Dünya Ehl İ Beyt Vakfı'nın İftar Programı
İstanbul Valisi Mutlu: "Muharrem ayı, acının en derinde hissedildiği bir aydır. İnşallah bu ay vesilesiyle tutulan oruçlarda, edilen dualarda bütün inanların birliği ve beraberliği için içi...
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, muharrem ayının, acının en derinde hissedildiği bir ay olduğunu belirterek, "İnşallah bu ay vesilesiyle tutulan oruçlarda, edilen dualarda bütün inanların birliği ve beraberliği için için dilekler yer alsın" dedi.
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı'nca Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi'nde geleneksel muharrem ayı iftar programı düzenlendi.
İftar yemeğinin ardından konuşan Mutlu, muharrem ayının önemine değindi.
Mutlu, davetlilerle aynı sofranın etrafında buluşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Muharrem ayı, acının en derinde hissedildiği bir aydır. Peygamberimizin sevgili torunu ve hayatını kaybeden şehitler, kazananların en şanlı ve en nurlu olanlarıdır. Rahmet ve mağfiret onların üzerine olsun. İnşallah bu ay vesilesiyle tutulan oruçlarda, edilen dualarda bütün inanların birliği ve beraberliği için için dilekler yer alsın" diye konuştu.
"İnananlar olarak birbirimizi anlamamız gerekiyor"
İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, muhharem ayının hürmet edilen bir ay olduğunu ifade etti.
Muharrem ayının önemine işaret eden Yaran, "Maalesef Peygamber efendimizin torunu Hz. Hüseyin ve 72 kişi şehit edilmişlerdir. Rabbim inşallah tekrar böyle sıkıntılı günler göstermesin. İnananlar olarak birbirimizi anlamamız gerekiyor. Böyle meclislerde birbirimize sevgi ve saygı göstermemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Dini duygular çivi gibidir, ne kadar vurulursa o kadar derine gider"
Fener Rum Patriği Bartholomeos, muhharem ayı iftarı programına katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Dini duygular çivi gibi olduğunu, ne kadar vurulursa o kadar derine gittiğini anlatan Bartholomeos, şunları kaydetti.
"Hepimizin mutlak hakime inancı, bizleri bir araya getirmektedir. Birbirimizden farklılıklar içeriyorsak bunda bir hikmet vardır. Dini ve manevi duygular, insan varlığının en önemli özellikleridir. Tanrı tanımazlık ve materyalizm hedefleyenler başarısızlığa uğramıştır. Derin tecrübelerimiz bize din faktörünün önemli bir rolü olması gerektiğini öğretmiştir. Bir toplumun bu erdemlerden uzak olması mümkün değildir. Sevgisiz bir toplum hiç hayal edilir mi?"
"Alevi ve Sünni arasında bir kavga yok ki..."
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Allah'ın bütün insanları aynı değerlerle yarattığını söyledi.
Altun, hangi dinden, hangi kitaptan olurlarsa olsun, inananların Allah'ın yoldunda olduğunu ifade ederek, "Bir tek zalimler ve cahiller bu yolda değildir. Kerbala iyi okunması gereken bir olaydır. Sadece katliam değildir. Hz. Hüseyin orada hayatını vermeseydi nefsini düşünseydi, bizler olmayacaktık" diye konuştu.
Alevi ve Sünnilerin ortak değerlere sahip olduğunu vurgulayan Altun, şöyle devam etti:
"Yanlış bilinenler veya çıkar amaçlı kullanılan şeyler var son günlerde. 'Alevi-Sünni barışı sağlayacağız, cami-cemevi bir araya koyacağız' deniliyor. Alevi ve Sünni arasında bir kavga yok ki... Türkiye'de insan haklarının ihlal edildiği, din ve vicdan özgürlüğü yolundaki bariyerler olduğu zamanlar vardı. Bunlar aşıldı, aşılıyor. Bu bariyerler kalktıkça, bu zincirler kalktıkça sorunlar aşılacaktır. Alevi-Sünni kavgası yok, inanç kesimleri arasında böyle bir şey olmamıştır. Sorunlarımız siyasaldır, inanç kesimlerinden değildir. Dünya Ehl-i Beyt Vakfı olarak doğru çabaları ortaya koyuyoruz."
İftar programında, daha sonra sanatçı Bedia Akartürk, "Ali'yi Gördüm Ali'yi" adlı eseri seslendirdi. - İstanbul