Dünyanın En Prestijli Dergilerinden Nature'da Bir Türk
Yrd. Doç. Dr. Hilal Kazan'ın doktorası sırasında yaptığı çalışma, dünyanın en prestijli dergilerinden Nature'da yayımlandı.
Uluslararası Antalya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hilal Kazan'ın doktorası sırasında yaptığı çalışma, dünyanın en prestijli dergilerinden Nature'da yayımlandı.
Dünya çapındaki başarıya imza atan 28 yaşındaki genç bilim insanı, araştırmanın 2008 yılı başında Toronto Üniversitesi Donnelly Hücresel ve Biyomoleküler Araştırmalar Merkezi'nde (University of Toronto, Donnelly Centre for Cellular and Biomolecular Research) başladığını, 'RNAcompete' diye adlandırılan proteinlerin bağlanma tercihlerini bulan deneysel yöntemi geliştirmeye başladıklarını belirtti.
200'DEN FAZLA PROTEİNE UYGULANDI
Uluslararası Antalya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hilal Kazan, "Bu metodun çalıştığını gösteren bir makaleyi 2009 yılında Nature Biotechnology dergisinde yayınladık. Sonrasında, bu yöntemi birçok açıdan optimize edip 200'den fazla proteine uyguladık. Bu çalışmamızın sonuçları Nature dergisinin 2013 Temmuz sayısında yayımlandı. Dolayısıyla, toplamda 5 yıllık bir araştırma diyebiliriz" diye konuştu.
OTİZME KARŞI TEDAVİ GELİŞTİRİLMESİNDE FAYDA SAĞLAYACAK
Araştırma ekibinde yer alma sürecini, "Doktoram sırasında bu projeye dahil oldum. Doktoramı yaptığım grup işlemsel biyoloji ve biyoenformatik üzerinde çalışıyordu. Proje, yine aynı merkezden deneysel moleküler biyoloji çalışan bir grupla işbirliği yapmamız sonucu başladı. Amerika'dan da birçok araştırmacı var" sözleri ile açıklayan Yrd.Doç.Dr.Kazan, şunları kaydetti:
"Geliştirdiğimiz 'RNAcompete' yöntemi 'RNA'ya bağlanan proteinler' adlı büyük bir protein sınıfının RNA'larda ne tür dizilere bağlandığını bulabiliyor. İnsan genomunda yüzlerce RNA'ya bağlanan protein var. Bu proteinler RNA dediğimiz moleküllere bağlanıyor ve ilgili genin ifadesinin (expression) düzenlenmesinde çok önemli roller oynuyor. Dolayısıyla bu proteinlerle ya da bu proteinlerin RNA'da bağlandıkları noktalarla ilgili düzensizlikler birçok hastalığa neden olabiliyor. Bu yöntemle edindiğimiz bilgiler bu tür hastalıkların oluşum nedenlerini anlamada ve bu hastalıklara karşı ilaç-terapi geliştirmede önemli rol oynayacaktır. RBFOX1'a gelince; RBFOX1 otizm hastalarının beyinlerinde olması gerekenden daha az bulunuyor. Bu proteinin RNA'ların işlenmesinde (splicing) görev aldığı biliniyordu. Biz bu proteinin RNA'ların stabilitelerini de kontrol ettiğini bulduk. RBFOX1 ile ilgili bulduğumuz bu yeni fonksiyon, otizme neden olan biyolojik mekanizmaları ve otizmin belirtilerini daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Ayrıca, otizme karşı tedavi geliştirilmesinde de fayda sağlayacaktır. Daha da önemlisi bu araştırmada biz RBFOX1 gibi 200 tane daha protein ile ilgili sonuçlar elde ettik, ancak henüz her biri ile ilgili detaylı incelemeler yapmadık. Bu sonuçların başka araştırmacılar tarafından daha detaylı incelenmesi bu proteinlerin neden olduğu birçok hastalığa karşı tedavi geliştirilmesinde önemli rol oynayacaktır." - ANTALYA