'Dünyada 1 Milyar İnsan Açlıkla Savaşıyor'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu, dünyada 1 milyar insanın açlıkla savaştığını, 1.2 milyar insanın da beslenme sorunu yaşadığını söyledi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu, dünyada 1 milyar insanın açlıkla savaştığını, 1.2 milyar insanın da beslenme sorunu yaşadığını söyledi.
Tarım Federasyonu ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği tarafından düzenlenen, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile çok sayıda ulusal ve uluslararası kuruluş ve sektör tarafından desteklenen 'Uluslararası Tarım, Gıda ve Gastronomi Kongresi' Antalya'nın Serik İlçesi'ne bağlı Belek Beldesi'ndeki Pine Beach Resort Otel'de başladı.
Kongrenin açılış oturumunda konuşan Müsteşar Vedat Mirmahmutoğlu, gıda ve beslenme sorununun öneminin gittikçe arttığına dikkat çekerek, "Maalesef dünyada 1 milyar insan açlıkla savaşıyor, 1.2 milyar insan beslenme sorunu yaşıyor" dedi.
Tarım arazilerinin her geçen gün küçüldüğünü, gıda endüstrisinde de aynı küçülmenin yaşandığını kaydeden Mirmahmutoğlu, küçülmenin önüne geçilemediğini söyledi. Gıda krizinin yaşandığı dönemde dünyanın buğday stoğunun 123 milyon ton, buğday üretiminin ise 607 milyon ton olduğuna değinen Mirmahmutoğlu, bu dönemde stok ve üretimin az olması nedeniyle fiyat artışları yaşandığını hatırlattı. Vedat Mirmahmutoğlu, 2010 yılında ise fiyatın kriz yaşanan dönemden de yüksek olduğunu vurguladı. 2010'da dünya tarihinde ilk defa stokların en üst seviyeye yükseldiğini vurgulayan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu, bu dönemde buğday stokunun 192 milyon tona ulaştığını anlattı.
Üretimin de en üst düzeye yükseldiğini belirten Mirmahmutoğlu, "677 milyon ton, yani 70 milyon ton daha fazla buğday vardı. Buna rağmen buğday fiyatı yüzde 78 arttı. Neden arttı? Rusya dedi ki 'Benim bazı bölgelerimde rekolteyi değiştiren iklimsel değişiklikler oldu. İhracatı yasaklıyorum' dedi. Rusya'nın zaten dünya ticaretindeki payı 10 milyon ton buğdaydır. Spekülatörler bunu fırsat bildi" dedi.
TÜRK TARIMI BÜYÜYOR
Mirmahmutoğlu, aynı dönemde Türkiye'de buğday fiyatında yüzde 12 arttığını, piyasa düzenleme mekanizmasının kurulmasının bunda önemli rol oynadığını belirtti. Dünyada gıda güvenliğini tehdit eden birçok unsur olduğunu da dile getiren Mirmahmutoğlu, şöyle devam etti:
"İki yıl kuraklık krizine, bir yıl finans krizine, bir yıl dünya gıda krizine rağmen Türk tarımı 8 yıl üst üste büyüdü. 9 yıl önce 4 milyar dolarlık bir ihracat yapan tarım, bugün 15.3 milyar dolarlık bir ihracat potansiyeline ulaştı. Avrupa'nın 4'üncüsü iken İspanya'yı, İtalya'yı ve Fransa'yı da sollayarak bugün ürettiği hasıla değeri itibarıyla Avrupa birincisi oldu. Bu gelişmeler gıda güvenliği açısından önemliydi ama gıda güvenliğiyle ilgili de devrim niteliğinde tedbirler aldık. Bu tedbirlerin başında havadan ilaçlama diye çevre cinayeti işlenen bir uygulamayı kaldırdık. 7-8 yıl öncesine kadar 38 milyon ton yaş meyve sebze üretilirken 59 bin ton ilaç kullanılıyordu. Şimdi üretimi 6.4 milyon ton daha artırdığımız halde ilaç kullanımını 37 bin tona çektik."
Antalya Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu da tarımla ilgili denetimleri sıklaştırdıklarını belirterek, özellikle kimyasal artık kalmamasına dikkat ettiklerini söyledi. 'Alo Gıda 174' hattının sürekli olarak çalıştığını, yılda ortalama 2 bin kişinin sorun ve şikayetinin değerlendirildiğini kaydeden Loğoğlu, gönüllü gıda denetçisi yetiştirilmesi çalışmalarının da sürdüğünü kaydetti.
TÜRKİYE İLK 3'E GİRECEK
Tarım Federasyonu Genel Başkanı Hakan Yüksel ise Türkiye'nin dünyanın 7'nci büyük tarım üreticisi olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin tarımsal üretimi ve ihracatının her geçen gün arttığını, kırsal kesimde yaşayan halkın refah seviyesinin düzeldiğini belirtti. Yüksel, "2023 vizyonu içinde dünyanın en büyük tarım üreticisi sıralamasında ilk 3'ün içinde olacağımıza gönülden inanıyoruz" diye konuştu.
Kongre açılışında konuşan Slovenya'dan Prof. Dr. Peter Raspor, ileriye yönelik hedefleri genişletmek amacıyla AB ülkeleri tarafından oluşturulan AB Gıda ve Beslenme Deklarasyonu'nun daha önce imzalandığı ve 5 kıtadan gözlemcinin de katıldığı bu kongrenin büyük bir fırsat olduğunu söyledi.
Kongrenin Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fatih Yıldız da, dünyadaki açlık sorunu ve kaynaklarının paylaşımı konusuna dikkati çekerek, 65 ülkede 1500'ün üzerinde katılımcının yer aldığı kongrede, tarım ve gıda sektörünün uluslararası platformda ele alınacağını ve sektörün tüm sorunlarının çözüm önerileriyle birlikte değerlendirileceğini söyledi.
AÇLIK KORKUSU
Kongrenin Onur Kurulu Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Müşaviri Ali Yüksel de, insanların yaşadığı her çağda ve her toplulukta tarımın hayati önem arz ettiğini ve ekonominin temel taşını oluşturduğunu belirtti. Yüksel, "İnsanları açlık korkusu kadar hiçbir korku etkilememiştir. Bilim ve teknolojinin doruk noktaya ulaştığı zaman ve mekan kavramının ortadan kalktığı bilgi çağında tarım ve hayvancılığın buna bağlı olarak gıdanın önemini gözardı etmek mümkün değildir. Unutmamak gerekir ki tarım sektörü ekonomik, sosyal, politik ve teknik yönleriyle diğer sektörlerde farklı özellikleri olan ve vazgeçilmez bir öneme sahip sektördür" dedi.
Toprak, su, alternatif tarım teknolojileri ve enerji konularında son gelişmeler, iklim değişikliğinde güncel konular, tohum, fide, fidan üretiminde yeni teknikler, gıda güvenliği ve izlenebilirlik teknolojilerinin ele alınacağı kongre 18 Şubat'ta sona erecek. - Antalya / Serik