'Edebi Düello' Bize Atamızdan Kalma
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile Eski Deniz Kuvvetleri İlhami Erdil'in Şiirli Atışmanın Yankıları Sürüyor.
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Deniz Kuvvetleri İlhami Erdil’in şiirli atışmanın yankıları sürüyor. Özkök’ün, Mevlana’nın Mesnevi’sinden ’Bir lafa bakarım laf mı diye / Bir de söyleyene bakarım adam mı diye’ dizeleriyle başlattığı şiirli tartışmaya İlhami Erdil, önceki gün Ziya Paşa’nın ’Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde’ dizeleriyle yanıtlamıştı.
Eski Kültür Bakanı Prof. Talat Halman ile Mustafa Şerif Onaran, iki komutanın edebi atışmalarını şöyle değerlendirdi:
Hicivden idam
Talat Halman: "Tarihteki en belirgin örneklerden birisi Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasındaki şiirli atışmalardır. Ziya Paşa, atışmada geçen şiirini bir hedef alarak yazmamıştır. Osmanlı toplumununun geleneksel değerlerine yönelik bir şiirdir o. Mevlana’nınkinde de hedef yoktur. Genel toplumsal gözlemlerdir. Halk şiirimizde atışma geleneği çok yaygındır. Örneğin Nef’i’nin hicivlerini alırsanız, isim de vererek sadrazamlara, paşalara büyük hakaretlerde bulunmuştur ve o yüzden de idam edilmiştir."
Şair milletiz
Mustafa Şerif Onaran: "Kanuni Sultan Süleyman ile oğlu Şehzade Bayezid arasında bir mektuplaşma vardır. Cem Sultan ile kardeşi II. Bayezid arasında da vardır. Biz çobanından sultanına kadar şair bir milletiz. Bu tartışmada incelikli bir gönül okşama da var. İki paşa, biri Mevlana’ya diğeri Ziya Paşa’ya sığınarak atışmaları yapmışlar. Bu gelenek kökenimizde vardır. Şiirle tartışmak gerçekten güzel. Ziya Paşa terkib - i bendleri ile çok çarpıcı darbımeseller yani özdeyiş niteliği taşıyan sözler söyler. Bu tartışmalarda kendi düşüncesine uyan darbımesel kullanarak cevap vermek bir bakıma incelik sayılır. Mevlana, sözün adamın kişiliğiyle bağdaşıp bağdaşmadığına baktığını anlatıyor. Diyelim ki hırsız, ahlaksız bir adam ahlaktan bahsediyorsa ona güvenemezsin. Ziya Paşa’nın dizelerinde ise bir insanın söylediği söz iyi güzel olabilir; fakat bir insan o sözü yaptığı işle tamamlıyorsa bir anlamı vardır."
Şah’a etek gönderdi
YAVUZ Sultan Selim, Çaldıran Savaşı öncesinde Safevi hükümdarı Şah İsmail’le uzun süre mektuplaştı. Sultan Selim, bir şiirde, "Sanma şahım herkesi sen sadıkane yár olur/Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur/Sádıkane belki ol alemde serdar olur/Yar olur ağyar olur serdar olur didar olur" diye yazmıştı. Şah, şu mısralarla yanıt vermişti: "Gelme Osmanoğlu, gelme bu ile/Hasret kalırsın gonceye, güle/Dönersin kapımda aciz bir kula/ Meramın ne ola, söyle Selim Han." Sonunda Yavuz, Şah’a, bir kadın elbisesi gönderip, "Saklanırsan, erkeklik sana haramdır" diyerek savaşa çağırmıştı. 23 Ağustos 1514’te Erzincan’ın Çaldıran Ovası’ndaki savaşı Osmanlı ordusu kazandı.