Edebiyatımızın Unutulmaz Başyapıtı: Eylül!
"Eylül'ü Nasıl Yazdım" söyleşisi ve notlandırılmış, döneme ait harita, fotoğraf ve kartpostallarla zenginleştirilmiş baskısıyla günümüz Türkçesiyle ve açıklamalı orijinal metin halinde iki ayrı kitap olarak Can Yayınları'nda.
Yüz yılı aşkın bir süredir bazen mutlulukla bazen gözyaşlarıyla okunan Eylül, edebiyatımızda derin izler bırakmış, birçok farklı metinde tekrar tekrar karşımıza çıkmış bir roman. Üç ana karakter etrafında gelişen, İstanbul'un da dördüncü bir karakter gibi dahil olduğu, Mehmet Rauf'un başyapıtı olan bu romanda kişiler, ruhsal dünyaları en ince ayrıntılarına kadar incelenerek okura sunuluyor.
Yasak aşk temasının dönemine göre oldukça cesurca işlendiği bir aşk ve karasevda romanı olan Eylül, metin üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışmayla yayına hazırlandı.
"Bence Eylül, tek başına, bir yazarın ismini edebiyat tarihine silinemeyecek şekilde nakşetmek için kâfidir."
Halid Ziya Uşaklıgil
Fakat her şey boş değil mi? Ne olsa, ne yapılsa kış gelmeyecek mi? Ya gelinceye kadar... Hiç mi, hiç mi bir şey yapılamaz? Böyle görerek, anlayarak, bile bile hayat ve saadetten feragate tahammülden başka bir şey mümkün değil mi?
E, sonbahar bu… artık bu kadar letafet ve hararet verdikten sonra! Eylülden daha ne beklenir? Eylül, malum ya, hüzün ve matem ayıdır.