Edebiyat, İnsanlığın En Diri ve Güçlü Sesi Oldu"
Yazar Necip Tosun, edebiyat olmadığında dünyanın daha kaba, sığ ve barbar olacağı yorumunu yaparak, edebiyatın her dönemde insanlığın en diri ve güçlü sesi olduğunu dile getirdi.
Yazar Necip Tosun, edebiyat olmadığında dünyanın daha kaba, sığ ve barbar olacağı yorumunu yaparak, edebiyatın her dönemde insanlığın en diri ve güçlü sesi olduğunu dile getirdi.
Tosun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Basın Yayın Birliği (BasYayBir) iş birliğiyle düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu "1. Uluslararası Avrasya Kitap Festivali"nde sevenleriyle bir araya geldi.
"Edebiyat Bize Ne Söyler?" başlıklı söyleşi, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nin Avrupa Salonu'nda gerçekleştirildi.
Necip Tosun, burada yaptığı konuşmada, büyük eserlerin insanlığa büyük katkıları olduğunu söyledi.
"Sezai Karakoç okunmadan Ortadoğu'da olanları anlayamayız"
Edebiyatın insanların ufkunu açtığı ve ruh dünyasını aydınlattığı aktaran Tosun, "Edebiyat insanlığın ruhunun karanlık yönlerini, insanların hayal kırıklıklarının nedenlerini, insanlığın yaşamış olduğu tecrübeleri ve birikimleri, duygu ve düşünce olarak kaleme getirir, yazıya döker ve bu insanlık birikimi edebiyat eserleriyle ortaya çıkar. Bu edebiyat eserleri yıllardır insanlığın yol göstericisi olmuştur. Eğer edebiyat olmasaydı Yunus gibi inancımızı, Köroğlu gibi başkaldırımızı, Şeyh Galip gibi aşkımızı, Mehmet Akif gibi emperyalistlere başkaldırımızı ifade edemezdik. Edebiyat aracılığıyla bu duygularımızı ifade ettik." diye konuştu.
Edebiyatın her dönemde insanlığın en diri ve güçlü sesi olduğunu vurgulayan Tosun, "Edebiyat olmasaydı çok kaba, sığ ve barbar bir dünya olurdu dünyamız ama edebiyat sayesinde inceldi, bir ruh ve seviye kazandı. Edebiyat bu anlamda hayatımızın bütününe ilişkin bir rehber teklif etti bize ve bu rehber eşliğinde insanlık güzelleşti." değerlendirmesinde bulundu.
Tosun, edebiyatçıların sezgileriyle ve duygularıyla hareket ettiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İnsanlık Kafka'yı iyi okumuş olsaydı, yaklaşan İkinci Dünya Savaşı'nı aslında Kafka haber vermişti. Sezai Karakoç'u iyi okumuş olsaydık, Ortadoğu'da olup bitecekleri 2005'te yayımlanan 'Alın Yazısı' kitabında anlatmıştı. Sezai Karakoç okunmadan Ortadoğu'da olup bitenleri neredeyse anlayamayız. Ömer Seyfettin iyi okunmuş olsaydı, Balkanlar'da yaşadığımız dramı daha iyi analiz edebilirdik. Balkan yenilgisini, daha iyi çözümleyebilirdik. Ne yazık ki edebiyatçıların bu sezgileri, öyküleri, şiirleri yeterince değerlendirilemedi."
"Bürokrasi edebiyatın ne söylediğine bakmamıştır"
Necip Tosun, edebiyatın hukuk, felsefe ve bilim gibi diğer disiplinlerle de ilişki içerisinde olduğunu ifade etti.
Bürokratik açmazların da edebi eserlerde ortaya konulduğu değerlendirmesini yapan Tosun, "Edebiyat, insanlığa yönetim anlamında da büyük katkılarda bulunur ve bunu eserlerinde işler. Türkiye'de bürokrasi, hiçbir zaman edebiyatın ne söylediğine bakmamıştır ve edebiyatın bu bürokrasi çıkmazına getirdiği teklifleri tartışmamıştır." dedi.
Edebiyatın yol açıcı olduğunun altını çizen Tosun, "Edebiyat herkese bir şey söyler, hukuka, bürokrasiye, bilime bir şeyler söyler, bir yol gösterir, bir teklifte bulunur. Çünkü edebiyat insanlığın tıkandığı yerlerde söz alıp romanlarıyla şiirleriyle hikayeleriyle insanlığa katkıda bulunur." şeklinde konuştu.