Duanın Engel Tanımadığını Anlatan Kulluk Öyküleri?
Duanın engel tanımadığını anlatan kulluk öyküleri…
Nesil Yayınları'ndan çıkan 'Allah'ın Özel Kulları Engelliler' kitabı, hiçbir engeli olmayan insanlar için yazıldı. Çünkü kitapta yer alan engelli insanların birbirinden ilginç ve ibret dolu hayat öyküleri, engellilerden çok engelli olmayanların ibret alacağı öyküler… Okuduğunuz da ise ne kadar zengin olduğunuzu ancak buna karşın ne kadar az şükrettiğinizi anlayacaksınız!
Yarın engelli olmayacağımızın garantisi var mı? Cevabı net olan bu soru aslında insanın içinde bir anda buz gibi bir etki yapıyor. Göz ucu ile gördüğümüz hayatları bir gün yaşayabilecek olmak bile bir endişe salıyor ruhumuza. Oysa sorunun cevabı net ve bir okadar da gerçek… Evet her birimizin engelli olma ihtimali var. Bu, yaşadığımız hayata şükrü ve sahip olduklarımızın kıymetini bilme yolunda bir ibret vesikasıyken çoğu zaman bunu unutuyor ve hatta çevremizdeki engelli insanları, onların ailelerini yok sayıyoruz.
Kendi ailesi ile yaşadıklarından bir fark ediş ile bakış açısını engellileri anlamaya, dinlemeye ve ön önemlisi hissetmeye yönelik değiştiren Yazar Ahmet Bulut, hayatımızda engellere yer açmanın ve onlara acımaktan ziyade onları anlamanın önemini vurguluyor. Annesinin rahatsızlığındaki gözlemleri ile anladığını ve bunun devamında tanıştığı engelliler ile onları asıl üzen durumun engelli olmalarının değil kendilerine yönelik duyarsızlık olduğunu, onları bu anlayışın yaraladığını söylüyor.
"Engelli insanların kendi durumları ile bizlerin ise onlar ile sınandığımızı" söyleyen Ahmet Bulut, Nesil Yayınları'ndan çıkan yeni kitabı 'Allah'ın Özel Kulları Engelliler' ile duygularımızla yüzleşmeyi, duyarsızlıklarımızı kendimize itiraf etmemizi ve engelli olduğu halde hayata tutunuşları ile örnek olan hakiki hikayeleri de gözler önüne seriyor.
"ENGELLİLER, ALLAH'IN ÖZEL KULLARIDIR"
Engelli olmak ya da engelli bir kişiden sorumlu olmak dinimizde bambaşka bir açıdan görülüyor. Başımıza gelen şeyleri ceza mı yoksa ikram mı olduğu yönünde gel gitler yaşansa da dünyanın bir imtihan yeri olduğu gerçeği ve ebedi hayata dair verilen müjdeler, kazanan ile kaybeden algımızın sorgulanması gerektiğini hatırlatıyor. Ayetlerde ve hadislerde verilen haberlerle her hangi bir engeli bulunan kişinin ya da ona sevgi ve merhametle sahip çıkanların hak edecekleri güzellikler bir nebze olsun anlatılırken kalplere sunulan ferahlık aslında gerçek anlamda sağlanıyor.
Bir gözü görmeyen, yürüyemeyen ya da hiçbir sesi duyamayan birine 'Sen Allah'ın özel kulusun' demek altı doldurulmadığı, inançla yoğrulmadığında kolay olmayabilir. Ama gerçeğin değişmez birliği ve dünya hayatının geçiciliğinin tartışılmaz doğruluğu 'özel kul' olma düşüncesinin kalplere yerleşmesini kolaylaştırıyor. Kitabında engelli insanları incitmekten sakınan ve çok hassas bir üslupla okurlarına hitap eden Yazar Bulut, 'engeli olmayan insanların gecelerini gündüze katarak ibadet ederek alabilecekleri dereceleri 'özel kulların' sabır ve duruşları ile kazanabileceklerini de söylüyor.
"ACIMA HİSSİNDEN ÖTEYE GEÇMELİYİZ"
Engelliler ile ilgili en büyük yanlış düşüncenin onların sadece yeme ve içme gibi ihtiyaçlarını gidermenin yeterli olduğu düşüncesi olduğunu eleştiren Yazar Bulut, engelli insanların duygularının görmezden gelinmesini, yeteneklerinin, ruhsal açıdan yaşadıklarının dikkate alınmamasına tepki gösteriyor. Toplum olarak acıma hissinden öteye gitmek, anlama ve dinlemeye yönelmek gerektiğinin ikazını yapan Allah'ın Özel Kulları kitabı her açıdan bu özel durumu ele alarak farkındalık oluşturmayı da hedefliyor.
