Dopingli Çıkan Başpehlivanın Altın Kemeri Geri Alındı

Antalya'ya dün giden Edirne Belediye Başkanlığı görevlileri, Ali Gürbüz'den altın kemeri geri aldı ve Edirne'ye getirdi. Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ise Edirne Belediyesi Meclis Salonu'nda kent gündemi ve altın kemerin geri alınmasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Kırkpınar'da uzun yıllardan bu yana her sene doping kontrolü yapıldığını belirten Sedefçi, "Güreşçilerden rastgele kan numunesi alınır. Bu olay uzun yıllardan bu yana devam eden bir süreç. Bu sene de belli boylarda pehlivanlardan 2 ayrı kan numunesi alındı. Bilindiği gibi baş altı ve baş ile bazı boylardaki güreşçilerin dopingli çıktığını öğrenmiş olduk. Tabii ki kesinleşmesi gerekiyordu. İlk çıkan numune sonuçlarının ikinci tahlil sonuçları bekleniyordu ve bunlar da geldi. Federasyon ile yazışma yaptık ve ikinci numunelerinden pozitif çıktı. Maalesef çok sevdiğim, değer verdiğim ve altın kemerin hakkı olduğunu düşündüğüm Ali Gürbüz'den kemeri almak zorunda kaldık. Üzülerek söylüyorum, Ali Gürbüz'ün babası rahmetli Recep Gürbüz'ün pehlivan oğlunun dopingi bilerek kullandığına inanmıyorum. Kesinlikle bilinçsizce, iyi niyetle bir rahatsızlığı sonucunda bilmeyerek aldığı bir ilaçtan doping çıktığına inanıyorum. Çünkü Ali Gürbüz'ün dopinge ihtiyacı yok. Ali, maşallah sırım gibi çok yiğit bir pehlivan kardeşimiz. Allah yardımcısı olsun. Bu iki sene zaman çabuk geçer inşallah iki sene sonra Ali kardeşimiz bakarsınız 2019'larda 3 yıl yine arka arkaya başpehlivan olur ve kemeri yine ben takarım. 2 sene sonra bitiyor güreş yasağı, 3 senesi daha kalıyor. Benim de 5 senem olacağına göre Edirne halkının bana vereceği destekle Ali Gürbüz'e, Allah bana ömür verirse altın kemeri tekrar takacağımı düşünüyorum. Haftaya ikinci pehlivan kardeşimizle (İsmail Balaban) ile görüşeceğiz. Şu anda başpehlivanlık unvanını ona vereceğiz ve altın kemeri 1 yıl ona emanet vereceğiz" dedi.

Bir gazetecinin 'Kırkpınar Ağası Süleyman Mecek'in, Başpehlivan Ali Gürbüz'ün dopingli olduğunun kesinleşmişse verdiğim paranın iadesi için talep ederim' açıklamasını hatırlatması üzerine Sedefçi, "Ağa parasının tamamen ödedi. Belediyeye ödeyecek borcu kalmadı, 807 bin lirayı belediyeye yatırarak ağalık unvanını devamına hak kazanmış oldu. Ağa ile kol kola girip beraberce 2014'ün güreşlerini en iyi şekilde yapmanın şerefine yaşayacağımızı düşünüyorum. Altın kemer şimdilik bende. Kısmetse haftaya ikinci kardeşimiz gelene kadar Edirne Belediyesinde emanette kalacak. Ben şimdi bunu kendim takmak istiyorum. Bende siyasette başpehlivanlığa gelmek istiyorum" diye konuştu.

"ADIMI HAMDİYE YAPARIM"

2009 yerel seçimleri öncesinde seçim vaadi olarak açıkladığı Yıldırım Mahallesi'ne 3 ülke tarafından görülen ve 155 metre uzunluğundaki Sedefkule'nin yapılamaması konusunda eleştiriler aldığını hatırlatan Sedefçi, "Vaatlerimden biri de Yıldırım Mahallesi'ne kule yapmaktı. Kuleyi yapmak için ihale kararı aldık 2 sene önce. İhale ilanlarını yaptık o anda Sayıştay denetçileri geldiler ve soruşturma açtılar kuleyi nasıl yapıyorsunuz diye. Yasal boyutta Sayıştay denetçilerin yapılan denetleme hakkı olduğu halde, yapacağımız işlere de müdahale etmek durumunda oldular. Bununla ilgili soruşturma açtılar. Savunma istediler arkadaşlarımdan ve işin önü kapandı. Sayıştay denetçilerinin İhale ile tasarrufta bulunmaları hesap sorması herkesin midesini bulandırdı. Arkadaşlarımız da başımız derde girmesin ihaleden vazgeçip iptal edelim dediler. Bende memurlarımın psikolojisini anlıyorum. Ben de arkadaşlarımı germemek için iptal etme yoluna gittik. Maalesef kulemiz bu yüzden ikinci bahara kaldı. Ben kuleyi yapamazsam adımı Hamdiye yaparım demiştim. Bunu hatırlıyorum. Edirne bunu bilsin. Yapamazsam adımı yine Hamdiye yapacağım. Ama ben bu kuleyi yapacağım. Bu kuleyi inşallah 2015-2016'da bitecek Edirne halkı bu onurlu görevi tekrar bana verirse" şeklinde konuştu.