Dr. Yavuz Örnek: "Kuraklık Yaşayan Bölgelerde Suni Yağmur Oluşturmak Mümkün"

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek, ultrason ses dalgaları ile dünyanın her tarafında özellikle nemli bölgelerde yağmur oluşturmanın mümkün olabileceğini belirterek, kuraklık sorunuyla karşı karşıya olan ülkelerin liderlerini sunum yapmak üzere İstanbul'a davet etti.

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek, kişisel web sitesinden yaptığı açıklamada; kuraklık yaşayan bölgelerde ultrason ses dalgaları yardımıyla suni yağmur oluşturulabileceğini kaydetti. Dr. Yavuz Örnek, değişen iklim şartlarının canlı hayatını tehdit ederek büyük değişikliklere sebep olduğunu belirtti. Örnek, "Susuzluğun ve kuruyan göllerin önüne geçilebilir. Deniz ve okyanus kıyı bölgelerindeki bütün çöllerin yeşertilmesi mümkündür. Değişen iklim şartları yeryüzü coğrafyası üzerinde canlı hayatı tehdit eden büyük değişikliklere sebep olmaktadır. Nitekim kuraklık yüzünden başta Aral Gölü olmak üzere dünyada 26'sı büyük olmak üzere onlarca küçük göl gittikçe kurumaktadır. Acaba gelişen teknolojinin sağladığı imkanlar dünya genelinde vuku bulan bu yıkıcı değişimleri bertaraf edemez mi? Suni bulut ve yağmur oluşturulamaz mı? Öyle inanıyorum ki kuruyan gölleri tekrar dolduracak, çölleri yeşil alana döndürecek suni yağmurlar elbette oluşturulacaktır ve insanlığın geleceğini kurtaracaktır. Gelişen teknoloji ile birlikte yanlış politikalar hariç dünyanın nüfusu birkaç yüz milyar olsa da insanoğlu aç ve susuz kalmaz" açıklamasında bulundu.

"ULTRASON DALGALARI İLE SUNİ YAĞMUR OLUŞTURMAK MÜMKÜN"

Yavuz Örnek, suni yağmur yağdırabilmek için ultrason dalgalarının yeterli olabileceğini ve bu projenin kuraklık yaşayan bölgelere fayda sağlayacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Depremden hemen önce başlayan yeraltındaki hareketlenmelerle ses dalgaları oluşur. Yüksek frekanslı oldukları için insanlar bunu işitemezler fakat hayvanlar işitirler ve olağandışı hareketler yapmaya başlarlar. Bu ses dalgaları atmosferin en alt tabakasındaki su buharını ısıtarak yükselmesine sebep olur. Yükselen su buharı üst kısımda soğuyarak bulutları oluşturur. Bu tip bulutlara esrarengiz bulutlar denmektedir. Bu bulutların oluşumu meteorolojik ölçümlerle önceden tahmin edilemez. Ultrasonun bu özelliği dünyada su krizinin aşılmasına yardımcı olabilir. Bunun mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Eğer havaya ultrason dalgaları yayılırsa nemli havalarda bulutlar oluşacaktır. Bunların yağmura dönüşmesi muhtemeldir. 50 km yarı çapındaki bir dairenin üzerine belirli aralıklarla radar gibi havayı tarayarak dönen güçlü ultrason vericileri yerleştirilir. Belirli bir zaman diliminde bu istasyonlardan atmosfere ultrason gönderilir. Bu durumda bulutların oluşması çok büyük ihtimaldir. Yüksek nemli bölgelerde bu projenin başarı ile uygulanabileceğine inanıyorum. Yüksek oranda nem bulunan deniz ve okyanus kıyılarındaki çöllere bu metotla yağmur yağdırılabilir. Ortadoğu ülkelerinden Sudan, Mısır, Libya, Afrika ve Avustralya'nın bütün kıyı bölgelerinde ve kuruyan göller yöresinde başarı ile uygulanabilir."

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Örnek, ayrıca Aral Gölü acil eylem planına katılan Türki Cumhuriyetlerin liderlerini ve konuyla ilgili bütün ülkelerin yetkililerini bilgilendirmek ve projeyi yakından tanımalarını sağlamak için İstanbul'a davet etti. - İSTANBUL