Haberler

Drej Ali'ye kumpas iddiasında soruşturma tamamlandı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

'Drej Ali' lakaplı Ali Yasak'ın, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'e yönelik 'sümüklü, Amerikan ajanı' dediği gerekçesiyle kendisine kumpas kurulduğuna yönelik soruşturma tamamlandı.

'Drej Ali' lakaplı Ali Yasak'ın, FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'e yönelik 'sümüklü, Amerikan ajanı' dediği gerekçesiyle kendisine kumpas kurulduğuna yönelik soruşturma tamamlandı. Savcılık, Yasak'a kumpas iddiaları kapsamında, eski emniyet müdürleri hakkında 50 yıla kadar hapis istemiyle hazırladığı iddianamede, eski emniyet müdürü Adil Serdar Saçan ile eski ağır ceza mahkemesi başkanı Şeref Akçay'ın tanık olarak verdiği ifadeler dikkat çekti.

'Drej Ali' lakaplı Ali Yasak'ın FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen hakkında 'sümüklü, Amerikan ajanı' dedikten sonra kendisine kumpas kurduklarını iddia ettiği eski emniyet müdürleri Ayhan Buran ve İbrahim Emre hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı.

İDDİANAMEDE MÜŞTEKİ ALİ YASAK'IN SORUŞTURMA KAPSAMINDA ALINAN İFADESİNE YER VERİLDİ.

Kazakistan'da 1994 yılında canlı hayvan ithalatı yaptığı sırada, o tarihlerde hizmet - Gülen hareketi olarak tanımlanan terör örgütünün tepe yöneticilerinden Bahattin Karataş'ın kendisine, bu ticareti tek başına yapamayacağını söyleyerek ortaklık teklif ettiğini Yasak, teklifi ret etmesinin ardından sınır geçişlerinde çıkarılan zorluklardan ötürü ticaretine son vermek zorunda kaldığını kaydetti. Yasak, 2002 yılında Kuzey Irak'ta hurda-metal işine ilişkin aldığı ihalenin de, örgüt mensuplarınca engellendiğini söylediği iddianamede yer aldı.

AYHAN BURAN VE İBRAHİM EMRE'YE YÖNELİK ÖRGÜT EMRİYLE HAKARET ETTİLER İDDİASI

Ali Yasak'ın iddianamede yer alan ifadesinde, "Kardeşi Mehmet Yasak ile ilgili olarak yürütülen soruşturmaya hiç ilgisi olmadığı halde eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve eski Organize Suçlarla Şube Müdürü eski görevlisi olan İbrahim Emre tarafından dahil edildiğini, soruşturma konusuyla ilgisi olmamasına rağmen Organize Suçlarla Şube Müdürlüğünde alınan 2 Ekim 2003 tarihli ifadesi sırasında kendisine Kuzey Irak'ta kazandığı, FETÖ terör örgütü ile ortaklık yapmayı kabul etmediği hurda metal ihalesi ile ilgili sorular sorulduğunu, bu soruşturma sonucunda hakkında açılan davanın İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldüğü, bu dava konusu nedeniyle 8,5 ay tutuklu kaldığını, dava sonunda hakkında beraat kararı verildiğini, soruşturma sırasında ilgisi olmamasına rağmen kendisine Kuzey Irak'taki hurda metal ihalesiyle ilgili sorulan soruların Ayhan Buran ve İbrahim Emre'nin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün emriyle hareket ettiklerini gösterdiğini, kolluk aşamasında kendisine bu konuda sorulan soruların sorgu hakimliği ve hakkında düzenlenen iddianamede yer almadığını söylemiştir" dediği kaydedildi.

"GÜLEN'İN KİTAPLARINI UKRAYNA'YA GİZLİCE GÖTÜRMESİ İSTENDİ"

İfadesinde Ukrayna'daki süreci anlatan Ali Yasak, "2004-2005 yıllarında Ukrayna'da Pakmaya ünvanlı firmanın distrübütörlüğü ve THY acentalığı yaptığını, bu ülkede FETÖ/PDY adına faaliyet yürüten Sait Enver Yıldız isimli örgüt mensubunca kurban ve bağış adı altında terör örgütüne maddi yardım talebinde bulunulduğunu, ayrıca kendisinden Pakmaya kolileri içinde Ukrayna'ya girişi yasak olan Fetullah Gülen'in kitaplarını ve örgütsel yayınları gizlice getirmesinin istendiğini, her iki talebi de kabul etmediğini, 2007 yılında kurban bayramı öncesinde terör örgütü yöneticilerinden Bahattin Karataş'ın kendisini işlettiği çay bahçesinde ziyaret ederek FETÖ örgütüne kurban bağışında bulunmasını istediğini, yanında bulunan Salim Taşanyürek isimli arkadaşının Bahattin Karataş'a hitaben, 'bırakın bu sümüklü Amerikan ajanının peşinden gitmeyi' demesi üzerine Bahattin Karataş'ın yanlarından ayrıldığını, 2 ya da 3 gün sonra Bahattin Karataş'ın tekrar çay bahçesinde bulunduğu yere gelerek Fetullah Gülen hakkında 'sümüklü, Amerikan ajanı' diyen arkadaşının kimliğini ısrarla sorması üzerine, kendisinin 'Amerikan ajanı olduğu bir sır değil, herkes söylüyor, ben de söylüyorum, isim istiyorsan al benim ismimi' diyerek yanından gönderdiğini' diye belirtti.

