Dünyanın çatısındaki buzulları kurtarmanın yolu yeşil diplomasiden geçiyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye'nin Duşanbe Büyükelçisi Umut Acar, "dünyanın çatısı" olarak adlandırılan Pamir Dağlarına ev sahipliği yapan Tacikistan'da dağ buzullarının hızla eridiğini, iklim değişikliğinin etkilerinin anlaşılması ve sorunların çözümü için yeşil diplomasinin kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin Duşanbe Büyükelçisi Umut Acar, "dünyanın çatısı" olarak adlandırılan Pamir Dağlarına ev sahipliği yapan Tacikistan'da dağ buzullarının hızla eridiğini, iklim değişikliğinin etkilerinin anlaşılması ve sorunların çözümü için yeşil diplomasinin kritik öneme sahip olduğunu kaydetti.

Orta Asya'nın en fazla dağ buzulu barındıran ülkelerinden biri olan Tacikistan, iklim değişikliğinin etkisiyle buzul alanlarında büyük kayıplar yaşıyor.

Yaklaşık 14 bin dağ buzulunun bulunduğu ülkede son birkaç yılda 1300'den fazla buzul kütlesi tamamen erirken, 1930'dan bu yana toplam buzul alanının yaklaşık yüzde 30'u kayboldu.

Ülkedeki buzul kayıpları şiddetlenirken, Duşanbe yönetiminin bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla yürüttüğü yeşil diplomasi faaliyetleri de hızlanıyor. Bu çabalar kapsamında Birleşmiş Milletler (BM) düzeyinde buzullar konusunda küresel bir gündem oluşturulması yönünde girişimler başlatıldı.

Bunun bir sonucu olarak, 2022 Aralık'ta düzenlenen BM 77. Genel Kurulu oturumunda Tacikistan'ın sunduğu teklifin kabulüyle, 2025 yılı "Buzulların Korunması Uluslararası Yılı", 21 Mart ise "Buzulları Koruma Günü" olarak ilan edildi. Duşanbe, bu yıl içinde de "Buzulların Korunması Uluslararası Konferansı'na" ev sahipliği yaptı.

Türkiye'nin Duşanbe Büyükelçisi Umut Acar, AA muhabirine, iklim krizinin bölgedeki etkilerini ve bu süreçte yeşil diplomasinin nasıl bir önem taşıdığını anlattı.

Topraklarının yüzde 93'ünü kaplayan sıradağ sistemleri ve buzullardan beslenen akarsuların oluşturduğu vadilerle, Tacikistan doğasının dikkat çekici bir zenginlik sunduğunu ve bu zenginliğin ülkeyi ziyaret eden herkesi etkilediğini belirten Acar, ülkede bulunan Pamir Dağları'nın, yüksekliği nedeniyle "dünyanın çatısı" olarak adlandırıldığını söyledi.

Acar, "Pamir Dağları gibi yüksek dağ silsilelerinin varlığı, Orta Asya'daki buzulların yüzde 60'ının Tacikistan'da yer alması ve Ceyhun Nehri'ni (Amu Darya) besleyen Zeravşan, Panj ve Vakhsh akarsuları, bölgesel ekolojik denge açısından büyük önem taşıyor." dedi.

Orta Asya'nın küresel ısınmanın etkilerinden şiddetli biçimde etkilendiğini vurgulayan Acar, bölgede en büyük buzul kütlesine sahip ülke olan Tacikistan'ın bu etkilerin en belirgin hissedildiği ülkelerin başında geldiğini bildirdi.

Orta Asya'da yeşil enerji dönüşümü

Buzul erimelerinin beraberinde doğal afetler getirdiğine değinen Acar, Tacikistan'da sel ve toprak kayması olaylarında artış görüldüğünü ve ülkenin yoğun bir şekilde toz bulutlarıyla mücadele etmek zorunda kaldığını aktardı.

Acar, iklim değişikliğiyle mücadele eden ülkenin aynı zamanda yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük önem verdiğinin altını çizerek, "Orta Asya'nın su kaynaklarının önemli bir kısmının kaynağı olan Tacikistan'da, başta hidroelektrik olmak üzere, üretilen enerjinin %98'i yenilenebilir kaynaklardan elde edilmektedir. Tacikistan, bu oranla dünyada ilk sıralarda bulunmakla birlikte Tacik makamları, teknoloji ve yatırım eksikliği nedeniyle hidroelektrik potansiyelinin yalnızca yüzde 4 ila 5'ini kullanabildiklerini ifade etmektedir." diye konuştu.

Ülke elektriğinin yüzde 60'ının Nurek Barajı'ndan sağlandığını, bununla birlikte, dünyanın en büyük hidroelektrik santrali projelerinden biri olan 6-7 milyar dolar maliyetli Roghun Barajı tamamlandığında Tacikistan'ın Orta Asya'nın yeşil enerji dönüşümünde önemli bir rol oynayacağını ifade eden Acar, imzalanan ikili anlaşmalarla Roghun'da üretilen elektriğin yüzde 70'inin Kazakistan ve Özbekistan'a ihraç edilmesi halinde, bu temiz enerjinin fosil yakıt bazlı elektrik üretimini ikame edeceğine dikkati çekti.

Bölgede yeşil enerji ve iklim değişikliği odaklı işbirliklerinin öneminden bahseden Acar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tacikistan'ın da dahil olduğu beş Orta Asya ülkesi, bölgesel düzeyde geliştirdikleri kapsamlı işbirliklerini çevre ve iklim konularını da içine alarak genişletmiş durumdalar. Orta Asya Su Komisyonu (ICWC), Orta Asya Bölgesel Çevre Merkezi (CAREC), Orta Asya İklim Değişikliği Platformu (CACCC), Orta Asya Yeşil Enerji Forumu bunlardan birkaçı. Aynı zamanda BM ve diğer uluslararası ortaklarla kurulan diyalog, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede tüm bölge ülkelerine fayda sağlıyor."

"Küresel işbirliği gerekiyor"

Acar, bölgede yürütülen yeşil diplomasi faaliyetlerinin iklim krizinin etkilerine dair farkındalık oluşturma açısından önemli olduğuna işaret ederek, iklim ve çevre sorunlarının küresel etkileri olan, ülkelerin tek başlarına başa çıkabileceğinin çok ötesinde, küresel işbirliği ve çözümler gerektiren meseleler olduğu değerlendirmesini yaptı.

İklim değişikliğiyle mücadelede medyanın rolünden de bahseden Acar, sözlerini "Anadolu Ajansı, çevre ve iklim konularında sahip olduğu duyarlılık ve özellikle bu alanlarda uzmanlaşmış muhabirler istihdam etmesiyle bir dünya markası olduğunu göstermektedir." şeklinde tamamladı.

Kaynak: AA / Yeter Ada Şeko - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title