıfın oluşması, bölgedeki toplumsal barış ve Türkiye ile kurulan dostluk...

Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Sabri Can Sannav, "Eğer Türkiye FETÖ'nün Balkanlar'daki yapılanmasına müdahale etmemiş olsaydı, uzun vadede Balkanlar'da Türkiye karşıtı yeni bir elit sınıfın oluşması, bölgedeki toplumsal barış ve Türkiye ile kurulan dostluk zemininin ciddi şekilde yara alması mümkündü." dedi.

Sannav, Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi'nde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen "FETÖ'nün Balkanlar'daki eğitim tuzağı ve Türkiye'nin müdahalesi" konferansında, örgütün Balkanlar'da "Türk okulu" ve "Türk kültür merkezi" gibi masum görünen kavramlar üzerinden güçlü bir meşruiyet inşa etmeye çalıştığını söyledi.

FETÖ'nün en tehlikeli stratejik araçlarından birinin eğitim alanında gerçekleştirdiği faaliyetler olduğunu belirten Sannav, "Eğitim, örgüt için sadece bir öğretim faaliyeti değil, aynı zamanda ideolojik sadakat inşası, ekonomik kaynak üretimi ve toplum mühendisliği aracı olarak kurgulanmıştır." dedi.

Sannav, Yugoslavya'nın dağılması sonrasında oluşan siyasi ve ekonomik kaos ortamının, örgütün Balkan ülkelerinde hızlı şekilde örgütlenmesini kolaylaştırdığını dile getirdi.

"FETÖ, Balkanlar'da eğitim yapılanması üzerinden bir ideolojik kuşatma planlamış"

Yerel yönetimlerin zayıflaması, ekonomik krizlerin toplumda yarattığı güven bunalımı ve bölge halklarının Türkiye'ye duyduğu tarihi sempatinin, FETÖ için adeta fırsat kapısı olduğunu ifade eden Sannav, şunları kaydetti:

"Balkanlar genelinde, 40'ın üzerinde okul, onlarca yurt ve kurs merkezi, 20 bini aşkın öğrenciye ulaşan devasa bir ağdan bahsetmek mümkündür. Bu ağ, sadece bir eğitim yapılanması değil, aynı zamanda Türkiye'ye karşı konumlandırılmış bir sosyal mühendislik ve ideolojik nüfuz projesidir. FETÖ, Balkanlar'da eğitim yapılanması üzerinden bir ideolojik kuşatma planlamış ve bu planı, Türkiye'ye en yakın halkların yaşadığı coğrafyalarda en yoğun biçimde uygulamaya koymuştur.

Arnavutluk, Bosna-Hersek ve Kosova gibi ülkelerde yoğunlaşan yapılanma, hem öğrenci sayısı hem de etki alanı açısından kritik risk taşımaktadır. Eğer Türkiye FETÖ'nün Balkanlar'daki yapılanmasına müdahale etmemiş olsaydı, uzun vadede Balkanlar'da Türkiye karşıtı yeni bir elit sınıfın oluşması, bölgedeki toplumsal barış ve Türkiye ile kurulan dostluk zemininin ciddi şekilde yara alması mümkündü."

"Toplum olarak büyük bir bedel ödendi"

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Hatipler de FETÖ'nün 15 Temmuz gecesi hain darbe girişimini protesto etmek için meydanlara çıkarak orada bulunması gereken kişileri de aradığını söyledi.

Yakın dostu Erkan Pala'nın Saraçhane'de darbeciler tarafından şehit edildiğini aktaran Hatipler, şunları kaydetti:

"15 Temmuz'da yaşanan çok daha farklı darbe teşebbüsüydü. Türkiye'nin geleceğinin ipotek altına alınmasını arzu eden bir grubun gerçekleştirmeye teşebbüs ettiği hain bir darbe girişimiydi. Çok şükür millet olarak o gece ve ondan sonraki zamanda sokaklarda kalmak suretiyle bu darbe girişimi önlenmiş oldu. Toplum olarak büyük bir bedel ödendi. Şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti, devletiyle milletiyle bir bütün olarak bu FETÖ'nün hain darbe girişimini püskürttü, her şey yerli yerine oturdu."

Programa rektör yardımcıları ve senato üyeleri katıldı.

Kaynak: AA / Gökhan Balcı - Güncel
title