"FİRARİ SAVCI ZEKERİYA ÖZ İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA SUÇUNDAN SORUŞTURMA BAŞLATTI"

Olayın ardından Ergenekon operasyonlarında gözaltına alındığını belirten Ali Yasak, "Sonradan kumpas olduğu ortaya çıkan yargılama sonucunda terör örgütü üyeliği suçundan hakkında 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedildiğini, Yargıtay basması sonrası hakkında beraat kararı verildiğini, Kumpas yargılama sonucu hakkında mahkumiyet hükmü veren hakimlerden şikayetçi olduğunu, yargılamanın halen Yargıtay 8. Ceza Dairesinin dosyasında devam ettiğini, 2010 yılında işlettiği çay bahçesinin yanında ki Hürrem Sultan hamamının işletmesini ihaleyle aldığını, firari savcı Zekeriya Öz'ün hakkında ihaleye fesat karıştırma, rüşvet vermek suçlarından soruşturma başlattığını, tahkikatı o tarihlerde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olan Nazmi Ardınç'ın yürüttüğünü, 17-25 Aralık kumpas soruşturmalarından sonra Nazmi Ardınç'ın tutuklandığını, daha sonra hakkında bu soruşturmadan dolayı takipsizlik kararı verildiğini, anlattığı bu olaylar sebebiyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hedefi haline geldiğini" ifade etti.

"BİR BAHANE BUL GRUBU AL"

Soruşturma kapsamında İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü eski müdürü Adil Serdar Saçan da 25 Ekim 2019'da tanık olarak dinlendi. Saçan'ın iddianamede yer alan ifadesinde, "1998-2003 yıllarında İstanbul Emniyet Müdürü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olarak görev yaptığını, görev yaptığı sırada İstihbarat Daire Başkanlığında Organize Suçlar Müdürü olarak görev yapan Recep Güven'in makamına bir grup Başkomiser ve komiser ile gelerek 'kamuoyunda Drej Ali olarak bilinen Ali Yasak ve grubuna operasyon yapacaksın, bunları alacaksın' dediğini, kendisine bu grubun takipleri altında olduğunun ancak yasadışı bir eylem faaliyetlerini tespit edemediklerini, kendilerinde böyle bir tespit varsa vermelerini ve yasal işlem yapacaklarını söylediğini, Güven'in ise 'bir bahane bul grubu al' dediğini, bunun üzerine kendisine adli görevde olduğunu, bahane ile insan alamayacağını söylemesi üzerine sinirli bir şekilde gittiğini" kaydetti.

"BİZİ KULLANARAK OPERASYON YAPTIRMAK İSTEDİKLERİNE EMİN OLDUM"

Soruşturmaya ilişkin ifade veren Saçan, "Recep Güven'in F Tipi örgütün bir parçası olduğunu biliyorum, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle iltisakından dolayı kamu görevinden çıkarılmıştır. Konuşmadan sonra F Tipi örgütün Ali Yasak ve grubuna taktığını, bunlara karşı bir faaliyet yürütmek istediklerini fark ettim, bu görüşmeden yaklaşık 6 ay kadar sonra İstanbul'da bir barda valinin koruması ayağından vurulmuştu. O tarihte İstanbul İstihbarat Şube eski Teknik Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Sami Uslu, valinin korumasını silahla vuran kişinin Drej Ali lakaplı Ali Yasak olduğunu söyleyerek 'bu kişiyi alın' dedi. Kendisine araştıralım bu kişi yaptıysa alırız' dedim. Aynı gecenin sabahında olayı çözdük, yaralama olayını bir Süryani vatandaşımızın yaptığını tespit ettik, bu kişiyle ilgili yasal işlem yaptırdık. Sami Uslu isimli şahıs da F tipi örgüt üyesidir, FETÖ'den tutuklanarak İzmir'de cezaevine konulmuştur. Bu olayda da Ali Yasak'ın F Tipi örgütün hedefinde olduğunu, bizi kullanarak bu şahsa operasyon yaptırmak istediklerinden emin oldum" dedi.

