"Dünden Bugüne Kıbrıs" Konferansı
KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Atalay: "Kıbrıs'ta dine karşı önyargı oluşmuş. Bunu kırmaya başladık" "Eskiden Kur'an öğretmek, 'devrim yapmak' gibi algılanıyordu ve bu yüzden yasaktı.
KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay, dine karşı önyargıyı kırmaya başladıklarını belirterek, "Eskiden Kur'an öğretmek, 'devrim yapmak' gibi algılanıyordu ve bu yüzden yasaktı. 3 yıl önce başlattığımız eğitim çalışmasıyla 400 öğrencisi olan İlahiyat Kolejimiz var. Her yaz çocuklara Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri verdiğimiz kurslar açıyoruz. Bundan sonra yapacağımız faaliyetlerle Kıbrıslı vatandaşlarımızın daha da bilinçlenmelerini sağlayacağız" dedi.
Divan Araştırma ve Eğitim Derneği tarafından derneğin Fatih'teki merkezinde düzenlenen seminerde konuşan Atalay, Kıbrıs'ta din ve siyaset arasındaki ilişkiye değinerek, Kıbrıs'ın toplumsal yapısının şekillenmesinde din ve siyasetin etkilerini anlattı.
Kıbrıs'ın Hz. Muhammed'in vefatından sonra İslam'la tanıştığını ve Müslüman ordular tarafından fethedildiğini anımsatan Atalay, sonraki dönemlerde Kıbrıs'ın defalarca el değiştirdiğini, 1570 yılında Şeyhülislam Ebu Suud Efendi'nin fetvasıyla II. Selim döneminde tekrar İslam topraklarına katıldığını kaydetti. Atalay, 1571'den 1975'e kadar adada Kıbrıslılık kavramının tamamen yerleşmediğini, bu dönemde Kıbrıslıların kendilerini göç ettikleri memleketlerle tanımladıklarını aktardı.
"İngilizlerin Kıbrıs'ı 1878'de kiralamasının ada tarihinde büyük bir öneme sahip olduğunu" ifade eden Atalay, şu bilgileri verdi:
"Yüzde 40 vakıflara ait olan Kıbrıs adasında vakıfların başına bir Türk ve bir İngiliz getirildi. 1878 yılından sonra Türkler vakıflarını kaybetmeye başladı. O zamanlarda adada protokol listesinin başında İngiliz Valisi, ardından da müftü gelirdi. Rumlar bu durumdan rahatsız olduğu için İngilizler 1928'de Kıbrıs Müftülüğü'nü kaldırdı. Müftülüğün kaldırılmasıyla Kıbrıs'ta din adamı yetiştirilememeye başlandı. 1956 yılında vakıflar Türk toplumuna iade edildi ve camiler tekrar inşa edilmeye başlandı. KKTC'nin nüfusu 250 bin iken toprağın yüzde 40'ında insanlar yaşıyordu ve 190 cami vardı. Şu anda nüfus 80 bin ve 300 civarında cami var."
Konuşmasında, Türkiye-Kıbrıs ilişkilerine değinen Atalay, şunları söyledi:
"Kıbrıs ve Türkiye ilişkilerinde bir söylem var. 'Kıbrıslılar Türkleri sevmez.' Türkler de 'Biz para veriyoruz ama Kıbrıslılar bizi sevmiyor' diye bakıyor. O insanların neden buraya yakınlık kuramadığını irdelemek lazım. Kıbrıs-Türkiye ilişkilerinde Kıbrıs, Türkiye'yi anavatan olarak görmüş. Türkiye'de ne yapılırsa Kıbrıs'ta da ya o denenmiş ya örnek alınmış. Türkiye'nin din konusundaki eski yapısı Kıbrıs'ta kalıcı olmuş. Kıbrıs'ta dine karşı önyargı oluşmuş. Biz bunu kırmaya başladık. Eskiden Kur'an öğretmek, 'devrim yapmak' gibi algılanıyordu ve bu yüzden yasaktı. 3 yıl önce başlattığımız eğitim çalışmasıyla 400 öğrencisi olan bir İlahiyat Kolejimiz var. Her yaz çocuklara Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri verdiğimiz kurslar açıyoruz. Rum bölgesinde 2 yıldır bir temsilcimiz var. Rum Ortodoks Kilisesi Kıbrıs'ta çok güçlü. 300 yıllık bir tarihi süreçte Müslüman olan Hristiyan sayısı 400 civarında. Kilise güçlü olduğu için dönüşüm Türklerden Rumlara doğru olmuş. Bundan sonra yapacağımız faaliyetlerle Kıbrıslı vatandaşlarımızın daha da bilinçlenmelerini sağlayacağız." - İstanbul