Dünya Tıp Literatürüne 'Türk Eyeri' Girdi
Tıp literatüründe çok sık kullanılan bir terim olan 'Sella turcica'nın (Türk eyeri) anatomik yapısı, klinik önemi ve tarihçesini açıklayan bir makale yayınlandı.
Kayseri'deki Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Doç. Dr. Niyazi Acer ve Yrd. Doç. Dr. Halil Tekiner'le birlikte tıp literatüründe çok sık kullanılan bir terim olan 'Sella turcica'nın (Türk eyeri) anatomik yapısı, klinik önemi ve tarihçesini açıklayan bir makale yayınladı.
Amerika'da yayınlanan ve dünyanın birçok ülkesinden bilim insanları tarafından ilgi ile izlenen 'Pituitary' isimli dergideki bu makalede; kafatasında bulunan ve şekil bakımından geçmişte Türkler'in kullandığı eyere benzeyen kemiğin, İngilizce'den Japonca'ya kadar dünyanın birçok diline 'Türk Eyeri' anlamına gelecek şekilde çevrildiği ifade edildi.
Rektör Prof.Dr. Fahrettin Keleştemur, tıpda çok önemli bir terim olan 'Sella turcica'nın adını, Türk eyerinden almasının dünyada Türk kültürünün yerini vurgulaması bakımından önemli olduğunu söyledi. Prof.Dr. Keleştemur, şöyle dedi:
"Türk eyerine benzetilen bu kemik, hormonal sistemin düzenlenmesinde önemli rol alan hipofiz bezini içerisinde barındırdığı için tıbbi açıdan değerlidir. Latince olarak 'Sella turcica' adı ilk kez; Osmanlı döneminde yaygın olarak kullanılan, ön ve arka kaşı yüksek eyerlerin yapısına benzerliği nedeniyle, Padua Üniversite'sinin ünlü anatomi bilgini Adrianus Spigelius (1578-1625) tarafından kullanılmış ve ölümünden iki yıl sonra öğrencisi tarafından yayımlanan 'De Corpora Humanis Fabrica' adlı eserle de literatüre kazandırılmıştır. Bu terim farklı dünya dillerine yine aynı anlama gelecek şekilde çevrilmiştir. Örneğin; İngilizce 'Turkish saddle', Almanca 'Türkensattel', Fransızca 'selle turcique', Arapça 'serc-i turki.' Geçtiğimiz yüzyıllarda Avrupa'nın bilim, kültür ve sanatının şekillenmesinde Türk kültürünün etkisini vurgulaması bakımından bu araştırma çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, Sella Turcica'ya bu ismin kim tarafından, neden ve ne zaman verildiği, ilk defa bu araştırma sayesinde ortaya çıkarılmıştır." - Kayseri