Engelli insanların özel ve farklı olduklarını anlamak adına, Hz. Yakup'un gözlerinin kapanması, Hz. Eyüp'ün sağlığı ile sınanması ve konuşmasındaki durum ile Hz. Musa'nın yaşadıkları en büyük örnek ve destek olarak okunabilir. 'İman varsa imkan vardır' sözü ile engellerin manevi açıdan olmadığını ve dünya hayatındaki eksik görülen durumların aslında ahirette gerçek anlamda tamamlanacağı anlamak da mümkün.
DOKTORLARIN ÖMÜR BİÇTİĞİ BİR HAYATIN ADI: GÜLSEREN
Doğduğu andan itibaren 'yürüyemiyor' sözleri ile büyüyen ve kendi halinin neleri etkileyeceğini bilmediği yaşlarda bile anne ve babasının kendisi için üzüldüğü anladığında onlar adına çok daha fazla üzülen Gülseren'in öyküsü de kitabın etkileyici bölümlerinden. Gülseren, doktorların kendisine ömür 'biçtiği' bir engelli çocukken tüm zorluklarından bir yaşam sevinci çıkarmaya başaran güçlü bir kadın olarak hayatına devam ediyor. Umudunu hiç bitirmeyen Gülseren, çocukluğunda yaşadığı farklı ve ruhsal açıdan yorucu günleri kendince bir çözüm geliştirerek hafifletmeye çalışıyor. Geceleri herkesler uyuduğunda Allah ile arkadaşlığını sürdüren çocuk Gülseren, 'beni hiç bırakmayan' dediği arkadaşlık ettiği Allah ile her şeyini paylaşıyor. Yürüyemeyen bir çocuk olmak, yürüyemeyen bir genç kız olmak derken Gülseren gerçekten yıpratıcı yıllar geçiriyor. Etkileyici ve bir o kadar da ibrelik olaylar yaşayan Gülseren'in yaşadıkları Nesil Yayınları imzalı kitapta bütün doğallığı ile yansıtılıyor. Kitaptaki anılarda, taşınan umudun diri kalıp kalmadığı ve Gülseren'in eşi ile tanışma süreci ile hayatının nasıl değiştiği de paylaşılıyor. Kimi zaman 'neden ben sorusunun da sorguladığını anlatan Gülseren bu soruyu zihninde ve kalbinde 'taşıyabileceğin için' şeklinde cevaplıyor.
ENGELLİ EVLADI ÖLDÜ, ÇEVRESİ 'KURTULDUNUZ' DEDİ
Modern hayatın içinde pek çok imkanların elimizin altında olduğu bir dönemde, neleri ertelediğimizi ve nelerden vazgeçtiğimizi düşünerek okunan gerçek yaşam öyküleri kalbe çok daha net işlenirken, özellikle Yazar Bulut ile yaşadıklarını paylaşanlardan engelli evladını kaybeden bir baba olan Mehmet Bey'in anlattıkları da dikkat çekiyor. Evladı vefat ettiğinde çevrenin onlara 'kurtuldunuz' dediğini üzüntü ile paylaşan Engelli babası oysa ki biz sevap musluğumuzdan biri kurudu' olarak düşünüyorduk" diyor. Bir başka engelli babasını bir programda ağırlarken konuşulanları paylaşan Bulut, Ali Bey'in yaşadıklarını da örnek olması için paylaşıyor. Engelli çocuğu olan Ali Bey'in anlattıkları karşısında çok etkilendiğini itiraf eden Yazar, Ali Bey'in evladı ile bir imtihan içinde olduğunu ve ona hakkı ile bakabilmek adına gösterdikleri özeni anlatıyor. Evladı ile ilgili çevrenin duyarsızlığından yakınan Ali Bey, engelli çocuğu olan ailelere de destek verilmesi gerektiğini kısa süreler içinde de olsa ailenin diğer fertlerine dinlenme fırsatları oluşturabileceğini de hatırlatıyor. Ali Bey ile başlayan konuşma Yazar Bulut'un bu konuda daha hassas olmasını sağlarken kaleme alınan kitapla da engelsiz insanların ibret ve dikkat etmesi gereken pek çok gerçek hikaye de yer buluyor.