Dramatik Yapımlar Ortak Üretim ve İçerik Bilgilendirme Toplantısı
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, "Dizi ve film üretelim ama içerik olarak da dikkat edelim. Üreteceğimiz diziler, ülkemizin tanıtımı ve turizm potansiyelinin artırılmasını sağlamaktadır.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, "Dizi ve film üretelim ama içerik olarak da dikkat edelim. Üreteceğimiz diziler, ülkemizin tanıtımı ve turizm potansiyelinin artırılmasını sağlamaktadır." dedi.
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen Dramatik Yapımlar Ortak Üretim ve İçerik Bilgilendirme Toplantısında konuşan Yerlikaya, sektörle devletin kurum ve kuruluşlarını bir araya getirmeye gayret ettiklerini söyledi.
Dizilerin ve filmlerin 100'e yakın ülkede pazarlandığını belirten Yerlikaya, yurt dışına gittiklerinde bunlarla ilgili talepler aldıklarını kaydetti.
Yurt dışından özellikle ortak yapımlar konusunda çok fazla talep aldıklarını dile getiren Yerlikaya, "Gerçekten son 10 yılda dizi yönünde ve drama yönünde iyi bir seviyedeyiz. Bu konuda devletin de destekleri ve katkıları var. 'Bundan sonra neler yapılabilir?' diye çalışıyoruz. RTÜK olarak sadece ceza veren bir kurum değil, sektörün ve yapımcıların önünü açan bir kurum olmaya devam edeceğiz. Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya'daki ülkelerden Türk dizilerine ve ortak yapımlarına yönelik talepler var. Türkiye, tarihi bağları bakımından bu coğrafyalarla dosttur. Devlet olarak da kültürel, siyasi ve ticari olarak da bu ilişkileri geliştirmek için adımlar atılıyor. Bizler bu anlamda Uzak Doğu'daki bazı toplantılara katılıyoruz." diye konuştu.
Yerlikaya, ortak yapım, dizi ve belgesel konusunda ortak çalışmalar için iş birliği taleplerine dikkati çekerek, Uzak Doğu'daki birçok devletle komşuluk ilişkilerinin olduğunu söyledi.
Türkiye'nin söz konusu coğrafyalarla Batı'ya göre daha farklı kültürel ortaklık ilişkilerinin olduğunu vurgulayan Yerlikaya, Kafkasya'dan Uzak Doğu'ya kadar büyük bir coğrafyada Türk dizilerinin takip edildiğini anlattı.
Prof. Dr. Yerlikaya, Türkiye'deki büyükelçiler ve misyon temsilcilerine de zaman zaman Türk dizilerine olan ilgiliyi sorduklarını belirterek, birçok devletin Türkiye'ye yönelmelerini bu görüşmelerde fark ettiklerini söyledi.
Türk dizilerinin adeta fenomen haline geldiğine dikkati çeken Yerlikaya, şöyle devam etti:
"Bu dizilerin bazılarından şikayet aldıklarımız da oldu, şiddet, aile yapısı ve çocuklara yönelik konularda. Bu da doğal bir şey. Mümkün olduğu kadar bunu en aza indirmek lazım. Bir dizi izleniyorsa bundan şikayetler de olacak. İçerikte ve pazarlamada neler yapılabileceğini konuşalım istedik. Son 10 yılda Türk dizileri bir marka haline gelmeye başladı, kendi başına bir sektör haline geldi. Genel olarak sektöre bakıldığında sıkıntılar var. Birçok dizi sezonu tamamlayamıyor. Tekdüze senaryoların artması ayrı bir sorun. Farklı ürünler üretme ihtiyacı vardır. Sektörün insan kaynağına yönelik kalitenin artırılması da gerekiyor. Dizi ve film üretelim ama içerik olarak da dikkat edelim. Üreteceğimiz diziler, ülkemizin tanıtımı ve turizm potansiyelinin artırılmasını sağlamaktadır."
Yerlikaya, yayınların içeriği hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, "Televizyonda yayımlanan dizilerde evlilik dışı ilişkiler, aldatma, gayrimeşru çocuk yapma, kürtaj, travma, aşırı şiddet kullanımı, toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı davranış şekilleri gibi konuların buralarda zaman içinde işlendiğini görmekteyiz. Bu konularda da dikkat edersek çok iyi olacak. İzlenir olmak daha fazla şikayeti getirir ama daha fazla sorumluluğu da gerektirir. Bir toplumun önündeyseniz o zaman daha fazla dikkat edilmesi gerektiği kanısındayız." ifadelerini kullandı.