ESKİ HAKİM ŞEREF AKÇAY: "ÖZEL YETKİLİ SAVCI FİKRET SEÇEN BENİMLE GÖRÜŞTÜ"

Soruşturma kapsamında tanık olarak dinlenen bir diğer isim olan kapatılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay'ın, "Kapatılan 3 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin üyesiyken, DGM'lerin kapatılması üzerine 11. Ağır Ceza Mahkemesinin Başkanlığına atandım. 2003/240 esas sayılı dava Ali Yasak'ın kardeşleri hakkında bir kurşunlama olayından dolayı yapılan yargılamadır. Bu davada Ali Yasak da sanıktı. Bir süre tutuklu kaldı. Daha sonra delil yetersizliğinden bu suçtan dolayı beraat etti. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nden görevsizlikle gelen dosya birleştirildi. Yargılamanın karar duruşmasından önce, özel yetkili savcı Fikret Seçen benimle görüşerek, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün Ali Yasak ile ilgili benimle görüşmek istediğini söyledi. Devam eden dava nedeniyle böyle bir görüşmenin uygun olmadığını söyleyerek teklifi kabul etmedim. Mahkemenin duruşma savcısı Celal Kara da aynı şekilde karar duruşmasından önce Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürünün Ali Yasak ile ilgili olarak benimle görüşmek istediğini söyledi, aynı gerekçelerle bu talebi de red ettim. Karar görüşmeleri sırasında üye hakim Metin Özçelik, Ali Yasak'a üst haddin ceza tayini yoluna gidilerek tutuklamasını istiyordu. Dosyadaki aleyhe delilleri çok sağlam görmediğim için Ali Yasak'ın tutuklanmasına dönük talepleri kabul etmedim. Ali Yasak aleyhine, Bakırköy Ağır Cezadan görevsizlikle gelen ve dosyada birleştirilen davada mahkumiyet kararı verdik" dediği belirtildi.

"KÜFÜRBAZ HERİF KİME KÜFÜR ETTİĞİNİ BİLSİN"

Akçay'ın karardan sonra savcı Celal Kara'nın kendisine teşekkür ettiğini beyan ettiği ifadesinde, "Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün benimle bu konuda görüşmek istediğini, Bakırköy Ağır Ceza'nın becerememesi nedeniyle dosyanın Bakırköy'den DGM'ye geldiğini, Organize Şube Müdürlüğündeki müdür ve diğer görevlilerin vatanını, milletini ve hocayı seven çocuklar olduğunu, Ali Yasak'ın bir sohbet sırasında Fetullah Gülen'e küfür ettiğini, bu nedenle kaleminin kırıldığını söyledi. Sonraki sohbetlerde Hakim Metin Özçelik, Ali Yasak ile ilgili verdiğimiz kararı kast ederek 'iyi oldu, küfürbaz herif, kime küfür ettiğini bilsin demişti'" dediği kaydedildi. İddianamede, Akçay'ın ifadesi doğrultusunda Ali Yasak'ın terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in gıyabında, 'sümüklü, Amerika Ajanı' dediği için örgüt üyesi savcı ve hakimlerce hedef alındığına ilişkin iddiaların doğrulandığı ifade edildi.

İddianamede, Ali Yasak ile diğer müştekilerin FETÖ/PDY mensuplarınca kurgulanmış bir soruşturma ve yargılama sonucu ceza aldıklarına ilişkin iddianın doğrulandığı, şüpheliler Metin Özçelik, Şenol İleri, İbrahim Emre ve Birol Bilen'in Bylock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

Şüpheliler Ayhan Buran, Şenol İleri, Birol Bilen, İbrahim Emre, Mehmet Uğurlu ve Metin Özçelik'in silahlı terör örgütü ile iltisaklı oldukları gerekçesiyle KHK kapsamında kamu görevinden çıkarıldığının belirtildiği iddianamede, bir kısım şüphelilerin örgüt üyeleriyle telefon konuşmalarının olduğu belirtildi.

Şüpheliler İbrahim Emre ve Şenol İleri'nin hakkında 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan devam eden soruşturma ve kovuşturmalarının bulunması dolayısıyla ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinin belirtildiği iddianamede, tanık beyanları, Bylock sorgulama tutanakları, HTS kayıtları sonucunda örgütçe Ali Yasak ve diğer müştekilerinin hedef alındığı, örgütün Adil Serdar Saçan'a yaptıramadığı kumpas çalışmasını şüpheli Ayhan Buran ve ekibine yaptırdığı, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan operasyon sonucu gözaltı işlemleri yapılarak kumpas soruşturmaya başlanıldığı kaydedildi.

İddianamede şüpheli Ayhan Buran'ın 'Silahlı terör örgütü üyeliği', 5 kişiye karşı 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma', 'Görevi kötüye kullanma' ve 'Resmi belgede sahtecilik' suçundan 16 yıldan 50 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Şüpheli İbrahim Emre'nin ise 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma', 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Görevi kötüye kullanma' suçundan 8 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

(İrem Demir/İHA)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title