Dorse Sanat Tırı Elazığ'ın Her Noktasında Olacak
30 Gün Ramazan Süresince her gün, Elazığ Merkez Ve Beldelerinde 63 Mahalleye Osmanlı Ramazan Şenliklerinin programı belli oldu.
Her Gün Elazığ'ın Bir Noktasında Etkinlikler gerçekleştirecek olan Dorse Sanat Tırı, Elazığ'da Binlerce Kişiyle Buluşacak.
Elazığ, Müzik, Sanat ve Halkoyunları Topluluğu, Turizm, Gençlik ve Spor kulübü Derneği Başkanı M. Savaş BAL ve Elazığ'ın ilk ve tek şovmeni Zülfü BAL ; projenin ana amacını sanatsal etkinliklerini Elazığ sınırları içerisindeki ve çevre illerdeki tüm vatandaşlarla buluşturmak ve daha geniş kitlelere tanıtımını sağlamak olduğunu belirtti.
M. Savaş BAL ve Zülfü BAL projenin amacının şöyle ifade etti ; ''Her yeni ramazana girerken olmazsa olmazlar arasında yerini alan "Eski Ramazan" olgusuna, Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey'den Ahmed Rasim'e, Hüseyin Rahmi'den Halide Edib'e, Refik Halid'den Ruşen Eşref'e, Samiha Ayverdi'den Yahya Kemal'e kadar pek çok ünlü yazar hatıratlarında, kitaplarında yer vermiş, bununla birlikte bugün orta yaşı geçmiş herhangi birinden "Ah o eski ramazanlar" serzenişini duymak mümkün. Eski ramazanlar olgusunun Tanzimat'tan sonra yapılan Direklararası eğlenceleriyle sınırlandığı günümüzde, bu serzenişin hangi dönemi yansıttığı tam olarak bilinmiyor.
''Yine de geçmişte kalan bütün ramazanlar bugünkünden daha iyidir'' izleniminin topluma hâkim olmaya başladığı günümüzde ünlü yazarların hatıralarından yola çıkan pek çok kurum ve kuruluş eski ramazan eğlencelerini ihya etmek adına program düzenlemekte İftar vaktinde yolda kalmış, evine yetişemeyen, zengin fakir herkesin bir araya geldiği ramazan çadırları bu çabaların bir ürünü.
"Öncekiler nasıl bugün birer hatıra ve tarih olduysa, ileri yıllarda da bugünkülerin kendilerine mahsus özelliklerini dile, kaleme getirecek insanlar çıkacaktır" diyen Orhan Okay yaygın kanaatten farklı olarak bugünün ramazanlarının kendi çocukluğuna göre daha canlı geçtiğini ifade ediyor. Bugünün ramazanlarının toplumun büyük bir kesiminin ilgi gösterdiği bir ay olarak geçtiğinin üzerinde duran Orhan Okay, artık devlet büyüklerinin, yazılı, sözlü ve görüntülü basının ramazana daha çok ilgi gösterdiğinin altını çiziyor.
Yine de kendisini 'o en eski Osmanlı ramazanlarının büyüsünden kurtaramıyor Okay ve "Uzun bir kuyruğa girmek, alelacele iftar edip hemen evlere dönmek başka şeydir, çok defa akrabanın, komşuların, birbirini tanıyan insanların, aynı mahallede yaşayan muhtaç kişilerin bir araya gelerek adap ve erkânıyla uzunca süren bir iftar, sohbet fasılları, hep beraber kılınan teravih, daha sonra bazı yalılarda, bahçelerinde ortaoyunu ve meddah temaşası başkadır. O devir kendi örf ve merasimleriyle bitmiştir" ifadelerini kullanıyor
Zaman ilerledikçe eskiye özlemin artacağını vurgulayan Sadık Yalsızuçanlar ise, dünyanın metal çağına, bir bozulma ve kokuşma dönemine girdiğini, gelecekte toplumun daha da kötüleşeceğini düşünüyor. Ramazanların geçmişinin bugünden ve gelecekten daha iyi olduğunu söyleyen Yalsızuçanlar, "Biz ramazanın en zor, en kötü dönemini yaşıyoruz" diyor Kendisinin geçmişi özleyen biri olmadığı uyarısında da bulunan Yalsızuçanlar, "Bugün manevi bakımdan özel anlar yaşayan insanlar çok İnsanlar arasında açıktan yemek yememeğe çalışanların sayısı artıyor. Bu gelişmeler belki iyiye yorulabilir, ancak geleneksel hayatın kendine özgü renkleri ve tatları yok artık" şeklinde konuşuyor.
Osmanlı'lar döneminde insanlar yatsıdan sonra evlerine çekilir, ancak ramazanla beraber iftardan sahura kadar vakitlerini değerlendirmek için sokaklara dökülür, özellikle en canlı eğlence merkezi sayılan Şehzadebaşı'ndaki Direklerarası'na gidilirdi. Bu eğlence yerlerine gidenler daha çok evlere, konaklara gidemeyen insanlar olurdu. Bugünün ramazan eğlenceleri anlayışının temelini oluşturan Direklerarası'ndaki programlar zannedildiği kadar genelleşmemişti. Sadece küçük bir alanı kaplayan etkinliklerde Karagöz-Hacivat, ortaoyunu gösterileri, bazı ünlü meddahların devam ettiği kahveler en çok ilgi gören mekânlar arasındaydı.
İnternet ve sosyal paylaşım sitelerinin insanları bir kutu içerisine hapsettiği günümüzde bütün bu değerler, kültürümüzü, örf, adet, gelenek ve göreneklerimizi eğlenceyi, sohbeti, bireyselleştirmiş, toplumsal birleşmeleri neredeyse tamamen yok etmiş, yeni nesil milli değerlerimizden sıkılıp utanacak hale gelmişlerdir.
Günümüz ramazan aylarında her ne kadar yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları bu değerlerimizi yaşatmak adına birçok etkinlikler düzenlese de, bu etkinlikler belirlenen sabit alanlarda yapılmış ve sadece bu alanlara gidebilecek imkânları olan insanlar bu hizmetlerden yararlanabilmişlerdir.
Osmanlı döneminde yapılan ramazan eğlence etkinliklerini her mahalleye götürüp insanları hem eğlendirmek hem de milli değerlerimizi bir nebze olsun yaşatmak, ramazan aylarında kurulan ramazan sokaklarına gidemeyen yaşlı, hasta, çocuk vb. insanlarımıza bu hizmeti kapılarına kadar götürüp, birlik, beraberlik duygularını güçlendirmek, yalnız olmadıklarını hissettirmek ve unutulmaya yüz tutmuş Osmanlı ramazan eğlence kültürünü yaşatmak bu projenin başlıca amaçlarındandır''dedi.
Elazığ, Müzik, Sanat ve Halkoyunları Topluluğu, Turizm, Gençlik ve Spor kulübü Derneği Başkanı M. Savaş BAL ve Zülfü Bal, ayrıca Projeye destek olup sahip çıkan Elazığ valisi Ömer Faruk Koçak'a, vali Yrd. Tarık Bahadır,a ve projenin kültür ve turizm başkanlığındaki geçireceği süreçte takibini yapan Zülfü DEMİRBAĞ'a ve teşekkür ettiler.
Dorse Sanat Tır'ının İlk etkinliği 28 Haziran da Gümüşkavak mahallesinden başlayacak ve 29 Temmuz akşamı merkez Ptt Meydanında son bulacak.