Durak" Filmi 14 Temmuz'da Vizyona Girecek
Emre Altuğ ile Görkem Yeltan'ın rol aldığı psikolojik gerilim türündeki "Durak" filmi, 14 Temmuz'da sinemaseverlerle buluşacak.
Emre Altuğ ile Görkem Yeltan'ın rol aldığı psikolojik gerilim türündeki "Durak" filmi, 14 Temmuz'da sinemaseverlerle buluşacak.
Konuya ilişkin açıklamaya göre, "Hasan Sabbah ve fedailerine sembolik göndermelerde bulunan" filmin yönetmenliğini Serdar Gözelekli ile Muammer Koçak üstlendi.
Daha önce "Muna" ve "Bunyamin" filmlerini izleyiciyi buluşturan İkinci Yeni Film'in son eseri olan Durak'ın çekimleri, İstanbul ve Kayseri'de gerçekleştirildi.
Senaryosunu Bekir Yusuf Açıksöz, Muammer Koçak, Serdar Gözelekli'nin kaleme aldığı filmin yapımcılığını da Önder Furkan Besli ile Açıksöz yaptı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen yönetmen Gözelekli, Türk sinemasında "dini" ve "geleneksel" korku temalarını kullanmadığına işaret ederek, "Seyircinin tansiyonunu yüksek tutan nadir yapımlardan biri olarak görüyorum. Film, alt metni güçlü bir tarikat hikayesinden yola çıkarak, insan beyninin kötülüğü sorgulama biçimini masaya yatırıyor. Bilim kurgu ögeleriyle doldurulmuş ipuçları, seyircilerin kendilerini büyük ve zorlu bir bulmacanın içinde bulmalarını sağlıyor. Bu ipuçları, seyircinin parçaları birleştirerek, finale kadar tansiyonun ve eğlencenin bitmediği bir seyir içinde olmasını sağlıyor." değerlendirmesini yaptı.
Filmi diğer korku, gerilim filmlerinden ayıran başka bir özelliğinin de klasik korku unsurlarının kullanılmaması olduğunu aktaran Gözelekli, "Karanlık ve efektlerden beslenmemiş saf bir gerilim filmi diyebilirim." ifadesini kullandı.
Yönetmen Koçak da filme ilişkin, "Korku-gerilim türündeki Durak'ın sürekli ilerleyen ve merak uyandıran yapısı ve olayların çözülme şekli itibarıyla Türk sinemasında yeni bir soluk olduğunu söyleyebilirim. Bu kadar karışık ve dikkat dağıtan yeni teknoloji dünyasında bazı sorunlara odaklanmak ve onları çözebilmek için hepimizin çölün ortasında bir Durak'a ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.
Filmin konusu, kısaca şöyle:
"Başarılı bir gazeteci olan Tahir ile öğretmen Feride ve Nizam'ı bir araya getiren şey, gizli bir tarikattan aldıkları özel bir davetiyedir. Üzerinde bir kartal amblemi olan bu zarflarda yazılı adresin dışında, sadece kendilerinin bildiğini sandıkları sırlarına dair ipuçları barındıran bir de fotoğraf vardır. Tahir, Feride ve Nizam, zarftaki adrese gittiklerinde bütün hayatlarının bu tarikat tarafından bilindiğini ve hayatları boyunca uzaktan bir takip, destek, yönlendirme ve kontrol altında yaşadıklarını öğrenirler. Yüzleştikleri bu gizli yapı, onlardan hayatlarındaki bu gizli sırların ağırlığı altında yaşamaktansa, yapılan daveti kabul ederek yeni bir hayata başlamalarını ister. Daveti kabul eden Tahir, Feride ve Nizam, gözlerini açtıklarında, kendilerini kapana kısılmış bir halde, çevresine geniş bir çember çizili olan bir otobüs durağında bulurlar. Tahir, Feride ve Nizam, gizemli çölün ortasındaki bu durakta, geçmişleri, bilinçaltları, korku ve pişmanlıklarıyla, her şeyden önemlisi çemberin dışına çıkabilmek için birbirlerini öldürmeleri gerektiği gerçeğiyle yüzleşirler."